Hayatın Reset Tuşu: Gençlik ve Yeniden Başlamak

Merhaba sevgili okur,
Hayat, çoğu zaman bozulmuş bir bilgisayar gibi donup kalıyor. Klavyeye basıyorsun tepki yok, ekran kilitlenmiş, çıkış da görünmüyor. İşte tam o an, insanın aklına hep aynı soru düşüyor: “Keşke şurada kocaman bir reset tuşu olsaydı da yeniden başlasam!” İşin güzel tarafı, gençlik dönemi tam da bu tuşun parmaklarımızın ucunda olduğu bir çağdır.
Sosyologlar gençliği, “geçiş dönemi” olarak tarif eder. Bir ayağı çocuklukta, diğer ayağı yetişkinlikte olan, tam ortada sallanan bir köprü… Psikologlar ise gençliğin en belirgin özelliğini, “yenilenme kapasitesi” olarak tanımlar. Yani hata yapma, yanılma, tekrar deneme, bir daha yanılma ve yine ayağa kalkabilme cesareti.
Fark ettiniz mi ,günümüz dünyasında hiçbir şey kalıcı değil; ilişkiler, işler, hatta moda akımları bile. Bugün herkes pilates topunun üstünde yoga yaparken, yarın patenle ofise gitmek trend olabilir. Bu hız, gençlerin hayatına sürekli yeniden başlamayı mecbur kılıyor. Ama işte tam burada umut devreye giriyor: Çünkü gençlik, denemekle yorulmayan, “olmadıysa bir daha denerim” diyebilen tek yaş evresidir.
Biraz da gerçeklerden konuşalım. Yeni başlangıç dediğimiz şey öyle büyük mucizelerle gelmez. Bazen çok basit anların içinde gizlidir:
Üniversiteye yeni başlayan bir gencin, ilk hafta ders programını karıştırıp üç farklı derse yanlışlıkla girmesi… Sonra da “bu hocanın konusu çok karışık” deyip aslında yanlış bölümde olduğunu fark etmesi.
Spor salonuna yazılıp ilk gün ayna karşısında selfie çekip “yarın kesin başlıyorum” diye story atmak, ama o yarının hiçbir zaman gelmemesi. (Yine de umut, telefon galerisinde durur.)
“Diyet yapıyorum” deyip salatanın üzerine yarım ekmek banmak. (Not: Bu da bir çeşit dengeli beslenme çabasıdır.)
Ders çalışmaya oturup saatlerce masa düzenlemek, kalemleri renk sırasına göre dizmek ve sonunda “bugünlük bu kadar yeter” demek. (Disiplin, önce görsellikten başlar.)
Sabah alarmı üçüncü kez ertelenip işe ya da okula koştur koştur yetişmeye çalışırken, tramvaya binen herkesin aslında kendi “resetini” aradığını fark etmek…
Ve evet, en klasik olanı da şudur: “Bu yıl kesin İngilizce öğreneceğim” diye karar verip Duolingo’yu indirmek, üç gün üst üste baykuşun bildirimlerini almak ve sonra sessize almak… Başlangıç da bu, umut da bu!
Sevgili genç, belki şu an kafanı meşgul eden binlerce soru var: “Hayatım nasıl olacak? Doğru yolda mıyım? Ya başarısız olursam?” İşte tam bu noktada hatırlaman gereken şey şu: Başarısızlık, bir çıkmaz sokak değil, sadece geri manevra yapmayı öğreten bir ara yol.
Bak, hayata yeniden başlamak için büyük mucizeler gerekmiyor. Bazen dolabını düzenlemek bile yeni bir sayfa açmaktır. Bazen yeni bir kitap almak, yeni bir şarkı listesi hazırlamak, hatta kahveye iki şeker yerine bir şeker atmak bile. İnsan, kendine attığı bu küçük adımlarla yeniden doğar.
Unutma: Hayat, her sabah sana sessizce şunu söyler: “Bugün yeniden denemek için bir fırsat.” Sen sadece kulak kesil ve o sesi duy.
1. Alarmı ertelemeden kalk → Evet, kulağa küçük geliyor ama büyük devrimler sabahın 07.00’sinde başlar.
2. Yeni bir defter aç → İlk sayfasına kocaman “bu sefer gerçekten” yaz. Geri kalan sayfaları doldurmasan da olur, umut kâğıtta da güzeldir.
3. Kendi hayatına “like” at → Başkasının paylaşımlarını değil, kendi başarılarını beğen. Bugün bulaşıkları yıkadın mı? Tebrikler, bu da bir başarı!
4. Kendinle barışık ol → Kimse ilk gününde profesyonel olamaz. Kahveyi dökersin, sınavdan kalırsın, yanlış otobüse binersin. Hepsi senin filminde komedi sahnesi.
5. Ufak riskler al → Yeni bir kursa yazıl, hiç bilmediğin bir sporu dene, ya da sadece yeni bir kahve çeşidi iç. Hayatın büyük resetleri küçük değişikliklerden doğar.
Evet, yol bazen engebeli olacak. Tıpkı uzun bir otobüs yolculuğunda yan koltuktaki teyzenin hiç susmaması gibi, sabrını zorlayan anlar yaşanacak. Ama yol biter. Sen varırsın. Ve geriye dönüp baktığında, bütün o komik, sakar, yarım kalan başlangıçların seni aslında büyüttüğünü fark edersin.
Hayat, video oyunlarına çok benzer: Canın bittiğinde “game over” yazmaz, sadece “try again” (tekrar dene) der. Ve her yeni denemede, biraz daha ustalaşırsın.
Kısacası sevgili gençler; unutmayın: Reset tuşu hayatın kendisinde değil, sizdedir. Cesaretiniz, kahkahalarınız ve umutlarınız bu tuşu çalıştıran enerji kaynağıdır.
Hadi dürüst ol… Sen de “yarın kesin spora başlıyorum” deyip spor çantasını kapının arkasında bir hafta unutanlardan değil misin? Ya da “artık telefonla daha az vakit geçireceğim” diyerek ekran süresini kontrol edip, sonucu görünce “telefon bozuk kesin” diye bahaneye sarılanlardan? İşte bütün bunlar, senin hayata küçük küçük reset atma denemelerin.
Şunu bil: Hiç kimse kusursuz bir başlangıç yapmaz. Önemli olan, denemek. Hatta bazen komik başarısızlıkların bile sana faydası vardır. Çünkü o başarısızlık, ileride kahve muhabbetlerinde kahkahalara boğulacağın bir anıya dönüşür.
Yeni yıl kararları listesi hazırlayıp, üçüncü gününde listeyi nereye koyduğunu unutmak. “Artık daha çok kitap okuyacağım” deyip kitap ayracını telefon kılıfının içine sıkıştırmak.
Sağlıklı beslenmeye başlamak için markete gitmek, ama poşetle döndüğünde içinden cips ve çikolatanın çıkması. (Sağlıklı niyet de sağlıklı bir başlangıçtır, unutma!)
“Bugün kesin ders çalışacağım” deyip çalışma masasına oturunca YouTube’da “Dinozorlar neden yok oldu?” belgeseline dalmak. Bütün bunlar, senin yeniden deneme çabanın tatlı, biraz da absürt işaretleri.
Bak sevgili genç, kimse senden bir anda kusursuz olmanı istemiyor. Hayat sana her gün yeni bir şans veriyor. Belki sabahın ilk ışıklarıyla, belki de bir kahve kokusuyla. Başlangıçların kusurlu olması gayet normal; asıl mesele, o başlangıcı yapmaya cesaret edebilmen.
Ve unutma, her defasında biraz daha iyisini yapıyorsun. Dün belki sadece niyetlendin, bugün küçük bir adım attın, yarın daha büyük bir adım atacaksın.
Yarın çok geç değil – Başlangıç için en doğru gün, aslında bugündür.
Küçük adımlar büyük fark yaratır – Günde bir sayfa kitap bile, yıl sonunda 365 sayfalık yeni bir hayat demektir.
Kendini hafife alma – Sen farkında olmasan da, bugünkü çaban yarının alışkanlığıdır.
Başarısızlık düşman değil, hocandır – Ne yapmaman gerektiğini öğreten en iyi öğretmen odur.
Hayat komik bir sahne – Hatalarını ciddiye al, ama biraz da gül. Çünkü kahkaha, gençliğin en güzel reset tuşudur.
Sevgili okur, belki sen bu satırları okurken içinden “Ben de yeniden başlamalıyım” diye geçiriyorsun. İşte tam zamanı! Bugün kendine küçük bir iyilik yap. Belki yeni bir defter al, belki yeni bir müzik listesi yap, belki de sadece kendine aynada gülümse.
Reset tuşu dışarıda bir yerde değil, senin içinde. Ve sen dokunduğun an, hayat yeniden başlıyor. Unutma, umut yeniden doğamanın ilk adımıdır. Bugünün küçük adımları
yarın kocaman yollara dönüşecek. Umudunu hep diri tut. Hayat sana hep fısıldar: ‘Yeniden dene, yeniden doğ, yeniden başla.’ İşte o sesi takip et. Ben haftaya yine burada olacağım. Haftaya resetlenmiş şekilde tekrar buluşalım.