Bir Avukatın Doğuşu: Çocukluk ve Eğitim Yılları
1987 yılında İstanbul’da doğan Feyza Altun, çocukluk yıllarını Üsküdar’da geçirdi. Ailesinin ona aşıladığı güçlü karakter ve eğitim aşkı, Altun’un hayatında belirleyici bir rol oynadı. Eğitimini Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesinde tamamlayan Altun, hukuk bilgisini daha da ileri taşımak için İstanbul Bilgi Üniversitesi’nde İnsan Hakları Hukuku alanında yüksek lisans yaptı.
Henüz kariyerinin başında, özellikle kadın ve çocuk hakları konusundaki duyarlılığıyla dikkat çekti. Ancak Feyza Altun’u diğer avukatlardan ayıran şey, davalarda yalnızca savunucu değil, aynı zamanda bir aktivist olarak yer almasıydı.
Mücadele Dolu Bir Kariyer
Altun, birçok önemli davada kadınların ve çocukların sesi oldu. Dilan Polat ve Engin Polat davalarındaki cesur savunmalarıyla gündeme gelirken, feminist bir aktivist olarak da sosyal medyada geniş bir kitleye hitap etmeye başladı. Kurucularından olduğu Tarafsız Çalışan Anneler Platformu, kadınların iş ve aile yaşamını dengelemeye yönelik farkındalık yaratmayı hedefliyordu.
Ancak Feyza Altun’un yalnızca bir avukat ya da aktivist değil, aynı zamanda bir yazar olduğunu da belirtmek gerek. “Kadının Fenni” adlı kitabı, kadın hakları ve toplumsal eşitsizlik konularındaki düşüncelerini ortaya koyan önemli bir eserdi.
Tartışmaların Odağı: Sosyal Medya ve Şeriat Paylaşımı
Feyza Altun’un hayatı yalnızca başarılarla değil, eleştirilerle de doluydu. 2024 yılında yaptığı bir sosyal medya paylaşımı, büyük bir tartışmanın fitilini ateşledi. “Şeriate s.....” diyerek başladığı paylaşımı, halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme suçlamasıyla gözaltına alınmasına neden oldu.
Savunmasında, şeriatın bir din değil, siyasi bir rejim olduğunu ifade eden Altun, dini inançlara hakaret etmediğini dile getirdi. Ancak, İstanbul Emniyeti tarafından hazırlanan raporda, paylaşımının kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlike oluşturduğu öne sürüldü. Bu süreç, Türkiye’nin hukuk ve ifade özgürlüğü tartışmalarında yeni bir perde açtı.
Kişisel Hayatı: İki Farklı Evlilik ve Aile
Feyza Altun, özel hayatıyla da merak konusu oldu. İlk evliliğini İlker Meriç ile yapan Altun, bu evlilikten bir erkek çocuk dünyaya getirdi. Ancak bu birliktelik boşanmayla sonuçlandı. 2021 yılında ikinci kez nikah masasına oturan Altun’un yeni eşi, Modernist Group kurucusu İlker Sungurlar’dı. Çiftin nikahını bizzat Ekrem İmamoğlu kıydı.
Özel hayatında yaşadığı iniş çıkışlar, Altun’un kararlı ve güçlü duruşunu etkilemedi. Kendisini her zaman bir avukat, feminist ve anne olarak tanımlayan Altun, bu kimlikleri bir arada taşımayı başardı.
Gözaltı ve Serbest Kalış: Hukuk Mücadelesi Sürüyor
2024 yılında, Beykoz Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla gözaltına alınan Altun, sorgulamanın ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Yurt dışı yasağı ve haftada iki gün karakola imza verme zorunluluğu, onun özgürlüğüne getirilen kısıtlamalardan bazılarıydı.
Ancak Altun, bu süreçte de geri adım atmadı. Kendi ifadesiyle, hak arayışının ve özgürlük mücadelesinin bir parçası olmaya devam edecekti.
Feyza Altun’un Mirası: Bir Mücadele Hikâyesi
Feyza Altun, sadece bir avukat ya da aktivist değil; aynı zamanda toplumun çelişkilerini ve gerçeklerini yansıtan bir simge haline geldi. Onun hikâyesi, adalet arayışının kolay bir yol olmadığını, ama doğru bildiğinden vazgeçmeyenler için bir anlam taşıdığını gösteriyor.
Feyza Altun, eleştirilerin ve övgülerin kesişim noktasında, Türkiye’nin hukuk ve toplumsal mücadelesine damga vuran bir isim olmaya devam ediyor. Onun hikâyesi, geçmişte olduğu gibi gelecekte de konuşulacak.
