“Tiroit Sağlığı ve Haşimoto Hastalığı: Beslenme ile Semptomları Hafifletmek”
Tiroid, U veya H harfine benzeyen, adem elmasının hemen altında bulunan küçük kelebek şeklindeki iki loblu endokrin bezidir. Endokrin sisteminin bir parçası olan tiroid bezi tiroksin ve triiyodotironin hormonlarının üretiminden sorumlu olup, bu hormonlar vücudun enerjiyi kullanma şeklini kontrol eder.
Ana rolü vücudun tükettiği gıdaları enerjiye dönüştürme süresi olan metabolizma hızını kontrol etmek olan tiroid bezi, ürettiği T3 ve T4 hormonlarıyla birlikte metabolizmanızın düzenlenmesine yardım eder. Bu hormonlarla birlikte ayrıca hipofiz bezi de, tiroide vücudun bu hormonlardan ne kadarına ihtiyaç duyduğunu söylemekle görevlidir.
Metabolizmanın yanı sıra kalbin nasıl attığından kilo alımına, kolesterol seviyesinden adet döngüsüne kadar birçok fonksiyonun düzgün çalışmasına katkı sağlayan tiroid, bozulduğunda ve sorun yaşadığında çeşitli tiroid hastalıklarına neden olur.
Özellikle Haşimoto tiroiditi, bağışıklık sisteminin kendi tiroit dokusuna saldırdığı bir otoimmün hastalık olarak bilinir ve genellikle hipotiroidi ile sonuçlanır.
Bu yazımızda tiroit ve Haşimoto hastalığına sahip bireylerin beslenmesinde dikkat edilmesi gerekenlerden bahsedeceğiz;
- Sınırlı Tüketilmesi Gereken Besinler
- Gluten
Haşimoto hastalarında gluten tüketimi, bağışıklık sisteminin aşırı tepki vermesine ve tiroit dokusuna saldırmasına yol açabilir. Bu nedenle literatüre girmemiş olsa da glutensiz bir diyetin faydalı olduğunu gösteren bir çok araştırma bulunmaktadır. Beyaz ekmek, makarna, buğday ürünleri gibi glüten içeren yiyeceklerden kaçınmak, semptomların azalmasına katkı sağlayabilir. Tabii ki bu beslenme sizin için sürdürülebilir olacaksa denemenizi öneririm.
- Soya Ürünleri
Soya, tiroit hormonlarının emilimini engelleyebilir ve tiroit fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Bu nedenle soya sütü, soya peyniri, tofu gibi soya bazlı ürünlerin sınırlı tüketilmesi önerilir. Özellikle hormon ilaçları alıyorsanız, soyayı tamamen bırakmanız gerekebilir.
- İyotlu Gıdalar
İyot tiroit hormonu üretimi için gerekli bir mineraldir. Ancak eksikliği ve fazlalığı tiroit fonksiyonlarını olumsuz etkileyebileceği için dikkatli tüketilmelidir. İyot eksikliği hipotiroidiye yol açabilirken, Haşimoto hastalarında fazla iyot tüketimi durumu kötüleştirebilir. Ayrıca hipertiroidi olanlarda iyottan fakir beslenmek (deniz ürünleri, iyotlu tuz diyetten çıkarılmalıdır) önemlidir. Bu nedenle iyot içeren tuzlar ve deniz ürünleri gibi iyot açısından zengin yiyeceklerin dikkatli tüketilmesi önerilir.
- Sebzeler (Guatrojenik)
Lahana, brokoli, karnabahar, brüksel lahanası gibi guatrojenik sebzeler, çiğ olarak tüketildiğinde tiroit hormonlarının üretimini engelleyebilir. Ancak bu sebzelerin pişirilerek tüketilmesi bu etkilerini azaltır. Haftada 2-3 kez, pişmiş olarak sınırlı miktarda tüketilebilir.
- Şeker ve İşlenmiş Karbonhidratlar
Şekerli ve rafine karbonhidratlar, kan şekeri seviyelerinde dalgalanmalara neden olabilir ve bu da bir çok hastalıkta olduğu gibi Haşimoto hastalığına bağlı yorgunluk ve enerji kaybını artırabilir. Rafine şekeri mümkün olduğunca sınırlandırmak ve kompleks karbonhidratlara yönelmek sizin için daha iyi olacaktır.
- Tüketilmesi Gereken Besinler
- Omega-3 Kaynakları
Omega-3 yağ asitleri, anti-enflamatuar etkileri sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirir. Haşimoto da bağışıklık sistemi hastalığı olduğu için omega-3 yağ asitleri bu noktada önemli rol oynar. Somon, sardalya, chia tohumu, ceviz ve keten tohumu gibi omega-3 açısından zengin gıdalar haftada en az 2-3 kez tüketilmelidir. Bu noktada hayvansal gıdaların emiliminin daha yüksek olduğu unutulmamalıdır. Yani bitkisel olan besinler yeterli bir kaynak değildir.
- Selenyum Kaynakları
Selenyum, tiroit hormonlarının düzenlenmesine yardımcı olur ve Haşimoto hastalarında sıklıkla eksik bulunur. Brezilya cevizi, ay çekirdeği ve yumurta gibi selenyum kaynakları günlük olarak 1-2 porsiyon kadar tüketilebilir. Ayrıca selenyum supplementleri senede 1 kutu kullanılabilir.
- Çinko İçeren Gıdalar
Çinko, tiroit hormonlarının üretimi ve bağışıklık sisteminin dengede tutulması için gerekli olan bir diğer mineraldir. Kabak çekirdeği, nohut, mercimek, ve kabuklu deniz ürünleri çinko açısından zengindir. Haftada 3-4 kez tüketilmesi önerilir.
- Vitamin D
D vitamini eksikliği Haşimoto hastalarında yaygındır ve bağışıklık sistemi üzerinde önemli bir rol oynar. Güneş ışığına maruz kalmanın yanı sıra, D vitamini takviyesi veya D vitamini açısından zengin besinler (örneğin, yumurta sarısı, balık yağı) tüketmek önemlidir.
- Lifli Gıdalar
Tiroit hormonlarının düşük olduğu durumlarda sindirim sistemi de yavaşlayabilir. Kabızlık ve şişkinlik gibi problemler yaşamamak için lifli gıdalar tüketmek önemlidir. Yulaf, elma, chia tohumu, tam tahıllar, ve sebzeler lif açısından zengindir ve günlük olarak tüketilmelidir.
- Sıklıkla Yapılan Beslenme Hataları
- Hızlı ve Paketli Gıda Tüketimi
Haşimoto hastalarında stresli yaşam ve hızlı yemek yeme alışkanlıkları, iltihaplanma seviyelerini artırabilir. Paketli ve işlenmiş gıdalar, trans yağlar ve ilave şeker içerdiğinden tiroit sağlığını olumsuz etkileyebilir.
- Yeterli Protein Almamak
Tiroit hastalıklarında kas kaybı yaşanabilir, bu nedenle protein alımını artırmak kas sağlığı ve metabolizma için önemlidir. Et, tavuk, balık, yumurta gibi kaliteli protein kaynaklarını günlük öğünlere eklemek gereklidir.
- Aşırı Kahve ve Kafein Tüketimi
Kafein, bazı bireylerde stres hormonu olan kortizol seviyelerini artırabilir ve tiroit fonksiyonlarını olumsuz etkileyebilir. Kahve tüketimini sınırlamak veya bitki çaylarına yönelmek tercih edilebilir.
- Genel Öneriler
- Su Tüketimi: Tiroit hastalıklarında vücudun detoksifikasyon süreci etkilenebilir, bu nedenle günlük olarak yeterli miktarda su içmek önemlidir.
- Egzersiz: Düzenli egzersiz, stres seviyelerini azaltabilir ve metabolizmayı destekler. Haftada 3-4 kez düşük-orta tempolu egzersiz önerilir.
- Uyku Düzeni: İyi bir uyku düzeni, bağışıklık sisteminin sağlıklı çalışmasına katkıda bulunur ve tiroit fonksiyonlarını destekler.
Sonuç
Haşimoto ve diğer tiroit hastalıklarında sağlıklı bir beslenme düzeni, hastalığın seyrini olumlu yönde etkileyebilir. Gluten, soya ve işlenmiş şeker gibi zararlı besinlerden uzak durulmalı; omega-3, selenyum ve çinko açısından zengin gıdalara yönelinmelidir. Bu beslenme düzeni, semptomları hafifletip yaşam kalitesini artırmaya yardımcı olabilir.
Bu önerileri uygularken bir uzmanla çalışmak önemlidir; kişisel ihtiyaçlarınıza göre uyarlanmış bir beslenme planı en iyi sonucu sağlayacaktır.
DİYETİSYEN KÜBRA ALBAYRAK
Instagram: https://www.instagram.com/dyt.kubralbayrak
Mail: dyt.kubralbayrak@gmail.com
Adres: Hoşnudiye mahallesi 732. sokak No:12/30 Gürdal Abacı Plaza Tepebaşı/Eskişehir