Eskişehir Haber Eskişehir Gündem ESCEVDER Başkanı Yurtman: “Porsuk Barajı alarm veriyor, su kaynaklarımız tükeniyor”

ESCEVDER Başkanı Yurtman: “Porsuk Barajı alarm veriyor, su kaynaklarımız tükeniyor”

Eskişehir Çevre Koruma ve Geliştirme Derneği (ESCEVDER) Başkanı Sadık Yurtman, dernek üyeleriyle birlikte yaptığı basın açıklamasında su kaynaklarının hızla azaldığına dikkat çekerek, “Porsuk Barajı’ndaki su seviyesi yüzde 30’a kadar gerilemiş durumda. Çok yakın bir zamanda Eskişehir’in de su kısıtlamasıyla karşı karşıya kalmasından endişe ediyoruz” dedi.

Haberleri

Yurtman, suyun yaşamın temel direği olduğunu vurgulayarak, “Dünya nüfusunun artması, iklim değişikliği, yer altı maden aramalarının çoğalması gibi etkenler su kaynakları üzerinde giderek artan bir baskı oluşturuyor. Bu nedenle suyun sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi büyük önem taşımaktadır. Su kaynaklarımızın korunması, kirliliğin önlenmesi, verimli sulama yöntemlerinin kullanılması ve suyun adil dağıtılması hem bugünün hem de gelecek nesillerin refahı için hayati bir sorumluluktur” diye konuştu.

Türkiye genelinde birçok göl ve nehirde ciddi su kayıpları yaşandığını ifade eden Yurtman, “Akşehir Gölü tamamen kurumuş durumda. Beyşehir, Eber, Acıgöl, Akgöl, Seyfe, Burdur ve Tuz gölleri can çekişiyor. Fırat, Dicle, Gediz, Büyük Menderes ve Sakarya nehirlerinin debilerinde büyük düşüşler gözleniyor. Porsuk Barajı’nda su seviyesi alarm veriyor. Çifteler’de Sakarya başı kurumaya başlamış durumda, Seyitgazi’deki Çatören ve Kunduzlar barajlarında ise su kalmamış. Musaözü Barajı’nda da su seviyesi oldukça düşük. Çok yakın bir zamanda Eskişehir’in de Uşak ve Hatay gibi su kısıtlamasına gitmesi olasılığı bizi endişelendiriyor” ifadelerini kullandı.

Madencilik faaliyetlerinin su tüketimine olan etkisine de değinen Yurtman, “Uşak halkının yıllık su tüketimi 11 milyon metreküp iken, Uşak’taki Tüprag Altın Madeni şirketinin tüketimi 12 milyon metreküptür. Cengiz Holding’in Eti Bakır A.Ş. tarafından Alpagut/Atalan’da açılacak altın madeni projesi, bu miktarın da üzerine çıkarak ülke geleceğine ipotek koyacaktır” dedi.

Türkiye’nin su zengini bir ülke olmadığını hatırlatan Yurtman, “Ülkemizde kişi başına düşen su miktarı 2020 yılı itibarıyla 1.346 metreküptür. Bu değerle Türkiye, su azlığı çeken ülkeler arasında yer almaktadır. 2050 yılında bu miktarın 1.120 metreküpe düşeceği ve su kıtlığı sınırı olan 1.000 metreküpe yaklaşacağı tahmin edilmektedir” diye konuştu.

Yurtman, suyun sınırlı bir kaynak olduğuna vurgu yaparak, “Su kaynaklarının adil ve sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi, gelecek nesillerin su kıtlığı yaşamaması açısından hayati önemdedir. İleride su savaşları çıkmayacağını kim garanti edebilir?” ifadelerini kullandı.

Suyun korunması ve tasarrufu konusunda çeşitli önerilerde de bulunan Yurtman, “Ormanlar su döngüsünde önemli bir rol oynar. Ağaç dikerek ve ormanları koruyarak su kaynaklarının yenilenmesine katkı sağlayabiliriz. Suyu tasarruflu ve bilinçli kullanmalı, sanayide su tasarrufuna daha fazla önem vermeliyiz. Maden çıkarımında kullanılan su miktarını azaltmanın yollarını bulmalı, tarımda vahşi sulamadan uzaklaşarak suya fazla ihtiyaç duyan ürünlere kısıtlama getirmeliyiz. Çocuklarımıza suyun önemini anlatarak onları çevre dostu bireyler olarak yetiştirmeli, yağmur suyunu depolamaya daha fazla özen göstermeliyiz” dedi.

Yurtman, açıklamasını “İleride su savaşlarının olmaması dileğiyle” sözleriyle tamamladı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *