Beslenme ve Diyet Uzmanı Ayşegül Akkaya Erden, dünya genelinde en çok tüketilen içeceklerden biri olan kahvenin, yalnızca enerji vermekle kalmayıp diyabet dahil birçok hastalık üzerinde koruyucu etkiler gösterdiğini ifade etti.
Kahvenin güçlü bir antioksidan kaynağı olduğuna dikkat çeken Diyetisyen Erden, içeriğindeki klorojenik asit ve polifenollerin hücre hasarını azaltarak vücudu desteklediğini belirtti. “Serbest radikallere karşı koruma sağlayan kahve, bu yönüyle beslenmede önemli bir yere sahip” dedi.
Parkinson ve Alzheimer riskini de azaltıyor
Kahvenin karaciğer sağlığı üzerinde de olumlu etkiler gösterdiğini dile getiren Erden; düzenli tüketimin karaciğer yağlanması, fibrozis ve siroz riskini düşürdüğünü anlattı. Kafeinsiz kahvede de benzer sonuçlar gözlenmesinin, faydanın yalnızca kafeinden değil kahvenin bitkisel bileşenlerinden kaynaklandığını söyledi.
Uzun süre kalp için riskli görülen kahveye dair güncel bilimsel verilerin görüşleri değiştirdiğini aktaran Erden, “Ölçülü kahve tüketimi kalp hastalıkları riskini artırmıyor, hatta bazı durumlarda koruyucu olabiliyor. Ayrıca günde 2-3 fincan kahve tüketenlerde Parkinson ve Alzheimer oranları daha düşük” dedi.
Diyabet riskini her fincanda azaltıyor
Kahve ile Tip 2 diyabet ilişkisine dair araştırmalara da değinen Erden, düzenli kahve içenlerde diyabet gelişme riskinin %20-30 daha düşük olduğunu söyledi. Bazı geniş ölçekli çalışmaların, “her ek fincan kahvenin diyabet riskini yaklaşık %7 azalttığını” ortaya koyduğunu belirtti.
Diyetisyen Erden, günlük 300-400 mg kafein yani yaklaşık 4-5 fincan kahve tüketim sınırının aşılmaması gerektiği uyarısında bulundu.
Sade kahve daha sağlıklı
Faydanın en çok sade ve şekersiz kahvelerde görüldüğünü anlatan Erden; şeker, krema ve aromalı şurupların etkileri azalttığını ifade etti. Ayrıca kahvenin su yerine geçmeyeceğini belirterek şu hatırlatmayı yaptı: “Kahve diüretik olduğu için mutlaka su tüketimi de olmalı. Yetişkin bireylerin günde 2-2,5 litre su içmesi önerilir.”