Agresifseniz taksi şoförü olmayın!

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hafta sonu arkadaşlarımla buluşacaktım. Hava kararmaya yakın, trafik her zamanki gibi sıkışık. Taksi durağını aradım. “15 dakikaya araç orada olur” dediler. Beklemeye başladım. Tam 15 dakika geçti ama ortada ne taksi var ne bir far ışığı.

Tam içeri girecekken bu kez duraktan aradılar

“Emine Hanım, taksiniz geldi ama siz aşağıda değilsiniz?”

Şaşırdım. “Aşağıdayım ama taksi yok” dedim. Meğer şoför, evin önüne gelmek yerine yolun karşı tarafındaki ilerideki otobüs durağında bekliyormuş. Görmemişim. Zaten görsem bile başka müşteri bekliyor sanırdım.

Telsizden “Hanımefendi karşıdaymış” dediler. 

Şoför arabadan indi, yüzünde sinirli bir ifade, el kol hareketleri havada. Yanına koştum:

“Abi kusura bakma, görememişim, trafik malum” dedim.

Ve saydırmaya başladı

“Görmüyor musun kardeşim? Trafiğin sıkışık olduğunu bilmiyor musun? Karşıyı da kontrol edeceksin!”

Derin bir nefes aldım. Tartışsam büyüyecek, biliyorum. Sakin bir sesle sadece:

“Bakın… Biner binmez özür diledim. Tartışmak istemiyorum. Ben sadece gideceğim yere huzurla ulaşmak istiyorum. Bu kadar küçük bir meseleyi büyütmeye gerçekten gerek yok. Hepimiz yorgunuz ama birbirimizi yormak zorunda değiliz.”

Homurdanmaya devam etti “Sizin gibiler yüzünden azar işitiyoruz, gidin nereye şikâyet ederseniz edin.” vs aklıma gelmiyor artık söyledikleri o kadar çok saydırdı ama yol boyunca sessiz kaldım. Gideceğim yere vardım, ücretimi ödedim, yine de teşekkür edip indim. Çünkü bazen susmak, kavgadan daha güçlüdür.

 

Bir başka gün, bir başka durak kavgası…

Bu kez acil yetişmem gereken bir yer vardı. Durağın ziline bastım, bekliyorum. Beş dakika geçti, taksi yok. Trafik yoğun, hak veriyorum ama benim de zamanla yarışmam gerekiyor.

Tam o sırada başka bir durağa ait boş bir taksi önümden geçti. El kaldırdım, durdu, bindim. Birkaç saniye sonra arkadan durağın taksi şoförü son sürat gelip önümüzde durdu. Şoför indi, bağırarak:

“Bu benim müşterimdi! Nasıl alırsın?”

Araya girdim, sakin bir şekilde:

“Beyefendi, şoförün bir suçu yok. Ben bindim. Durağa bastım ama siz gelmediniz, acil bir durumum vardı.”

Tam inip aracına geçecekken o şoför diğerine hakaretler savurmaya başladı. Öyle ağır sözler ki… Adamda mahcup ve ne diyeceğini bilemiyor.

O an dedim ki “Bu tartışmanın ortasında kalmak istemiyorum.” Ve inmekten vazgeçtim inanın.

Demek ki sadece müşteriye değil, birbirlerine karşı da tahammülsüzler. “Müşteri çalma” diye bir kavga konusu bile var. Ama düşünün beş dakika beklemişim belki de beş dakikadan da fazlaydı. Bu konuda dikkatliyimdir, bencillik yapmam. Ama araç gelmemiş, acelem var. Siz olsanız hâlâ bekler miydiniz?

Ben binmek zorundaydım.

Bu da diğer şoförün nasibiymiş. Ne yapabilirim?

 

Bir de hastane yolculuğu var…

 

Bundan birkaç gün önce arkadaşımın eşi apandisit ameliyatına girdi. Çiçek çikolata alıp acilen hastaneye yetişmeye çalışıyoruz. Kardeşimle taksiye bindik. Daha adres bile vermeden şoförün ilk cümlesi

“İnşallah ters yöne gitmeyeceksiniz!”

İsim vermeyeyim şimdi “Şu hastaneye gideceğiz” dedim.

“Off… Orası şimdi çok trafiktir, hiç istemiyorum ya!” Dedi.

Kardeşimle göz göze geldik. Sessiz ama her şeyi anlatan bir bakış…

“Ne yapayım abi?” dedim. “Sen gitmek istemiyorsan inelim, ama benim orada hastam var.”

Üfledi, püfledi, sürdü. Bir de yol boyunca surat yaptı.

Peki soruyorum… Bu iş bu kadar zor ve çekilmezse, neden hâlâ direksiyon başındasınız?

Benim de arabam var ve sürekli kullanıyorum. Acil durumlarda otopark aramak ya da otopark yoksa gideceğim alanda yakın bir yerde yoksa yani, ulaşmam gereken yerde uygun bir yer bulup park edebilmeye çalışmak tam bir eziyet!

Bu sebeple bazı akşamlar, bazı acil durumlarda, bazı yollar taksiyle daha güvenli geliyor haliyle. Buna rağmen artık taksiye binerken bile içimden şunu geçiriyorum

“İnşallah tartışma çıkmaz…”

Yaşadığımız sorunlar sadece bağırmak çağırmak da değil, müşteri seçmeleri, “Oraya gitmem” “Buradan binilmez” demeleri, Trafik kurallarını hiçe saymaları, kırmızı ışıkta hız yapmaları, gereksiz agresiflikleri…

Ve ben bazen arkada, sessizce dua ediyorum:

“Allah’ım sağ salim gideceğim yere varayım lütfen!”

Bence taksicilik sadece direksiyon çevirmek değildir.

Bir taksi bazen bir hastaya yetiştiren ambulans, bir çocuğun eve güvenle dönüş yolu, bir kadının gecenin karanlığında kendini huzurlu hissettiği arka koltuktur.

O yüzden diyorum ki, eğer hakikaten sabrınız yoksa, insanlarla iletişim kurmaya tahammülünüz yoksa, öfkenizi kontrol edemiyorsanız…

Agresifseniz lütfen taksi şoförü olmayın!

 

Biz para ödüyoruz. Karşılığında ulaşmak istiyoruz, azar işitmek değil.

Sevgilerimle..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *