Zirve Hayali Sahada Bırakıldı
Tribünler dolu, şehir ayakta, beklenti zirve… Ama sahada ne bir plan vardı ne de o planı oynayacak bir ruh. Eskişehirspor, belki de sezonun en kritik iç saha maçında, Balıkesirspor karşısında sadece kaybetmedi; inandırıcılığını, iddiasını ve güvenini de bıraktı.
Bu maçın skoru 3-0 yazıyor olabilir. Ama gerçekte kaybedilen şey çok daha ağır: Zirve yolundaki psikolojik üstünlük.
Tribün Görevini Yaptı, Peki Ya Saha?
Hafta içi, soğuk, iş günü… Buna rağmen yaklaşık 10 bin kişi stadyumdaydı. Yani bu takım yalnız değildi. Ancak sahadaki oyuncu grubunun büyük bölümü, bu desteğin farkında bile değil gibiydi. Tempo yoktu, istek yoktu, en önemlisi tepki yoktu.
Futbol bazen kötü oynanır, bazen plan işlemez. Ama bu maçta asıl problem kötü oyundan ziyade ruhsuzluktu. Gol yiyene kadar değil, maçın ilk düdüğünden itibaren kaybolmuş bir Eskişehirspor izledi.
Bora Olmasa Hezimet İlk Yarıda Gelirdi
Gerçeği eğip bükmeyelim: İlk yarının kahramanı kaleciydi. Bora Göymen olmasa, devreye 2-0 ya da 3-0 girilmesi işten bile değildi. Bu durum bile tek başına alarm zillerinin çalması için yeterliydi.
Kalecinin maçın yıldızı olduğu bir karşılaşmada, özellikle iç sahadaysanız, bir şeyler çok yanlış gidiyor demektir.
Orta Saha Yoksa, Oyun da Yoktur
Bu maçın kırılma noktası tek bir gol ya da tek bir hata değil. Asıl mesele, orta sahada oyunu tutacak, yönlendirecek, sertlik koyacak bir yapı olmamasıydı. Rakip her baskı yaptığında Eskişehirspor dağıldı. Top kayıpları zincirleme hatalara, hatalar da gollere dönüştü.
Kanatlar işlemedi, forvet yalnız kaldı, savunma ise her hücumda panikledi. Bu bir bireysel formsuzluk tablosu değil; toplam bir organizasyon çöküşüydü.
Teknik Yönetim de Sınıfta kaldı
Bu noktada teknik heyeti ayrı tutmak mümkün değil. Maç planı işlemedi, bu net. Daha da önemlisi, plan işlemediğinde sahaya sürülecek bir B planı yoktu. Yapılan değişiklikler oyunu değiştirmedi, hatta zaman zaman daha da bozdu.
Bu ligde zirveye oynuyorsanız, rakibiniz sizi kilitlediğinde verecek bir cevabınız olmak zorunda. Bu maçta o cevap gelmedi.
Bu Yenilgi Sıradan Değil
Bu mağlubiyet “kötü bir gün” diye geçiştirilemez. Çünkü bu maç, Eskişehirspor’un ne olmak istediğiyle, ne olduğu arasındaki farkı net biçimde gösterdi.
Zirveye oynayan takımlar, böyle günlerde bile ayakta kalmayı bilir. Eskişehirspor ise bu maçta ayakta kalmayı değil, ayakta durmayı bile başaramadı.
Son Söz
Bu şehir çok şey gördü. Büyük başarılar da büyük hayal kırıklıkları da… Ama taraftarın tek bir beklentisi var: Mücadele. Onu koymadığınızda, skor tabelası sadece bir detay olur.
Eğer bu maçtan ders çıkarılmazsa, bu yenilgi sezonun dönüm noktası olarak hatırlanır.
Ama doğru reaksiyon gelirse, belki de “acı ama öğretici” bir uyarı olarak kalır.
Top artık sahada değil, karar masasında.