Nedir Bu Izdı'Rap?
Sevgili okuyucular, bu yazımızın konusu, "Günümüz Türkçe Rap'i".
Günümüz Rap'i diyorum çünkü, bundan birkaç yıl önce üretilen rap türündeki şarkılar, yaşadıkları toplumsal ve bireysel sıkıntıları, örneğin içinde bulundukları sisteme, uğradıkları haksızlıklara, yaşanılan aşk acılarına, savaşlara, savaşlara dahil edilen çocuklara ve diğer sorunlarına yönelik eleştirel boyutta, aynı zamanda insanların farkındalığını arttıran eserlerdi. Bu nedenle bu yazımızda bahsi geçen konu, yalnızca günümüzde var olan ve oldukça çok dinleyici kitlesi olan rap(!) türündeki şarkılardır.
Bana göre sanatın en gözde alanlarından biri olan müzik, insanın ruh halini belirleyen, onları duygudan duyguya geçiren, etkisi oldukça güçlü bir unsurdur. Mesela hayatımda bir döneminde herhangi bir sorun olmamasına rağmen "Yıldız Tilbe'nin" arabesk tarzında bir müziğini dinleyince, çilekeş, derbeder, bütün dünya üstüme yıkılmış da sanki altında kalmışım gibi bir hale bürünüyorum.
Ayrıca müzik, yalnızca insanı anlık olarak değil uzun süreli etki altında bırakan, genel olarak fikirlerini ve olaylara olan bakış açılarını değiştirilebilen bir alandır. İşte tam da bu anda çok önemli bir soru karşımıza çıkıyor, "Dinlediğimiz şarkılarda olumsuz içeriklerin olması insanları nasıl etkiler?".
Bu sorunun cevabını uzaklarda aramayalım, günümüz Türkçe Rap'ini dinleyen gençlerinin hal ve hareketlerine bakmamız, inanın yeterli olacaktır. Özgürlük adı altında yapılan bu şımarık tavırlar, artık illegal olayların normalleşmesine ön ayak olmaya başladı. Bunun nedenlerinden biri de bana göre, günümüz Türkçe Rap'in genel sözleri.
Genel diyorum çünkü, ne bir özgünlük barındırıyor ne de bir anlam. Hepsinin içeriği, para, kadınlar, silahlar, polislerden kaçmalar, sosis salam çalmalar, hapis yatmalar, uyuşturucu maddeler kullanmalar, kadınlar ve daha çok kadınlar...
Eskiden kadın toplumda daha kutsal görülürdü, günümüzde ise değersizleşen bir şeye dönüştü. İnsanlar daha maddiyatçı, sevgisiz bir kişiliğe büründü. Dedelerimiz, ninelerimiz anlatırlardı bize, biz de dinlemeye doyamazdık. Sevdiği insanlara bakmaya utandıklarını, kavuşmaların ne kadar zor olduğunu, aşkı, ulaşamamanın çaresizliğini ve daha bir çok duygu yüklü anıları... Dinlerken ne kadar gerçek ve samimi olduğunu bütün benliğimizle hissederdik.
Günümüzde ise sanki gerçek hiç bir şey yokmuş gibi. Aşkı yaşamak şöyle bir kenara dursun, sevginin bile giderek tükendiği; uzun soluklu, ömürlük birlikteliklerin azaldığı, daha kısa süreli ilişkilerin arttığı, bağlılığın olmadığı bir zamanın insanı olduk.
Van Gogh günümüz rapini dinleseydi kesinlikle diğer kulağını da keserdi.
Ah nerede o eski şarkılar, Barış Manço'lar, Akarsu'lar... Usta sanatçılarımızın şarkılarında öylesine derin anlamlar vardı ki, sözleri anlamak için tekrar tekrar dinlemek gerekirdi bazen.
Bize bir mesaj iletirdi, insanlar dinlerken kendi hayatlarından bir parça bulurdu şarkılarda. Hayatı anlatırdı bize, insanı, emekçiyi, doğayı, kuşu, kanadı. Kendi eleştirilerini, kimseyi kırmadan, gücendirmeden, üstü kapalı ama tam noktasına yönelik, birazda iğneleyici bir şekilde yaparlardı.
Farkında mısınız bilmiyorum ama her müzisyenin ve her müzik türünün dinleyici kitleleri birbirinden çok farklı insanlar oluyor. Arabesk dinleyenler, hayata biraz küskün, acıları daha derin yaşayan, melankolik; rock veya metal müzik dinleyenler daha agresif, kavga gürültüye, karışma potansiyeli daha yüksek; pop dinleyenler daha neşeli, enerjik, pozitif oluyorlar. Peki sizce -günümüz- rap dinleyicileri nasıl kişilerden oluşuyor?
Benim bu soruya cevabım, başına buyruk, abartı aykırılıktan hoşlanan, özgürlüğün sınırılarını bilmeyen, empatiden ve bazı insani duygulardan yoksun kalmış, birtakım ahlaki değerlerin eksik olduğu kişilerden oluşması yönünde.
Sözüm meclisten dışarı, bu düşüncelerim genellemeden uzak yalnızca belirli bir kesime yönelik yapılan eleştirilerdir. Övgüye doyamadığımız sanatçıların kitlesi tamamen nezih insanlardan mı oluşuyor? Elbette hayır, araya karışmış çürük elmalar da var tabi. Benim burda sizlere anlatmak istediğim, müziğin gücü, insan üzerindeki etkisi bu kadar fazlayken bunun yanlış kullanılıyor olması, korkutucu bir sonun zeminini hazırlayabilir. Bunun farkındalığına varmalıyız ve yeni çağa ayak uydurmak için var olan değerlerimizi köreltmemeliyiz.
Sevgiyle, saygıyla ve sanatla kalın...