Başkan Günaydın: “Yargı kararlarında ifade özgürlüğünün önünde engeller var”
Baro Başkanı Günaydın, gazetecilerin meslek gereği ifade özgürlüğüne ve basının kamuoyunu bilgilendirme görevinin en temel yaşam hakkı olduğuna vurgu yaparak Fatih Altaylı hakkında tutukluluğuna devam edilmesi kararını eleştirerek şunları söyledi: “Son günlerde özellikle yargı kararlarında, ifade özgürlüğünün önünde engeller olduğuna tanıklık ediyoruz. Bunun en son örneğini Fatih Altaylı'nın yaptığı bir YouTube kanalındaki yayından dolayı hapis cezası, cezalanmasını gördük ama tutukluluğun devamına hükmetti.”
Açıklamalarının devamında, “Bildiğiniz üzere Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları, Anayasa Mahkemesi kararları ve taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, ifade özgürlüğü noktasında, özellikle gazetecilerin mesleki faaliyetleri nedeniyle eleştiri hakkının, bu özgürlüğün kapsamının çok daha geniş değerlendirilmesi gerektiğine ilişkin bütün yargı kararlarına yansımış bir durum varken, aslında geçici bir tedbir olması gerekirken yargılamanın aşamasıyla hükümle birlikte tutukluluğun devam edilmesi kabul edilebilir olmamaktadır” dedi.
“Gazetecilik suç değildir”
Günaydın, “İfade özgürlüğü esastır. Gazetecilik faaliyeti bu anlamda bir suç değildir. Gazetecilerin kamuoyunun habere ulaşma, kamuoyunun bilgilenmesine en önemli görevi yerine getiren bir meslek örgütü olmasıyla birlikte, ifade özgürlüğü yani kamunun doğru bilgiye ulaşması, eleştiri hakkını da içerdiği için, taraf olduğumuz sözleşmelerle bu korunan, korunması gereken en temel, yaşam hakkından sonra en önemli hak olarak ifade özgürlüğü karşımıza çıkmaktadır.” ifadelerini kullandı.
“11. Yargı Paketi, oluşan bazı boşlukları düzenliyor”
Başkan Günaydın, 11. Yargı Paketi’nin Anayasa Mahkemesi’nin iptal ettiği bazı kanuni düzenlemelerle oluşan boşluğu düzenlendiğine ilişkin bilgi verdi. Günaydın, paketin içeriğindeki Avukatlık Kanunu ve 5651 sayılı Kanunu’na ilişkin şu bilgilere yer verdi: “11. Yargı Paketi’nde, 23 Ocak 2025'teki Yargı Reformu Stratejisinin göndermeleriyle ilgili birkaç düzenleme karşımıza çıkıyor. Bunlar; Avukatlık Kanunu'ndaki disiplin hükümlerini barındırıyor. Avuktalık mesleğindeki yeniden bir iptal nedeniyle boşta kalan hükümlerin, avukatların mesleki faaliyetlerini dayanışmayla yürütürken disiplin cezalarının neler olacağına ilişkin bir düzenleme var.”
“5651 sayılı Kanuna ilişkin düzenlemeler mevcut”
Günaydın diğer düzenlemenin de Bunun yanı sıra, 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkındaki Kanunun 9. maddesinde, kişilik hakları ve içeriğin yayından kaldırılması yer alıyor. 5651 sayılı Kanundaki bu içeriğin yayından çıkarılması meselesinde sadece ilgili içeriğin çıkarılması ile ilgili bir düzenleme mevcut. Bu da olumlu bir gelişme. Çünkü, ifade özgürlüğü nedeniyle sadece bir içerikle değil, topyekûn ilgili haber sitesine ya da o web sitesinin erişim engellenmesinden ziyade ilgili yayın içeriğinden çıkarılmasını olanak veren bir düzenleme olduğunu da görüyoruz.”
Günaydın, İcra İflas Kanu’nu ve Bankacılık Kanunu’ndaki düzenlemelere de değinerek şunları aktardı: “İcra İflas Kanunu açısından baktığımızda, ihalenin feshi davası yer alıyor. İcra İflas Kanunu, açıkçası alacaklıyla borçlu arasındaki dengeyi sağlamakla görevli. Bu yeni düzenlemeyle aslında sadece ilgililerin bu davayı açma hakkıyla sınırlandırıldığını görüyoruz. Dolayısıyla burada ihaleye katılan ama sadece uzatmak ve kötü niyetli olarak ihalenin feshi davalarının açılmasının önüne geçilmesi bakımından bu düzenleme, olumlu bir düzenleme olarak karşımıza çıkmaktadır.”
“Bankacılık Kanununda ve kredi kartı dolandırıcılığı gibi ekonomik suçlarda bunun önüne geçmek için de özellikle dijital teknolojilerin ve yüz tanıma gibi bazı özelliklere sahip olmasını arayan bir düzenlemeyi içeriyor. Bu da bence olumlu bir düzenleme olarak karşımıza çıkıyor.”
