ESKİ Genel Müdürü Oğuzhan Özen, AK Parti Grup Başkanvekili Ahmet Sivri’nin bütçe kalemlerine yönelik eleştirilerine yanıt verdi. Özellikle personel giderleri, kıdem tazminatları ve KDV uygulamalarına ilişkin detaylı bilgiler paylaşan Özen, kurumun mali yapısının yasal çerçevede ve şeffaf biçimde yönetildiğini vurguladı.
Özen, personel giderleriyle ilgili olarak, “2023’ten 2024’e geçişte elbette ki yüzde 49,25 oranında ocak ayında zam yapıldığını biliyoruz. Temmuz ayında ise yüzde 19,31 oranında ek bir artış gerçekleşti. Ayrıca 2024 yılında 19 daimi işçi ile 124 sözleşmeli personel emekli oldu. Bu personelin kıdem tazminatları da gider kalemlerine eklendiğinde, personel giderlerindeki artışın gerekçeli ve orantılı olduğu anlaşılacaktır. Bu emekliliklerin personel giderlerine büyük etkisi olmuştur” dedi.
Kıdem tazminatı karşılıklarına ilişkin kamuoyunda oluşan yanlış anlamalara da değinen Özen, “372 no’lu hesapla ilgili de bir açıklama yapmak isterim. 322 no’lu hesapta kıdem tazminatlarını takip ediyoruz. Kıdem tazminatlarının karşılığı bu hesapta gösterilmek zorundadır. Bu bir yasal zorunluluktur ve kurumun fiilen borcu olduğu anlamına gelmez” diye konuştu.
KDV uygulamalarına da değinen Özen, “Mal ve hizmetlerde genel KDV oranı yüzde 20’dir. Ancak su satışlarında eski genel bir yasa gereği yüzde 1 ve yüzde 10 oranlarında KDV uygulanmaktadır. Su hizmetlerinde yüzde 10, atıksu hizmetlerinde de yüzde 10 KDV uygulanmaktadır. Bu oran farkları nedeniyle kurum lehine bir alacak doğmakta ve bu alacaklar da vergi ve SGK borçlarımızdan mahsup edilmektedir” ifadelerini kullandı.
Sayıştay denetimleriyle gündeme gelen yağmur suyu hatlarına ilişkin de açıklama yapan Özen, “Eski genel yönetmelikte yer alan hükümler doğrultusunda, yağmur suyu hattı yapıldığında ilgili kurumlara bedelinin yansıtılması mümkündür. Sayıştay denetim raporlarından sonra bu konu gündeme gelmiştir. Kurumlara resmi tebligatlar gönderilmiştir” dedi.
Ancak süreçte hukuki uyuşmazlıkların yaşandığını da belirten Özen, “Tebligatı yapıyorsunuz, fakat karşı taraftan itiraz geldiğinde konu mahkemeye taşınıyor. Çünkü sorumluluğun Mahmudiye Belediyesi’ne mi, yoksa Büyükşehir Belediyesi’ne mi ait olduğu teknik ölçümlerle netleştirilmelidir. Diğer yerlerde bu tür problemler yaşanmıyor olabilir, fakat burada hukuki ve teknik bir tartışma söz konusudur” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.