Almanya'nın da aralarında bulunduğu 7 Avrupa ülkesinin teknik itirazlarına rağmen, Avrupa Birliği'nin Türk dönerini 2025 yılı içerisinde tescil etmesi bekleniyor. Döner Federasyonu Genel Başkanı Muhammet Nezif Emek, tescil süreciyle ilgili olarak yeni açıklamalarda bulundu ve başvurunun geldiği aşamayı değerlendirdi.
Türk döneri, Türkiye'nin dünya çapında tanınan önemli bir lezzeti olarak, Avrupa Birliği'nden "geleneksel ürün adı" tescili almak üzere yapılan başvurunun yıl sonuna kadar olumlu sonuçlanması bekleniyor.
Başvuru revize edildi
Uluslararası Döner Federasyonu Genel Başkanı Muhammet Nezif Emek, tescil başvurusu ilanının Nisan 2024’te AB’nin resmi gazetesinde yayımlandığını ve ardından 3 ay sürecek itiraz sürecinin başladığını hatırlattı. Emek, "Dönerin AB'de 'geleneksel ürün adı' tescili alması için yapılan başvuruya 7 Avrupa ülkesinden teknik itirazlar gelmişti. Kurduğumuz geniş ekiple bu taleplere göre başvurumuzu revize ediyoruz. Sürecin bu şekilde ilerlemesi halinde dönerin 2025 yılı içerisinde AB tarafından tescil edilmesini öngörüyoruz" açıklamasında bulundu.
"Gerekirse diplomatik adım atılacak"
Tescil başvurularının olumsuz sonuçlanması durumunda itiraz sürecinin değerlendirileceğini ve gerekli hukuki ve diplomatik adımların atılacağını vurgulayan Emek, "Ayrıca, dönerin uluslararası alanda tanınması ve korunması için alternatif stratejiler geliştireceğiz ancak bu ihtimalin gerçekleşeceğini düşünmüyoruz" dedi.
"Avrupa'da yıllık ciro 3,5 milyar Euro'yu aşıyor"
Emek, Avrupa’da günlük yaklaşık 400 ton döner tüketildiğini ve yıllık cironun 3,5 milyar Euro'yu aştığını belirtti. Ayrıca, Avrupa’da toplamda 40 binin üzerinde döner işletmesi bulunduğunu, bunların 16 bininin Almanya’da yer aldığını söyledi. Emek, "Türk dönerinin AB'de tescil edilmesi, ürünün orijinalliğini ve kalitesini koruyarak haksız rekabetin önüne geçecektir. Ayrıca, dönerimizin uluslararası alanda tanınırlığı artacak ve bu da Türkiye'nin gastronomi turizmine olumlu katkı sağlayacaktır. Tescil sayesinde dönerin üretim standartları belirlenerek tüketicilere güvenilir ve kaliteli ürün sunulması sağlanacaktır. Öte yandan, dönerin farklı isimlerle başka ülkeler tarafından sahiplenilmesinin de önüne geçilmiş olacaktır" ifadelerinde bulundu.