Telefonu Bırak, Gerçeği Gör: 12 Vatan Evladı Şehit Oldu!

Bu ülkenin çocukları bir bir toprağa düşüyor. Onlar düşerken biz düşmemiş gibi davranıyoruz. Sanki bu coğrafyada yaşayan biz değilmişiz gibi, sanki o siyah beyaz karedeki yüzler hiç yaşamamış gibi…
12 şehit.
Bir iki üç değil… Tam on iki can. On iki aile. On iki tabut. On iki silah sesi.
Ve milyonlarca suskun insan.
Her şey sıradan bir gün gibi başlıyor. Sen uyanıyorsun, eline telefonu alıyorsun. Belki bir kahve yapıp Netflix'e göz atıyorsun. O sırada, bir mehmetçik kan kaybediyor.
Ve senin haberin bile olmuyor.
Sana ne oldu gençlik?
Sadece konserlere mi coşuyorsun? Sadece bir müzik grubunun turnesi için mi heyecanlanıyorsun?
Bir dizinin sezon finalinde ağlıyorsun ama 20 yaşında bir askerin annesi ağlarken içinden bile bir “ah” geçirmiyorsun.
Sahi, ne zaman bu kadar duyarsız, ne zaman bu kadar bencil, ne zaman bu kadar unutkan olduk?
"Ama ben siyasetle ilgilenmiyorum..."
Yeter artık şu bahaneden! Şehit haberi siyasetin değil, vicdanın konusudur.
O tabutun üzerine örtülen bayrak, bir siyasi görüşün değil, hepimizin bayrağıdır.
Bu topraklarda doğduysan, o toprağa düşen herkes senin kardeşindir.
İlgilenmediğini sandığın şeyler, senin hayatının tam ortasında duruyor ama sen gözünü başka yöne çeviriyorsun. Çünkü görmek kolay, hissetmek zor.
Ama şunu unutma:
Görmezden gelmek de bir tercihtir. Ve her tercih bir duruşu gösterir.
Kimi zaman bir ölüme sessiz kalmak, o ölümü onaylamaktır."
O yüzden bir şey yapamayacaksan bile, susma.
Yaz, çiz, paylaş, anlat, sor. Sadece tepki ver.
Kalbini harekete geçir.
Çünkü o çocukların kanı toprağa düşerken senin kalbin donmuşsa, kaybeden sadece onlar değil, hepimiz oluruz.
Bak yüzlerine.
Her biri farklı şehirden, farklı hayalden.
Belki seninle aynı yaşta.
Belki aynı şarkıyı seviyordu, aynı takımı tutuyordu.
Ama bugün onlar yok. Çünkü görevdeydiler. Çünkü bu vatanı senin yerine savunmayı göze almışlardı.
Onlar gittiler.
Sen burada ne yapıyorsun?
"Gençlik özgürlük ister" diyorsun. Peki o özgürlüğü size kim sağladı?
Bugün Instagram'da dans videoları paylaşabiliyorsan, Twitter'da istediğini yazabiliyorsan, TikTok’ta saatler harcayabiliyorsan...
O ekranı sana armağan edenin adını bilmek zorundasın:
Şehit.
Senin lüksün oldu “özgürlük”, onun ise kefeni.
Onlar varken "bu ülke niye böyle?" diye sızlanmak kolay. Ama hadi gel de sor kendine:
Bu ülke için sen ne yapıyorsun?
Paylaşım mı?
Sessizlik mi?
Yoksa sadece kendini mi düşünüyorsun?
Hâlâ geç değil. Ama daha fazla geç kalma.
Telefonu bir kenara koy. 30 saniyeliğine bile olsa o yüzlere bak. O tabutun başındaki babayı, bayılan anneyi, eline bayrağı alan kardeşi gör.
Seni tanımayan o çocuklar, bu vatan uğruna gözlerini kırpmadan can verdi.
Şimdi sıra sende.
Bir şey yap.
Bir mesaj yaz, bir dua et, bir Fatiha oku.
Ama sessiz kalma.
Çünkü bu ülkeyi gerçekten sevenler, sadece konuşmaz.
Bedel öder.
Şehitlerimize rahmet, ailelerine sabır, milletimize başsağlığı diliyorum.
Ama sadece dilemek yetmez.
Unutma, sıra sende!