Trafiğe Çözüm mü, Kaosa Davetiye mi?

Eskişehir’de uzun süredir tartışılan “Park Et – Devam Et” uygulaması, aslında şehir merkezinin nefes alabilmesi için umut verici bir adımdı. Çarşıya gelip kısa süreli işini gören, esnafı destekleyen ve toplu taşıma kullanmaya teşvik eden bir modeldi. Hem trafik yoğunluğunu hem de karbon salınımını azaltma hedefiyle öne çıkmıştı.
Ancak son günlerde alınan UKOME kararı, bu kazanımları adeta çöpe atar nitelikte. Şehrin ana caddelerindeki ücretli parklanma uygulamasının kaldırılması, kağıt üzerinde “trafik rahatlatma” olarak sunulsa da, sokaktaki gerçek bambaşka olacak gibi görünüyor.
Bedava Parkın Bedeli
Bugün itibariyle birçok sürücü, aracını caddenin kenarına bırakıp tüm gün işine gücüne devam edebilecek. Ücretsiz park kulağa hoş gelse de, bunun şehir merkezinde dolaşım ihtiyacı olan vatandaş için ne anlama geldiğini düşünmek gerek.
Kısa süreliğine çarşıya uğrayacak olan, yaşlısını hastaneye götürecek olan ya da sadece birkaç saatlik işi olan kişi artık yer bulmakta daha çok zorlanacak. Çünkü sokaklarda araçların “kalıcı misafirliğine” tanık olacağız.
Üstüne üstlük, yer bulamayan sürücüler çareyi çift sıra park etmekte arayacak. Bu da trafik sıkışıklığını azaltmak yerine artıracak.
Parası Olan Katkı Sunsun
Şehir merkezinde iş yapan ya da esnaf için arabasını gün boyu caddede bırakmak bir kolaylık olabilir ama bu kolaylığın bedelini yine tüm şehir ödüyor. Çözüm gibi görünen ücretsiz park, aslında kamusal alanın bir kesim tarafından işgal edilmesi anlamına geliyor.
Bir zahmet, arabası olan ve düzenli olarak çarşıda vakit geçiren kişiler park ücretini ödesin yada, “Park Et – Devam Et” gibi sürdürülebilir uygulamalara yönlendirilsin. Bu ücret, lüks değil; toplu taşımayı teşvik etmek ve şehir düzenine katkı sunmak için gerekli bir bedeldir.
Trafik Rahatlamaz, Çözülmez
Kimi yetkililer ücretsiz parkın trafik akışını hızlandıracağını savunabilir. Oysa bu hamle, yıllardır park sorunuyla boğuşan şehir merkezinde dengeyi tamamen bozacak.
Trafik yalnızca hareket eden araçlardan değil, park yeri arayanlardan da tıkanıyor. Ücretsiz park, otopark arayışını azaltmayacak; aksine, yer bulmak daha zorlaştıkça trafiğe yeni bir keşmekeş katacak.
Bir de İstihdam Gerçeği Var
Bugüne kadar caddelerdeki ücretli park alanlarında görev yapan yüzlerce çalışan vardı. Bu insanlar, evine ekmek götüren, çoluk çocuğunun geçimini bu işten sağlayan kişilerdi.
Ücretsiz park kararıyla birlikte sadece trafik düzeni değil, insanların ekmeği de tehlikeye atılıyor.
Belediyenin ya da UKOME’nin bu çalışanlar için ne gibi bir planı var? Onları hangi işlerde istihdam etmeyi düşünüyorlar?
Yıllardır sokaklarda görev yapan bu insanlar, alınan bir kararla bir anda işsiz mi kalacak? Yoksa yerleri Hazır mı ? Bir trafik düzenlemesi yapılırken sosyal hayatın ve istihdamın da göz ardı edilmesi durumunda büyük bir eksiklik olacak.
Eskişehir’de kent içi ulaşım sorunlarını çözmek için cesur adımlar atılmalı. “Park Et – Devam Et” gibi çağdaş uygulamalar, uzun vadede hem trafik hem de çevre için kazanımdır.
Kısa vadeli “popüler” kararlarla günü kurtarmak yerine, şehirde yaşayan herkes için adil ve sürdürülebilir çözümler üretilmeli. Ücretsiz park bir lütuf değil, ne yazık ki kaosa giden yolun taşlarını döşeyen bir hamle olarak tarihe geçebilir.
Şehrin merkezini otoparka çevirmek, geleceğin Eskişehir’ine bırakacağımız en kötü miraslardan biri olur.
Saygılarımla…