Eskişehir Haber Eskişehir Durum Özel Alpagut’ta Altın Madeni Tepkisi: “Gittiğimiz yerlerde gördük, köyler yok olmuş”

Alpagut’ta Altın Madeni Tepkisi: “Gittiğimiz yerlerde gördük, köyler yok olmuş”

Eskişehir’in Mihalgazi ilçesine bağlı Alpagut mahallesinde açılması planlanan altın madeni bölgede büyük endişe yarattı. Yıllardır sebze üretimiyle geçinen köylüler, siyanürle yapılacak madenciliğin hem tarımı hem doğayı hem de köy yaşamını bitireceğini söyleyerek madene karşı çıkıyor.

“Biz altını tarlamızdan kazanıyoruz”

Alpagutlu çiftçi Enver Aşıcı, 12 ay boyunca seracılık ve bahçe üretimi yapılan bölgede madenin geri dönülmez zararlara yol açacağını belirtiyor. Aşıcı, siyanür kullanımının etkilerini araştırmak için farklı bölgelerdeki maden sahalarını ziyaret ettiklerini söylüyor: “Uşak’a gittik, anlatılanların aynısını gözümüzle gördük. İki köy tamamen yerinden kalkmış gitmiş tozdan, dumandan, gürültüden. Bir başka köyde sekiz hane kalmış, onlar da bin pişman. ‘Suyumuz yok, hayvan bile otlatamıyoruz’ dediler.”

Alpagut’un her gün iki tır dolusu sebzenin İstanbul ve Ankara’ya gönderildiği bir üretim merkezi olduğunu hatırlatan Aşıcı, madenin tarımı bitireceğini ifade ederek, “Biz 12 ay üretim yapıyoruz. Roka, tere, maydanoz, marul, yeşil soğan… Biz altını tarlamızdan, seramızdan kazanıyoruz. Maden gelirse sebze biter, meyve biter, hayvancılık bile olmaz.” dedi.

Aşıcı ayrıca maden sahasının Alpagut yaylasını tamamen kapsadığını, çitlerle çevrilecek alanlara köylülerin giremeyeceğini belirtiyor: “Ne hayvancılık yapılacak ne yaylaya çıkılacak. Orman biter, yeşil alan biter, doğa büyük zarar görür.”

“Burası Türkiye’nin eşiği, çöl olacak”

Köyde arıcılık ve çiftçilik yapan Ali Okuyucu'da madene karşı çıkanlar arasında. Okuyucu, maden işletmesinin 500 metre derinliğe ineceğini, bunun doğayı ve iklimi tamamen bozacağını söyleyerek, “Ayet-i kerimede diyor ki: İnsanlar hırsları yüzünden karada ve denizde dengeyi bozarlar. Burada da denge bozulacak. Burası 20 sene sonra çöl olur.” dedi.

Ülke genelindeki maden örneklerinin kendilerine umut vermediğini belirten Okuyucu, “Afrika dünyanın en zengin maden yataklarına sahip ama halkına faydası yok. Buradan da bize hiçbir fayda olmayacak. Üç beş kişi zengin olacak, doğamız mahvolacak.” ifadelerini kullandı.

Okuyucu, bölgenin verimli topraklarını “altın yumurtlayan tavuk” olarak tanımlayarak, “Bizim Sakarya deresi altın yumurtlayan tavuktur. Onlar bu tavuğu kesecekler. Atalarımız yüzyıllarca bu topraklardan geçinmiş. Bu açılırsa bitti. Tozu toprağı yetiyor, siyanüre gerek yok.”

Ormanların maden için geniş çapta kesileceğine dikkat çeken Okuyucu, uygulamalardaki çifte standarda tepki gösteriyor: “Vatandaş bir dal odun kesse ceza yer. Bu şirketler binlerce ağacı kesecek, ses yok. Ağaç dikeceğiz diyorlar ama mümkün değil. 500 metre altındaki toprak verimli olmaz.”

“Bugün susarsak yarın çocuklarımız bize hesap sorar”

Maden karşıtı mücadelenin yalnızca Alpagut için değil, ülkenin geleceği için verildiğini söyleyen Okuyucu: “Engelleyebiliriz, engelleyemeyebiliriz. Ama görevimizi yapıyoruz. Yarın torunlarımız ‘Neden ses çıkarmadınız?’ demesin.” diyerek kararlılıklarını ifade etti.

Köylüler, STK’lar ve meslek odalarının desteğiyle hukuki ve toplumsal mücadelelerini sürdüreceklerini belirtiyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *