Adımların Gölgesinde Saklı Bir Sınav: Odunpazarı’nın Bereket Sokağı

Her şehrin görünmeyen bir kalbi vardır. Sokaklar, taşlar ve duvarlar… Kimi sadece geçer gider, kimi ise yavaşlayıp eğilir; dinler, hisseder, hatırlar. Eskişehir’in Odunpazarı semtinde, adımlarla değil niyetlerle ölçülen bir sokak olduğu söylenir. Haritalarda adı yoktur belki ama kulaktan kulağa yayılan bir efsanede yaşar: Bereket Sokağı.
Rivayete göre, bu sokağın altında yatan bir yatır vardır. Ne bir türbesi vardır ne de bir tabelası; ama varlığı, oraya her sabah sessizce saçılan bozuk paralarda kendini gösterir. Görünürde olmasa da sokağın altında bulunan o yatırın huzuru, o sokakta saçılan paralarla beslenir denmektedir. Yaşı büyük, bilge kişiler her sabah, bozuk paraları bu sokakta özenle yere saçarlar. Yaşlılar bilir, büyükler aktarır:
“O paralar, sadece metal değil. Onlar huzurun anahtarıdır.”
Çünkü derler ki, bu paralar saçıldığında o gün hiçbir araba kazası yaşanmaz. Yatırın ruhu memnun olur, sokağın üstü korunur. Ama eğer unutulursa… İşte o zaman kaderin ince ipliği gerilir ve talihsiz çarpışmalar sessizliği bozar.
Bu anlatı, yalnızca bir “şehir efsanesi” değildir. Aynı zamanda modern yaşamın unuttuğu bir hatırlatma gibidir. Her sabah birilerinin sokağa para saçması, aslında bir tür dua, bir tür iyi niyet bildirisidir. Paranın yere düşüşüyle başlayan o sessiz ritüel, günün karmaşasına karşı yapılan içsel bir korunma hareketidir.
Ama asıl hikâye, taşların üstünden geçerken başlar. Çünkü efsane der ki, o sokakta yürüyen her yolcu, niyetiyle sınanır. Adımlar sağlam ama kalp bulanıksa, taşlar bir bir yerinden oynar. Niyeti temiz olan ise, sanki görünmez bir ipte yürür gibi sarsılmadan, tökezlemeden geçer sokağı.
Bu tür hikâyelere kimileri “şehir efsanesi” der. Ama bazen bir efsane, bir toplumun vicdanını anlatır. Çünkü mesele bozuk para değildir. Mesele, sabah cebinden para çıkarırken kalbinde ne taşıdığındır.
“Hayatta her şey görünmez nedenlerle olur. Ve her adım, bir niyetle başlar.”
Bugün Odunpazarı’nda o sokaktan yürüyerek geçenlerin çoğu hikâyeyi bilmez. Ama belki de farkında olmadan, o yatırla bir sınavdan geçerler. Çünkü bazı yollar tabelasızdır, ama iz bırakır.