Devletin Havuzuna ve Salonlarına Çöktüler

Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’nde sular durulmuyor.
1 Kasım 2024 tarihinde Hasan Kalın’ın vekaleten il müdürlüğüne atanmasıyla birlikte kurumun en tartışmalı dönemlerinden biri başladı. Göreve gelir gelmez “düzenleme” adı altında yapılan değişiklikler, şeffaflık vaadiyle duyuruldu ama sonuç tam tersi oldu: Kulüpler dışarıda, boş kulvarlar içeride kaldı.
Yüzme havuzunda artık ne sporcu sesi duyuluyor, ne de çocukların suya karışan kahkahası. Çünkü havuz “devletin” değil, belli bir grubun özel malı gibi kullanılmaya başladı. Spor Şube Müdür Vekili Kamil M., tesis amiri Y.O. ile birlikte oluşturduğu sistemle, kulüplerin elini kolunu bağladı. Evrak üstüne evrak, kriter üstüne kriter getirildi. Ama ne hikmetse aynı kurallar, müdürün başkan yardımcısı olduğu “Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Kulübü” için işlemiyor. Onlara her saat, her kulvar serbest.
Oysa havuz 16 kulvarlı devasa bir tesis. Yani her kulübe yetecek kadar alan var. Ancak 30 kulübün aktif olduğu tesis, bugün 15 kulübe düşmüş durumda. Devlet zararda, ama kimsenin umurunda değil. Çünkü mesele spora hizmet değil, koltuğa ve güce hizmet etmek.
Bir yandan “şeffaflık” nutukları atılırken diğer yandan el altından kulvar verilen kulüpler listesi kabarık: TÜGVA, Adal Spor Kulübü, Yeni Nesil Spor Kulübü ve Merkez Gençlik Spor Kulübü. Kayıtlar gizli, çizelgeler eksik, kararlar kapalı kapılar ardında alınıyor. “Şeffaf olacağız” denildi ama karanlık bir düzen kuruldu.
Belediyenin havuzlarıyla kıyaslayınca tablo daha net: Belediyeye dilekçe veren kulüp kolayca kulvar tahsisi alıyor, evrakla uğraşmıyor. Gençlik Spor İl Müdürlüğü’nde ise kulüp temsilcileri adeta memur kovalar gibi evrak peşinde koşuyor. Çünkü amaç belli: Yıldırmak. Kulüpler çekilsin, “kendi” kulüpleri sahayı alsın.
Bir de işin başka bir boyutu var. İddialara göre Spor Şube Müdür Vekili K.M., tenis antrenörlerinden özel ders gelirlerinin üçte birini istiyor. “Üçte birini bana vermezsen olmaz.” Devlet memuru, kendi yetkisini ticari pazarlık malzemesi yapıyor. Bunu herkes konuşuyor ama kimse konuşamıyor. Çünkü konuşan memura tutanak, tehdit, mobbing hazır.
Tesis amiri Y.O. da cabası. Çalışanlara WhatsApp grubundan gönderdiği mesajlarda “biz size kendi işiniz dışında iş mi yaptırdık?” diyerek üstü kapalı tehditler savuruyor. Bu mudur kamu yönetimi anlayışı? Bu mudur gençliğe örnek olmak?
Bugün Eskişehir’de yüzme havuzuna çocuğunu yazdırmak isteyen bir veliye “boş yer yok” deniyor. Ama aynı saatlerde bazı kulvarlar bomboş. Çünkü o saatler “özel” kulüplere veya şahsi derslere tahsis edilmiş durumda.
TÜGVA adı altında ücretsiz olması gereken spor salonları, bazı kişiler tarafından özel ders mekânına çevrilmiş. Sosyal medyadan “ücretli özel ders” reklamları yapılıyor ama kurumun sosyal medya hesaplarında bu derslere dair tek bir resmi paylaşım yok. TÜGVA’nın haberi var mı? Belki. Ama Eskişehir halkının haberi var: Spora değil, ranta hizmet eden bir düzen işliyor. TÜGVA'ya verilen salon saatlerinde ücretli olarak ders veriliyor. Bakın buda fiyatlatdırması….

Şimdi sormak lazım:
Sayın Valimiz, bu sistem daha ne kadar böyle sürecek?
Devlete ait bir havuzun, bir grubun kontrolüne geçmesine daha ne kadar sessizce izleyelim ?
Spor, çocuklar ve halk için midir; yoksa kişisel çıkar ve ayrıcalıklar için mi?
Eskişehir halkı, bu soruların cevabını bekliyor. Ancak sorumlular halâ orda bir açıklama yapma gereği duymuyor. TÜGVA Eskişehir yöneticisi zaten telefonlara cevap vermiyor. Ulaştığım kişilerde bilgi vereceğiz size deyip dönmüyor.
Peki kim bu soruları cevaplayacak . Oysa belgeler gelmeye devam ediyor ancak onlarda susmaya devam ediyor. Susmakta bir cevaptır. 
Ben sormaya devam edeceğim bakalım yetkiler sessiz kalmaya devam edecek mi? Yeni bilgiler yeni gelişmeler ile bir dahaki yazımda görüşmek üzere...