"Sağlığa Erişimde Vatandaşların Primi Kadar Değil İhtiyacı Kadar Hizmet İçin Çözüm: Ücretsiz Sağlık Sistemi"
Aksaray öncelikle, sağlığın doğuştan gelen bir hak olduğunu vurgulayarak kamusal, ücretsiz, nitelikli ve ulaşılabilir sağlık hizmetinin sağlanmasının sosyal devletin görevi olduğunu dile getirdi. Sağlığın para ile yan yana telaffuz edilmesine şiddetle karşı çıkan Aksaray; hastaların “paran yoksa sağlık hakkın da olmaz” şeklinde tehdit edilmelerini de kesinlikle kabul etmediklerinin altını çizdi.
Sonrasında Aksaray, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) 2003 yılından itibaren hayata geçirdiği "sağlıkta dönüşüm projesi"nin en önemli amacının genel sağlık sigortasının kurulması ve yalnızca düzenli olarak sağlık sigortası primi ödeyenlerin sağlık hizmetlerinden yararlanması olduğunu hatırlattı. Türk Tabipleri Birliği ve tabip odaları olarak o dönemde bu dönüşüm projesinin ve genel sağlık sigortasının kurulmasının kabul edilemez olduğunu dile getirdiklerini ve yıllardır dile getirmeye devam ettiklerini yineledi. Aksaray bu noktada hekimler olarak doktorlardan yardım bekleyen hastaların genel sağlık sigortası prim borcunu ödeyemedikleri için sağlık kurumlarına tedavi altına alınamamalarını asla kabul etmeyeceklerini vurguladı.
Büro Emekçileri Sendikası Araştırma Merkezi’nin verilerine göre Ekim ayında 4 kişilik bir ailenin asgari yaşam gereksinimlerine bakılarak açlık sınırının yaklaşık 28.000 TL, yoksulluk sınırının ise yaklaşık 77.000 TL olarak belirlendiğini aktaran Aksaray; devletin "kişi başı geliri brüt asgari ücretin 1/3’ünden fazla olan" her bireyi zengin kabul ederek genel sağlık sigortası primi ödemesini istemesinin yanlışlığını bir kez daha dile getirdi.
DİSK verilerine göre ülkemizde 10 milyon 681 bin kişi işsiz ve genel sağlık sigortası prim borcunu ödeyemeyen yaklaşık 9 milyon vatandaşımızın olduğunu belirten Aksaray; işsizlerin, okulunu bitirip iş bulamayan gençlerin, iş yerini kapatmak zorunda kalan esnafın, çiftçinin, mevsimlik işçinin, ev hizmetlerinde çalışan kadınların, işyeri dışı çalışmaya mecbur bırakılan işsizlerin ve onların bakmakla yükümlü oldukları milyonlarca vatandaşın prim borcu bulunduğunu ifade etti.
"Yoksulluk en önemli halk sağlığı sorunlarındandır" diyen Aksaray, sağlıklı ve yeterli gıdaya ulaşamama ya da sağlıklı barınamama gibi pek çok olumsuzluk yüzünden sağlık kurumlarına başvurmak zorunda kalan vatandaşların sağlık haklarının ellerinden alınmasını kabul etmelerinin mümkün olmadığını vurguladı.
Vergilerle ilgili olarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’na, Hazine ve Maliye Bakanı’na ve Sağlık Bakanı’na eleştirilerini dile getiren Aksaray, yapılması gerekenin "çok kazanandan çok, az kazanandan az vergi alınması" ve sağlığın; doğrudan vergilerden alınan gelirle finanse edilmesi olduğunu belirtti. Halkın sağlığıyla tehdit edilmemesi gerektiğini vurgulayan Aksaray, doğru bir sağlık hizmetinin yalnızca toplumsal yarar, refah ve mutluluk için üretilmesi ve herkese parasız, kamusal şekilde sunulması olduğunun ayrıca altını çizdi. Aksaray son olarak, "her geçen gün türlü olumsuzluklarına tanık olduğumuz sağlıkta dönüşüm programından yeni acılara neden olmadan hemen vazgeçmenizi istiyoruz.” diyerek açıklamasını noktaladı.