15 Temmuz’un Hatırasında Haksızlık

YAYINLAMA:

Eskişehir’de geçtiğimiz gün gerçekleştirilen 15 Temmuz Demokrasi ve Millî Birlik Günü anma programıyla ilgili, hem kendi düşüncelerimi hem de Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl’ün açıklamalarını dikkate alarak bu yazıyı kaleme almak istedim. Gerçekten de Başkan haklı olarak sitem etti.

Ne yazık ki, “birlik” kavramının içini boşaltan, toplumun ortak hafızasına gölge düşüren bir tabloya şahit olduk. Programı organize eden Eskişehir Valiliği, görünürde devlet adına bir etkinlik yapıyordu; ancak yaşananlar, Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl’ün deyimiyle tam anlamıyla bir “AK Parti mitingi”ne dönüştü. Bir anma programında yalnızca Cumhur İttifakı temsilcilerinin, yani sadece AK Parti, MHP ve BBP il başkanlarının konuşma yapması; diğer siyasi partilerin ise yok sayılması, kabul edilemez bir tutumdur. Eğer bu etkinlik bir devlet programıysa, her kesimi kucaklamalıydı. Eğer bir parti organizasyonuyduysa, o zaman Valilik Meydanı gibi kamuya ait bir alan kullanılmamalıydı. Bu sorunun adı bellidir: Tarafsız olması gereken kamu kurumlarının siyasileştirilmesi.

Saadet Partisi İl Başkanı Fesih Bingöl, bugün yaptığı açıklamada altı çizilmesi gereken önemli bir noktaya daha dikkat çekti. Daha önceki yıllarda kendisine dönemin valisi tarafından “Parlamentoda grubu olanlara söz veriyoruz” denildiğini aktardı. Ancak Bingöl, bu gerekçenin artık geçerliliğini yitirdiğini ifade etti. Çünkü bugün TBMM’de grubu olmayan ama toplum nezdinde ciddi bir karşılığı olan siyasi partiler bulunmaktadır. Demokrasi, yalnızca sandalye sayısıyla ölçülecek kadar dar bir sistem değildir. Bu ülkede temsil edilen fikirlerin tamamı, devletin düzenlediği resmi programlarda eşit şekilde yer bulmalıdır.

Daha da düşündürücü olan, bu etkinlikte yapılan konuşmalarda İslam üzerinden siyasi meşruiyet inşa edilmeye çalışılmasıydı. AK Parti İl Başkanı'nın konuşmasında İslam vurgusu dikkat çekiciydi ancak ortada olmayan şey adaletti. Oysa İslam’ın temelinde adalet vardır. Eğer birileri “Müslümanım” diyerek devlet programlarında başkalarını ötekileştiriyorsa, bu sadece dine değil, o dinin öz değerlerine de ihanettir. Kısacası, 15 Temmuz bir partinin değil, milletin mücadelesidir. Ve bu mücadelenin anma törenleri hiçbir siyasi görüşün tekelinde olmamalıdır. Fesih Bingöl’ün ifade ettiği gibi bu anlayış devam edecekse, sadece Saadet Partisi değil, bu haksızlığa duyarlı tüm kesimler bu etkinliklerden çekilmelidir. Çünkü hafızaya ihaneti en tehlikeli hâle getiren şey, onu sessizce izlemektir.

 

Yorumlar
Z
Ziyaretçi 2 saat önce
Helal olsun. Ne kadar güzel bir tesbit te bulunmussunuz. Ayrıca Saadet Partisi il başkanı Fesih Bingöl beyde çok onurlu bur duruş ve tavır sergilemiş
BEĞENME
0
CEVAPLA