Bahçeli’nin eli mağaraya kadar uzanır mı?

Bakın dostlar, son haftalarda öyle şeyler oluyor ki, insan Diyarbakırlı ağzıyla “vallah bu işin içinde büyük bir oyun var ha” demeden edemiyorum. Meclis’te Bahçeli’nin DEM Parti vekilleriyle tokalaşmasıyla başlayan süreç, bir anda Öcalan’ın “Atatürk’ten sonra en büyük devlet adamı Bahçeli’dir, çözerse o çözer” laflarına kadar vardı. Kimse kusura bakmasın, bunlar öyle spontane gelişen işler değil.
Sonra ne oldu? Dün Süleymaniye’nin Jasana Mağarası’nda PKK’lılar ellerinde kalaşnikof, MG3, dürbünlü uzun namlularla geldiler, teslim ettiler. Reuters da, AP de, Financial Times da canlı canlı verdi. Tören var, konvoy var, PKK’nın önde gelenlerinden Besê Hozat mikrofon almış, “Silahlarımızı özgür irademizle yakıyoruz” diyor. Irak hükümeti var, DEM Parti’den temsilci var, Türkiye’den gözlemci var.
Bak hele...
Bu iş basbaya stratejik bir plan. Bahçeli Meclis’te “terörsüz Türkiye” dedi ya, ardından DEM Parti ile el sıkıştı, Öcalan da İmralı’dan “Bahçeli çözer” diye mektup gönderdi. Yetmedi, mağaralarda silah bırakma törenleri başladı. Sadece lafta değil, fiili adım. Şimdi Erdoğan çıkıp “Türkiye için yeni bir sayfa açıldı” dedi. Ömer Çelik “3-5 ayda süreç tamamlanacak” diye demeç verdi.
Bunları yazarken aklıma Mynet’te çıkan o manşet geliyor:
“Her şey Bahçeli’nin uzattığı el ile başladı…”
Hakikaten öyle. Bu sürecin stratejisini AK Parti yazdı, Bahçeli sahaya sürdü, Öcalan da örgütüne mektup gönderip “tamam” dedi. DEM Parti de siyaseten rahatlamak, meşruiyet alanını genişletmek için bu işin en heveslisi. Herkesin masada ayrı hesabı var. Ama nihayetinde hesap döner dolaşır bizim Diyarbakır’a, Ankara'ya , İzmir'e İstanbul'a, Hakkâri’ye, ve Şırnak’a çıkar. Eğer bu sefer samimi olunursa, mecliste atılan imzalar, mağarada yakılan silahlar, caddelerde yeni doğacak huzurun habercisi olur. Ama yok, bu iş yine seçim malzemesi, yine günü kurtarma hamlesiyse... o zaman çok yazık olur. Bizim analarımız daha fazla ağlamasın diye dua edelim. Kardeşim, bu iş Bahçeli’nin stratejisi, ama sınavı yine bu memleketin. Meclis’ten mağaraya kadar uzanan bu süreç barış getirir mi, yoksa yeni bir aldatmaca mı olur, onu zaman gösterecek. Bizim gözümüz de, kulağımız da, kalbimiz de açık olsun.