Eskişehir Haber Genel Gündem “Rusya’da Türkçeye Duyulan Sevgi: Dilden Dostluğa Uzanan Köprü”

“Rusya’da Türkçeye Duyulan Sevgi: Dilden Dostluğa Uzanan Köprü”

Rusya’da son yıllarda Türkçeye ve Türk kültürüne duyulan ilgi, sadece bir dil öğrenme hevesini değil, iki ülke halkları arasında dostluk köprüleri kuran derin bir bağın işareti haline geldi. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar, bu gelişmeleri değerlendirerek dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Rusya’da son yıllarda Türkçeye ve Türk kültürüne duyulan ilgi, sadece bir dil öğrenme hevesini değil, iki ülke halkları arasında dostluk köprüleri kuran derin bir bağın işareti haline geldi. Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zülfikar Bayraktar, bu gelişmeleri değerlendirerek dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Bayraktar, “Türkçe artık yalnızca kelimelerin öğretildiği bir ders değil; iki halkın birbirini anlamasını sağlayan bir gönül dili” diyerek, bu kültürel yakınlaşmanın önemine vurgu yaptı.


Üniversitelerden Kurslara Türkçe Heyecanı

Moskova, Kazan, St. Petersburg ve Ufa başta olmak üzere birçok şehirdeki üniversitelerde Türkoloji bölümlerine ilgi her yıl artıyor. Özel kurslar, kültür merkezleri ve çevrim içi platformlar da Rusya’da Türkçe öğrenmek isteyen her yaştan insanın sayısını hızla artırıyor.

Bayraktar, bu ilgiyi şöyle açıkladı:

“Türkiye’nin bölgesel etkisinin yükselmesiyle birlikte Türk kültürünün samimi, insani ve sıcak yönleri Rus halkı için çekici hale geldi. Rus öğrenciler Türkçeyi yalnızca bir yabancı dil olarak değil, Türkiye’nin tarihine, edebiyatına, mutfağına ve müziğine açılan bir kapı olarak görüyor.”

“Yunus Emre Enstitüsü” ve “Türk Kültür Merkezleri”nin çalışmaları sayesinde bu ilginin kalıcı bir yapıya kavuştuğu da vurgulandı.


Diziler ve Müzik Kültürel Köprü Kuruyor

Rusya’da “Muhteşem Yüzyıl”, “Diriliş: Ertuğrul”, “Kara Sevda” ve “Aşk-ı Memnu” gibi Türk dizileri milyonlarca izleyiciye ulaştı. Bu yapımların sıcak aile ilişkileri, geleneksel değerleri ve duygusal hikâyeleri, Rus halkında güçlü bir yankı uyandırdı.

Özellikle kadın karakterlerin güçlü temsili, İstanbul ve Anadolu şehirlerinin güzellikleri, dizilerin müziklerindeki duygusal tınılar Rus izleyicilerin ilgisini perçinledi.

Türk müziği de Rusya’da kültürel yakınlaşmanın önemli bir parçası. Tarkan, Sezen Aksu, Hadise gibi sanatçılar Rus müzik listelerinde sıkça yer alırken, Anadolu rock ve halk müziği de kültürel festivallerin vazgeçilmezleri arasında bulunuyor.

Bayraktar, “Türk ezgileriyle Rus halk müziğinin taşıdığı benzer duygusal derinlik, iki toplum arasında doğal bir yakınlık oluşturuyor” ifadelerini kullandı.


Rus Öğrenciler İçin Türkiye Yeni Bir Eğitim Merkezi

Türkiye, son yıllarda Rus öğrenciler için yalnızca turistik bir ülke değil; kaliteli eğitim ve yaşam fırsatları sunan cazip bir merkez haline geldi. Bu tercihin ardında şu faktörler öne çıkıyor:

Uluslararası akreditasyona sahip nitelikli üniversiteler

Avrupa ortalamasının altında olan yaşam maliyetleri

Kültürel ve coğrafi yakınlık

Türk halkının misafirperverliği

Türkçe bilenler için turizm, ticaret, medya ve çeviri gibi sektörlerde sağlanan stratejik avantajlar

Akdeniz iklimi ve sosyal yaşamın cazibesi

Bayraktar, “Türkiye’ye gelen her öğrenci yalnızca eğitim değil, bir dostluk hikâyesiyle de ülkesine dönüyor” dedi.


Etkinliklerle Güçlenen Kültürel Dostluk

“Türk-Rus Kültür Günleri”, “Sinema Haftaları”, “Gençlik Forumları”, ortak sanat projeleri, müzik festivalleri ve çeviri atölyeleri iki ülke arasındaki kültürel etkileşimi her yıl daha da güçlendiriyor.

Bayraktar, “Gelecekte Türk-Rus ilişkilerinin merkezinde yalnızca ekonomi veya enerji değil; kültür, sanat ve eğitim diplomasisi de olacak” diyerek, Türkçeyi öğrenen her Rus öğrencinin iki ülke arasında yeni bir dostluk köprüsü kurduğunu belirtti.


“Türkçe, Bir Dilden Fazlası”

Prof. Dr. Bayraktar, konuşmasını şu sözlerle tamamladı:

“Türkçe, Rusya’da artık yalnızca kelimelerden ibaret değil; sıcaklık, empati ve anlayışın ifadesi haline geldi. Her yeni öğrenen, iki ülke arasındaki kültürel bağların temsilcisidir. Bu sürecin kazananı yalnızca iki ülke değil; ortak bir kültürel geleceği paylaşan genç kuşaklardır.”

Bu gelişmeler, Türkçenin “bir dilden fazlası, bir dostluğun dili” olarak anılmasını sağlıyor. Rusya’da Türkçeye ve Türk kültürüne duyulan bu yoğun ilgi, iki ülke halklarının kalplerinde yeni bir dostluğun filizlendiğini ortaya koyuyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *