1912 yılında kurulan Türk Ocaklarının, Türk milletinin zor zamanlarında doğduğunu hatırlatan Ünal, “Türk Ocakları, Balkan Savaşı faciasının yaşandığı, milletimizin büyük acılar çektiği bir dönemde kuruldu. İstanbul’un sokakları göç edenlerle doluydu. Tam bu sırada Türk Ocakları, milletin yeniden ayağa kalkışının sembolü oldu” dedi.
Ünal, Türk Ocaklarının Millî Mücadele’den bugüne birçok önemli süreçte yer aldığını belirtti. “Atatürk de bir Türk Ocaklıydı. İlk iki genel başkanımız, onun kabinesinde görev yaptı. Ocak, sadece geçmişin değil bugünün de sesi” diye konuştu.
Eğitim sistemiyle ilgili sert eleştirilerde bulunan Ünal, “Türkiye’de eğitim sistemi ilkokuldan üniversiteye kadar istenilen seviyede değil. Her gencin üniversiteye yönlendirilmesi doğru değil. Almanya’nın beş katı öğrenciyi üniversite kapılarına yığıyoruz ama ortaya sadece diplomalı işsizler çıkıyor” dedi.

Milli Eğitim politikalarının eksikliğine vurgu yapan Ünal, “Gençler kendi dilini öğrenmekte zorlanıyor. Hiçbir Milli Eğitim Bakanı bunun sorumluluğunu hissetmiyor. Öğretmen ya da din görevlisi yetiştirmek sadece akademilerle olmaz. Eğitim planlaması, hem değerleri hem de çağın ihtiyaçlarını dikkate almalı” ifadelerini kullandı.
Nedim Ünal, Türkiye’nin önemli meselelerinden birinin de nüfus ve aile yapısının bozulması olduğunu söyledi. “Nüfusumuz yaşlanıyor, azalıyor. Bu durumun ciddi sonuçlarını yakında daha da derinden hissedeceğiz” dedi.

Adalet, liyakat ve hakkaniyet vurgusu da yapan Ünal, “Banka kartı ile iş yapmadan para kazanan insanların, norm fazlası öğretmenlerin olduğu bir sistem sürdürülebilir değil. Sadece Eskişehir’de 1800 norm fazlası öğretmen var. Bu eğitim sisteminin doğru çalışmadığını gösteriyor” dedi.
Savunma sanayii, ulaşım ve havacılık alanındaki gelişmeleri olumlu bulduğunu belirten Ünal, asıl gelişmenin eğitim ve değerlerde olması gerektiğinin altını çizdi. Suriye meselesine de değinen Ünal, “13 yıl önce yanlış bir şekilde içine girdiğimiz bu mesele, umarız şimdi olduğu gibi isabetli şekilde yürütülür” dedi.
Türk Devletleri Teşkilatının önemine dikkat çeken Ünal, Nevruz’un millî bayram ilan edilmesi gerektiğini savundu. “Nevruz diriliştir, Ergenekon’dan çıkıştır. Türk dünyasında derin şekilde yaşanıyor. Bizde de gerçek anlamda kutlanmalı. Taşınan paçavraların değil, göklerde tek bayrağımız al bayrağın olması gerekir” ifadelerini kullandı.
Son olarak, Türkiye’nin eğitim başta olmak üzere birçok alanda millî birlik içinde hareket etmesi gerektiğini vurgulayan Ünal, “İktidarı ve muhalefetiyle kavga etmeyen, eğitimdeki yanlışlarını düzeltmiş, oyun kurucu olmayı hedefleyen bir Türkiye’nin dünya için yeniden merkez olabileceğine inanıyoruz” dedi.
Ünal, sözlerini Türk Ocaklarının efsanevi genel başkanlarından Hamdullah Suphi Tanrıöver’in sözleriyle tamamladı:
“Türk Ocaklılar; Türk’ün gören gözü, duyan kulağı ve uyanık vicdanıdır.”