Devletin Kulübü, Şahsi Hesaplar: A mı B mi?
Akşam üzeriydi… Bir haber girdim, belgeleri ekledim, kaynakları kontrol ettim.
Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı devlet kulübünde, 2023 Eylül ayından 2024 Temmuz ayına kadar geçen sürede 672 bin 516 liranın, kulüp hesabına değil, aynı zamanda kulüp başkanı olan Spor Şube Müdürü Kamil Murat’ın şahsi hesabına gönderildiğini yazdım.
O haber akşam saatlerinde kısa sürede yayıldı ve şehirde yankı uyandırdı.
Bu yazı, Eskişehir’deki Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Spor Kulübü’nün içinde dönen bir hesap hikâyesi.
2020 yılından bu yana kulüp başkanı aynı kişi: Spor Şube Müdürü Kamil Murat.
Yani hem devletin memuru hem kulüp başkanı.
Belgeler ortada:
2023 Eylül ile 2024 Temmuz arasında tam 672 bin 516 lira, kulübün kendi banka hesabına değil, Kamil Murat’ın şahsi hesabına aktarılmış.
Parayı yatıranlar kim mi?
Kulüp için para toplayan antrenörler.
Yani devletin kulübü var, kulübün resmi hesabı var ama para bir kamu görevlisinin kişisel hesabına gidiyor.
Peki neden?
Neye dayanarak?
Kim onay verdi?
O Dönemde Kim Vardı?
O dönem kulüp başkan yardımcısı kimdi biliyor musunuz?
Bugün Eskişehir Gençlik ve Spor İl Müdürü koltuğunda oturan Hasan Kalın.
Evet, o dönemde bu yapının ikinci ismiydi.
O yüzden bu yazı doğrudan Sayın Kalın’a da sorular içeriyor.
Ama bu sefer sadece soru değil, cevap seçenekleriyle…
Soru 1:
O dönem kulübün kendi banka hesabı varken, paralar neden şahsi hesaba gönderildi?
A) Bilginiz yoktu, fark etmediniz.
B) Biliyordunuz ama “önemli değil” dediniz.
Soru 2:
Bir devlet memuru, devletin hesabı dururken hangisini kullanmalı?
A) Kendi şahsi hesabını
B) Devletin hesabını
(Doğru cevap belli aslında. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi Kanunu der ki: Kamu kurumlarının tüm gelirleri kamu hesaplarında toplanır. Şahsi hesap kullanmak görevi kötüye kullanmadır.)
Soru 3:
Eğer yarın bu şahıs vefat etse, o hesaptaki para kime kalır?
A) Devletin olur.
B) Mirasçılarının olur.
Bu da önemli bir ayrıntı.
Çünkü eğer o para gerçekten kulübün parasıysa, hukuken A — Devletin olur.
Ama şahsi hesapta durduğu için B seçeneği, yani mirasçıların alması riski doğar.
İşte bu yüzden kamu parasının yeri, kamu hesabıdır.
Kişisel IBAN’da duran her kuruş, devlete ait olsa bile “şahsi servet” haline gelebilir.
Yarın öbür gün o kişi ölürse, miras hukuku devreye girer ve devletin hakkı, bir anda özel mülke dönüşür.
Soru 4:
Bugün bu belgeler ortaya çıkmışken, İl Müdürü olarak ne yapacaksınız?
A) İnceleme başlatırım, gerekirse soruşturma isterim.
B) Sessiz kalırım, gündem geçince unuturum.
Kamuoyunun beklediği cevap açık: A seçeneği.
Ama bugüne kadar gelen tepkilere bakılırsa genelde tercih edilen B.
Oysa susmak, bazen ortak olmaktır.
Bazı yetkililer kolay yolu seçiyor: “Yalan haber.”
Ama dekontlar yalan söylemez.
IBAN numarası, tarih, tutar, açıklama — hepsi somut.
Gazeteci bunları gördüyse, yazmak zorundadır.
Çünkü bu şehirde gençlerin, antrenörlerin, sporcuların emeğiyle biriken para, kimsenin kişisel kasası değildir.
Hukuken Olması Gereken
Türk Ceza Kanunu’nun 257. maddesi, görevi kötüye kullanmayı açıkça tanımlar:
“Görevin gereklerine aykırı davranarak kamu zararına neden olan kamu görevlisi, altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”
Bu olay tam da budur.
Kamu görevlisinin şahsi hesabına kamu parası yatıyorsa, o artık kişisel hata değil, suçtur.
Sayın Hasan Kalın, bu şehir size emanet edilmiş bir kurumun başındasınız.
O kurumun geçmişinde bu kadar ciddi bir tablo varken, kamuoyu sizden sessizlik değil, açıklık bekliyor.
Bu sorular sadece bir gazetecinin değil, Eskişehir’in gençlerinin, antrenörlerinin, sporcularının soruları:
“Eğer bu para devletin parasıysa neden şahsi hesaba gitti?”
“Yarın öbür gün o hesap sahibinin başına bir şey gelse, o para kime kalacak?”
“Ve en önemlisi, bir devlet memuru kamu hesabı dururken neden kendi hesabını kullanır?”
Bu soruların cevaplarını Eskişehir kamuoyu merak ediyor.
Cevap basit aslında: sadece doğru harfi seçmek gerekiyor.
A mı, B mi?
Sayın Vali Hüseyin Aksoy’a Çağrımdır
Bu şehir sizi dürüstlüğünüzle, sakinliğinizle ve adalet duygunuzla tanıyor Sayın Aksoy.
Eskişehir halkı size güveniyor.
Bu yaşananlar sadece bir müdürlüğün değil, devletin itibarının meselesidir.
Bu nedenle sizden beklentimiz net:
Konuyla ilgili gerekli talimatları vermeniz,
Tüm sürecin şeffaf şekilde kamuoyuyla paylaşılması,
Kamu vicdanının rahatlatılmasıdır.
Bu mesele bir kişiyi değil, bir sistemi ilgilendiriyor.
Çünkü Eskişehir’in sporuna, gençliğine, emeğine dokunan her kuruş, devletin parasıdır.
Ve o paranın hesabı mutlaka verilmelidir.
Sayın Hasan Kalın, bu sorulara cevap bekliyorum.
Soruların cevabı için kendisini aradım ancak yanıt alamadım.
Sorularıma cevap verilmedikçe her gün yeni sorularla karşınızda olacağım.
Olayın takipçisiyim.