Arslan, ABD Başkanı Donald Trump’ın 25 Eylül 2025’te Beyaz Saray’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik söylediği “Hileli seçimleri herkesten daha iyi bilir” sözlerini hatırlatarak, “Bu ifade, Türkiye’nin seçim süreçlerine dair güven sorununun artık sadece iç siyaset konusu olmadığını, uluslararası alanda da bir algı sorunu yarattığını göstermektedir.” dedi.
“Artık mesele bir güvenlik değil, demokrasi meselesidir”
Seçim sonuçlarına yönelik kuşkuların derinleştiğini vurgulayan Arslan, şu ifadeleri kullandı:
“Türkiye artık seçim sonuçlarına güvenin azaldığı bir dönemi yaşıyor. Seçimlere gölge düşüren tartışmalar, taşınmalı seçmen uygulamaları, mükerrer oy iddiaları ve sandık sonuçlarındaki şeffaflık eksikliği toplumda ciddi bir güvensizlik yaratmıştır. Halkımız sadece adil değil, güvenilir bir seçim istiyor. Bu teklif o güvenin yeniden inşası içindir.”
“Trump’ın sözleri uluslararası boyutu gösteriyor”
Arslan, Trump’ın sözlerinin seçim tartışmalarının artık uluslararası bir algı sorunu haline geldiğini gösterdiğini belirterek şöyle devam etti:
“Bir ülkenin lideri, başka bir ülkenin Cumhurbaşkanına ‘hileli seçimleri herkesten iyi bilir’ diyorsa, mesele artık yalnızca iç siyasetin değil, ülkenin itibarı ve demokrasisinin sorunudur. Türkiye’nin buna vereceği yanıt; manipülasyon değil, güven ve şeffaflık olmalıdır. Bizim teklifimiz, bu güveni yeniden tesis etmenin ilk adımıdır.”
“Bu teklif, milletin iradesine duyulan saygının ifadesidir”
Arslan’ın Meclis’e sunduğu kanun teklifi, tüm seçimlerde seçmen işaret boyasının yeniden zorunlu hale getirilmesini öngörüyor. Uzun yıllar boyunca uygulanan bu yöntem, mükerrer oy kullanımını önleyen fiziksel bir güvenlik önlemi olarak biliniyor.
“Demokrasi sadece sandığa gitmek değildir; halkın oyuna sahip çıkacağına inanmasıdır. Seçmen işaret boyası uygulaması, dijital sistemlerin zafiyetini tamamlayan bir güvenlik halkasıdır. Bu uygulama, seçimlere yeniden itibar kazandıracak ve milletin iradesini şaibeden koruyacaktır.”
“Seçim güvenliği partilerüstü bir milli sorumluluktur”
Açıklamasını ortak bir çağrıyla tamamlayan Arslan, seçim güvenliğinin hiçbir partinin tekelinde olmadığını vurguladı:
“Seçim güvenliği bir parti meselesi değil, milli bir sorumluluktur. Türkiye, halkın iradesini tartışmasız biçimde yansıtan seçimlerle yeniden güven duyan bir ülke olmak zorundadır. Bu kanun teklifi, sadece teknik bir düzenleme değil, Cumhuriyetimizin demokratik itibarı için atılmış bir adımdır.”
Kanun Teklifinin Özeti
    •    Yapılacak tüm seçimlerde seçmen işaret boyası zorunlu hale getirilecek.
    •    Boyanın etkisi seçim süresince geçerli olacak ve 48–72 saat içinde kendiliğinden silinecek.
    •    Uygulamanın usul ve esaslarını Yüksek Seçim Kurulu (YSK) belirleyecek.
    •    Kanun, yayımı tarihinde yürürlüğe girecek.