Ateşe Koşan Kahramanlar, İhmale Terk Edilen Canlar

YAYINLAMA:

Yine alev, yine duman, yine acı.

Ve bu kez Eskişehir’in Seyitgazi ilçesi…

Orada on orman işçisi, görevi başında şehit oldu.

Evet, şehit! Çünkü bu sadece bir iş kazası değil. Bu bir savaş!

İhmalle, vurdumduymazlıkla, liyakatsizlikle, yok sayılan emeğin savaşında yine emekçiler öldü.

On can… On emekçi… On aile… On hayat söndü!

Orman yangını diyoruz ama mesele sadece doğa değil. Bu bir ihmal zinciridir. Bu bir sistem sorunudur. Bu, yıllardır süren “önlem alır gibi yapma” politikasının sonucudur.

Kusura bakmayın ama artık bu ülkenin “yanan ormanlara” ağlamaktan ciğeri kalmadı.

Çünkü ağlamıyoruz artık, öfkeleniyoruz!

Yangın sezonunun ortasındayız. Her yıl olduğu gibi yine hazırlıksız yakalandık.

Helikopter yok, yangın söndürme uçağı yok, koordinasyon yok, eğitim yok, doğru düzgün ekipman yok. Ama ne var?

Alkış var. Tören var. Başsağlığı mesajları var.

Sanki bu acının bir afişe ihtiyacı varmış gibi sosyal medyada “şehitlerimiz” etiketleriyle vicdan temizleniyor. Oysa olan yine emeğe, doğaya, hayata oluyor.

Bu ülkenin orman işçileri, en ağır koşullarda, en düşük maaşlarla, sigorta güvenceleri bile yer yer tartışmalı şekilde çalışıyor.

Ama ne zaman yangın çıksa, ilk onlar gidiyor.

Çünkü bilirler: Ormanı korumak, vatanı korumaktır.

Ama sormaz mısınız?

Peki bu insanları kim koruyor?

Orman sadece ağaç değildir.

Orman bir çocuğun geleceğidir, bir canlının yuvasıdır, bir insanın geçim kaynağıdır.

Ormanı yakan sadece ateş değildir.

Ormanı yakan, liyakatsiz atamalardır.

Ormanı yakan, “torpilli müteahhit” zihniyetidir.

Ormanı yakan, önlem alması gerekenlerin, ihale almayı tercih etmesidir.

 

Ve artık bıktık!

Sözde “milli servet” dediğiniz ormanlar cayır cayır yanarken, siz hâlâ kameralar karşısında açıklama yapıyorsunuz.

Yeter artık!

Birileri bu yangınların sorumluluğunu almak zorunda.

Artık susmayacağız.

Artık sadece ağlamayacağız.

Artık sormaya, sorgulamaya, hesap istemeye devam edeceğiz.

Çünkü

Bu ülkenin ciğerleri yandı.

Ve biz bu yangını bir daha yaşamak istemiyoruz!

Ormanı sadece yeşil alan değil, geleceğimizin yurdu olarak gören herkes bu şehitlerin hesabını sormalı.

Bu insanların arkasından ağlamak değil, onların arkasından yürümek gerek.

Bir gün değil, her gün sesimizi yükseltmeliyiz.

Çünkü artık sadece ormanlar yanmıyor.

Vicdanlar da yanıyor.

Gelecek de yanıyor.

Ve bu yangının sorumlusu kader değil; ihmaldir, sessizliktir, vurdumduymazlıktır.

İhmallerin gölgesinde yanan yalnızca ormanlar değil, canlarımızdı. Toprağa düşen her can, yeşerecek bir fidan olsun. Şehitlerimizi rahmetle anıyoruz.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *