Sağlık Emekçileri Eylemde: Aile Sağlık Merkezleri 3 Gün İş Bırakıyor
Yürüyüş boyunca sıklıkla "yeni yönetmelik hekimleri ve sağlık emekçilerini cezalandırıyor" vurgusu yapıldı. "İyi hekimlik yapmak istiyoruz, gerçek bir sağlık hizmeti vermek istiyoruz" diyen hekimler yeni yönetmelik yüzünden vatandaşla karşı karşıya geldiklerini aktardı. Hekimler, sağlıktaki gerçek sorunların görmezden gelindiğinin altını çizerek özel hastaneler ve şehir hastanelerinin teşvik edilmesiyle sağlığın tamamen ticarete dönüştürülmesinden dolayı şikayetlerini dile getirdi. "Sağlıkta dönüşüm dediğiniz şey çeteleşmeye neden olmuştur, bebek ölümlerine neden olmuştur" diyen hekimler, "sağlıkta dönüşüm ölüm getirir" vurgusu yaptı. Birinci basamak sağlık hizmetlerine ulaşım haklarına dikkat çeken hekimler, "aile hekimliği yönetmeliği geri çekilsin" çağrısında bulundu. Hekimler bu yönetmeliğin ilaçları kısıtlamak, ilaç yazılmasını engellemek ve bu şekilde daha çok para kazanmak için getirildiğini belirterek "bu sistem hepimize zarar veriyor, bu sistem vatandaşlarımızı özel hastanelere mahkum eden bir sistem" dedi. Hükümetin getirdiği "paran kadar sağlık" anlayışını asla kabul etmediklerinin altını çizen hekimler tarafından sıklıkla "eziyet yönetmeliği geri çekilsin" ve "sağlık bakanı istifa" sloganları atıldı.
Yürüyüş sonrası yapılan konuşmalarda ilk olarak Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçiler Sendikası (SES) Genel Merkez Genel Mali Sekreteri Deniz Topkan, "sağlıkta özelleştirme ve ticarileşmenin ölüm getireceğini yıllardan beri vurguladık" ifadelerini kullandı. Topkan yanı sıra, "en son bebek ölümleriyle birlikte gördük ki özelin sermaye hırsı insan ölümünü bile göze alabilecek kadar büyük" şeklinde ekledi. Devlete aktarılmayan bütçelerin özele aktarıldığına dile getiren Topkan, hekimlerin önceliğnin her zaman halka ücretsiz, nitelikli ve kamusal bir sağlık hizmeti vermek olduğunu aktardı. "Hastalar randevu bulamıyor; bir görüntüleme için aylarca sıra bekleniyor. Böyle oldukça vatandaşla sağlık emekçileri karşı karşıya geliyor" diyen Topkan, son olarak tüm sağlık emekçilerini 30 Kasım'da Ankara'ya davet etti.
Ardından konuşmasını geçekleştiren Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Başkanı Ayfer Koçak, sağlıktan rant devşirmeye çalışan sistemin nihayetinde ölüm getirdiğini vurguladı. Yenidoğan Çetesi skandalının açığa çıkmasıyla birlikte arka planda yaşanan pek çok sıkıntının da benzer şekilde ortaya çıktığını dile getiren Koçak, "haberlere yansıyanlar sağlıkta dönüşümün çürümesinin sonuçları; biz bu çürümeye dur demek zorundayız" ifadelerini kullandı. Koçak, "sağlıkta şiddetin artması hiç tesadüf değildir. Bunun sorumlusu kamusal hizmetleri ticarileştirmeye çalışan hükümettir" diyerek aile hekimliklerinin ticaret merkezlerine dönüşmesi ve işlevini kaybetmesi gibi sorunlara dikkat çekti. Hükümetin bu noktadaki amacının vatadaşları özel hastanelere sevk etmek olduğunun altını çizen Koçak da benzer şekilde, 30 Kasım'da Ankara'da kamusal sağlığın bütçelendirilmesi için yürüyeceklerinin duyurusunu yaptı.
Son olarak Eskişehir-Bilecik Tabip Odası Başkanı Dr. Nazan Aksaray, 1 kasımda bütün itirazlara rağmen Aile Sağlık Merkezleri'ne zulüm yaşatacak "Aile Hekimliği Sözleşme ve Ödeme Yönetmeliği"nin devreye girmesine karşın şikayetlerini dile getirdi. bu yönetmeliğin hekimler için onur kırıcı ve itibarsızlaştırıcı olduğunu vurgulayan Aksaray; en temel ihtiyaç olan ilaçların yazılmasının engellemesinin hem hekimleri hem de vatandaşları mağdur edeceğinin altını çizdi. "Bu uygulama aile hekimliklerindeki ebe ve hemşire eksikliğini gideceğine aksine istifaları arttıracaktır" diyen Aksaray, "maalesef ki artık hastalarımızın hiçbir değeri yoktur" dedi. "Eşit, nitelikli, ulaşılabilir, ücretsiz ve kamusal sağlık istiyoruz" vurgusu yaparak Sağlık Bakanlığı'na seslenen Aksaray şu ifadeleri kullandı: "Bir an önce bu yönetmeliği geri çekin ve hatanızdan dönün. Binbir emekle yetiştirilen hekimler artık çareyi yurt dışına gitmekte buluyor. Bizleri 3-5 dakika içinde hasta bakmaya zorlayan bu niteliksiz sisteme sonuna kadar karşı çıkacağız."