Eskişehir Haber Eskişehir Gündem Eskişehir’de Kadınlardan Dayanışma Mesajı: “Bu Hayat Bizim, Bu Söz Bizim!”

Eskişehir’de Kadınlardan Dayanışma Mesajı: “Bu Hayat Bizim, Bu Söz Bizim!”

Eskişehir Ulus Anıtı’nda Kadın Savunma Ağı tarafından düzenlenen Takas Pazarı etkinliği kapsamında bir basın açıklaması yapıldı. Kadınlar, dayanışma ve direniş vurgusu yaparak, kapitalist tüketim anlayışına karşı takas kültürünü yaşatmayı hedeflediklerini belirtti.

Haberleri

Kadın Savunma Ağı, bugün Eskişehir Ulus Anıtı’nda takas pazarı kurarak dayanışmanın ve direnişin önemine dikkat çekti. Kullanılmayan eşyaların paylaşımı esasına dayalı pazar, saat 14.00’te açıldı ve gün boyunca açık kalacak.

Etkinlikte Kadın Savunma Ağı adına konuşan Nazlıcan Arık Kaya, “Bu hayat bizim, bu söz bizim” diyerek başladığı basın açıklamasında, tüketim kültürüne karşı barışçıl bir direniş başlattıklarını ifade etti. Kaya şöyle konuştu:

“Bugün burada, direnişin barışçıl ve dayanışmacı haliyle buluştuk. Tüketimden gelen gücümüzü sivil bir direnişe dönüştürmenin zamanıdır. Bu yüzden biz, Kadın Savunma Ağı olarak takas pazarındayız. Pazarımıza gelen, yanımızda olan, dayanışmamıza omuz veren herkese teşekkür ederiz.
Takas, sadece bir alışveriş biçimi değil; Anadolu’nun hafızasından gelen bir karşı duruştur. Kapitalizmin ‘hep daha fazlası’ dayatmasına karşı bir hayırdır. İhtiyacımız olmayanı paylaşmak, ihtiyacımız olanı harcamadan edinmek; doğaya ve birbirimize kulak vermektir. Atık değil, ihtiyaç görüyoruz. Harcamak değil, paylaşmak istiyoruz.”

Kaya, açıklamasında doğaya ve toplumsal hafızaya sahip çıkmanın önemine de dikkat çekerek, “Doğayı sömüren değil, ona kulak veren bir toplumsal hafızayı birlikte yeniden kuruyoruz. Küle muhtaç kaldığımız şu günlerde, komşumuza kibrit veriyoruz. Kötülerin inşa ettiği sistemi, bu kibritle tutuşturacağız,” dedi.

Takas pazarının sadece bir değiş tokuş değil, aynı zamanda unutturulmaya çalışılan dayanışma ağlarının yeniden örülmesi olduğuna işaret eden Kaya, şunları söyledi:

“Umutsuzluk, bizi evde tutmak istiyor. Ama biz biliyoruz: Bu karanlıkta, kahkahalarımızın sesi en çok duyulan şey olacak! Kahkahalarımıza karışanları tanımıyoruz!
Her 25 Kasım’da, her 8 Mart’ta alanlardaydık. Bugün yine buradayız. Kadınlar olarak ülke geleceğinin bizim sözümüz olmadan inşa edilmesine izin vermeyeceğiz. Bizim yerimiz toplumsal mücadelenin eylem kortejlerinin arka sırası değil; sözümüzle, isyanımızla, neşemizle en öndeyiz.”

Açıklamada kadınların, lubunyaların, engellilerin, işsizlerin ve göçmenlerin toplumda çoğunluğu oluşturduğu vurgulanarak, “Yaşam için sözümüz var. Kendi sözümüzü kendimiz söylüyoruz. Varız, buradayız!” denildi.

Nazlıcan Arık Kaya, iktidarın sermayeyle iç içe aldığı kararların halkın yaşam alanlarını tehdit ettiğini belirtti. Hatay’da acele kamulaştırmalarla halkın topraklarına el konulduğunu hatırlatarak, “Zeytin ağaçları yalnızca ağaç değil, hafızadır. Ve biz bu hafızayı sermayeye karşı koruyoruz,” ifadelerini kullandı.

Açıklamada ayrıca Eskişehir, Sakarya Havzası ve Kazdağları’nda altın madenciliği faaliyetleriyle doğanın talan edilmesine, sokak hayvanlarına yönelik şiddet ve ölüm kamplarına dönüşen barınaklara da sert tepki gösterildi. Kaya, “Buldozerlerin önünde, hayvanların yaşam haklarının yanında, ağacın gövdesindeyiz,” dedi.

Basın açıklamasında kadın cinayetleri ve beden politikalarına da geniş yer verildi. Kaya, “Ataerkil ve homofobik şiddete her gün maruz kalıp öldürülenler biziz. Yine de adil, eşit, özgür bir yaşam için mücadeleyi sürdüren de biziz,” diyerek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kendi bedenimiz üzerindeki söz hakkı yalnızca bize aittir. Kürtaj da, sezaryen de, doğurmak da doğurmamak da bizim kararımızdır. Kadınların doğum tercihlerine dair kurulan ikiliklerle bedenimiz denetleniyor. Futbol sahalarında ‘doğal olan normal doğumdur’ pankartı açtıranlara sesleniyoruz: Vajina diyemeyenler doğum politikası yapamaz!
Bedenimiz küfür nesnesi değil, direniş alanıdır! Doğumu da doğurmamayı da, kürtajı da kararı da biz belirleyeceğiz!”

Ankara’da 25 Nisan’da yaşanan polis şiddeti ve sonrasında yapılan nefret içerikli açıklamalara da değinilen basın açıklamasında, “Kimliklerimiz üzerinden yürütülen hedef göstermeleri tanıyoruz. Bedenlerimiz de, kimliklerimiz de, mücadelemiz de onurumuzdur,” ifadeleri kullanıldı.

Kadın Savunma Ağı, 2011 yılında Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan “kadın” kelimesinin silinmesini ve 2025’in “Aile Yılı” ilan edilmesini eleştirerek, “Bu yıl sessizlik yılı olmayacak. Aileyi değil, yaşamı kutsal sayıyoruz!” dedi.

Açıklamada ayrıca LGBTİ+ bireylere yönelik yasa tasarılarına karşı durulacağı, çocuk iş cinayetlerinin son bulması gerektiği ve gözaltında kadınlara yönelik tacize karşı mücadele edileceği vurgulandı. Kaya, “Aile değil, haklarımız korunmalı!” çağrısıyla sözlerini tamamladı.

Nazlıcan Arık Kaya’nın konuşmasının ardından Kadın Savunma Ağı, tüm kadınları 1 Mayıs’ta alanlarda buluşmaya davet etti.
Takas pazarı ise gün boyu Eskişehir Ulus Anıtı önünde açık kalacak.


 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *