Bir Çocuğun Yüreğinden Doğan Cumhuriyet

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bazı hikâyeler vardır…
Okuduğunuz anda kalbinizi ısıtır, sizi çocukluğunuza götürür; insanın içindeki umudu, iyiliği yeniden uyandırır.
Bugün size böyle bir hikâyeden, küçük bir çocuğun kocaman dünyasından bahsetmek istiyorum.

Alperen’den…

İlköğretim 5. sınıf öğrencisi…
Yani daha dünyanın acelesini bilmeyen, hayatla oyun arasında mekik dokuyan bir yaşta.
Ama yaptığı iş?
İnanın çoğu yetişkinin bile altından kalkamayacağı kadar büyük, bir o kadar sabır isteyen, ve gurur verici…

Bir gün sınıfa çıkıyor ve arkadaşlarına bir fikir anlatıyor:
“Bir Cumhuriyet kitabı hazırlayalım… Hem de çocukların gözünden anlatılan bir kitap olsun…”

Bu cümle çoğumuz için bir hayalden öteye gitmezdi.
“Evladım o iş senin boyunu aşar” denilecek cinsten bir girişim…
Ama Alperen’in kalbi öyle büyük ki, o bu cümleyi duyduğunda geri adım atmıyor.
Tam tersine, daha da büyüyor, daha da umutlanıyor.

Ve işte hikâye burada başlıyor…

Bir yıl boyunca bitmeyen bir çabanın içinde görüyoruz onu.
Yayın evleriyle sayısız toplantı yapıyor;
Tasarım sürecini takip ediyor;
Sınıf arkadaşlarını organize ediyor.
Kitabın her sayfası için çocuklardan yazılar topluyor, düzenliyor.
Sayfa planından izin belgelerine kadar her detayı tek tek düşünüyor.

Evet, yanlış duymadınız…
Sadece 10 yaşındaki bu çocuk, projesine katkı sunacak arkadaşları için veli izin belgesi tasarlıyor, baskı düzenini ayarlıyor, tek tek imzaları topluyor.

Biz yetişkinler bu yaşta ne yapıyorduk?
Belki çizgi roman biriktiriyor, belki bir topun peşinde koşuyorduk…

Ama Alperen bambaşka bir şey yapıyordu:
Cumhuriyet’i çocuk dilinden bir kitaba dönüştürüyordu.

Ve işin en zor kısmı…

Bir kitabın basılması.

Para istendiğinde kim çocuğa inanır?
Kim bir çocuğun projesine güvenip kapılarını açar?

Ama Alperen azmiyle tüm kapıları açtı.
Mail attı, anlattı, ikna etti.
Ve çoğu zaman ücretli bile zor basılan bu kitabı,
tamamen ücretsiz bastırmayı başardı.

Bu başlı başına büyük bir başarı.
Ama meselenin en güzel tarafı henüz burada bitmiyor…

Okulda etkilendikleri Lösemili bir arkadaşından dolayı ise Kitabın satışından elde edilecek gelirin tamamını,
Kanserli çocuklara bağışlamak istediklerini söylüyor Alperen ve arkadaşları.

Bir çocuğun “kâr” kelimesiyle değil, “iyilik” kelimesiyle düşünmesi…
İşte Cumhuriyet’in en güzel meyvesi bu değil de nedir?

Ve tüm bu süreçte, benim için çok özel bir detay daha vardı:
Kızım Masal…

Masal da bu projenin içindeydi.
Her akşam beni heyecanla karşılayıp,
“Baba, biz bugün kitap için yeni bir şey yaptık!”
dediği o anları tarif bile edemem.

Onun gözündeki ışığı, heyecanı, gururu…
Bir çocuğun hayal kurduğunda nasıl büyüdüğünü,
Nasıl bir toplumu ileriye taşıyabilecek güçte olduklarını
bizzat evimin içinde gördüm.

Alperen ve Masal ve diğer emek veren tüm arkadaşları…
Bu ülkenin geleceği olan küçük kalpler
Belki bugün kitabın dizgisiyle, tasarımıyla uğraşıyorlar.
Ama yarın bu ülkenin mimarları, tasarımcıları, yöneticileri, aydınları olacaklar.

Cumhuriyet’i anlatan bir kitap hazırladılar,
Ama aslında Cumhuriyet’in ruhunun hâlâ dimdik ayakta olduğunu hepimize hatırlattılar.

Sonuç mu?

Bir çocuğun cesareti…
Bir çocuğun emeği…
Bir çocuğun masum iyiliği…

Bazen bir milletin yeniden umutlanması için tek bir çocuğun hayal kurması yeter.
Alperen bunu yaptı.

Bugün biz yetişkinlere düşen tek bir görev var:
Bu çocukların hayallerine sahip çıkmak.
Onları dinlemek, anlamak, yol açmak…

Ve belki de en önemlisi;
Çocukların dünyayı değiştirme gücünü hafife almamak.

Teşekkürler Alperen…
Teşekkürler Çocuklar…
Cumhuriyet’e çocuk gözünden bakmayı hepimize öğrettiğiniz için.

Bu kitabı alarak sizde destek vermek isterseniz aşağıya linkini bırakıyorum.
https://odkitap.com/bir-cocugun-gozunden-cumhuriyet/

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *