“TÜRKİYE’Yİ LÜBNANLAŞTIRIYORSUNUZ”
Konuşmasına sert eleştirilerle başlayan Özdağ, hükümetin politikalarını hedef aldı. Başkan Yardımcılarının etnik ve mezhepsel kimlikler üzerinden belirlenmesini eleştiren Özdağ, bunun Türkiye’yi “Lübnanlaştırmak” anlamına geldiğini ifade etti. Anayasa’nın 66 ve 42’nci maddelerinde değişiklik istenmesini de eleştiren Özdağ, Türkiye’nin Suriye veya Irak ile kıyaslanamayacak kadar köklü bir devlet geleneğine sahip olduğunu vurguladı.
“Biz manda döneminden gelmedik. İstiklal Harbi’nde Türk süngüsü ve Türk kanıyla bağımsızlığı dayattık.” diyen Özdağ, Türkiye’nin çok uluslu bir federasyona sürüklenmek istendiğini savundu.
“ÖCALAN KOMİSYONU KURULDU”
PKK’nın sözde silah bırakma açıklamalarından sonra örgüt mensuplarının cezaevlerinden çıkarılmaya başlandığını öne süren Özdağ, TBMM’de kurulan yeni komisyonu da “Öcalan Komisyonu” olarak nitelendirdi. Komisyonun, Türk milletinin Abdullah Öcalan’ın taleplerine hazır hâle getirilmesi için çalıştığını söyleyen Özdağ, son aşamada Öcalan ile görüntülü görüşme planlandığını iddia etti.
“Türkiye Büyük Millet Meclisi ister ayağına gitsin ister görüntülü görüşsün; terörist başıyla görüşecek.” diyen Özdağ, Türk milletinin bu süreci öfkeyle takip ettiğini söyledi.
“DEMİRTAŞ BİR BARIŞ GÜVERCİNİ DEĞİLDİR”
Özdağ, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağı yönündeki iddialara da değinerek, Demirtaş’ın Kobani olayları nedeniyle 42 yıl hapis cezasına çarptırıldığını hatırlattı. Olaylarda 54 kişinin öldüğünü, yüzlerce kişinin yaralandığını ve büyük maddi zarar meydana geldiğini belirten Özdağ, Demirtaş’ın “barış figürü” gibi lanse edilmesini eleştirdi.
“PKK BİR NARKOTİK ÇETESİDİR”
Terör örgütünün yıllardır uyuşturucu ticareti ve haraçla beslendiğini söyleyen Özdağ, batılı servislerin bu paraların aklanmasına izin verdiğini ileri sürdü. Öcalan’ın uyuşturucu gelirlerinin Türkiye’ye aktarılabileceği yönündeki iddialar için, “Bu cumhuriyetin uyuşturucu gelirine ihtiyacı yok. Utanılmaz bir teklif.” ifadelerini kullandı.
Konuşmasının devamında, mevcut sürecin devam etmesi hâlinde Öcalan’ın serbest kalacağı ve siyasete dahil edileceği iddiasında bulunan Özdağ, Türkiye’yi il il gezerek bu süreci millete anlatmaya devam edeceklerini belirtti.
EKONOMİK DEĞERLENDİRMELER: “2025 ÇOK ZOR GEÇTİ, 2026 DAHA ZOR GEÇECEK”
Kongrede ekonomik tabloya ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Özdağ, Türkiye’nin 7 yıldır ağır bir ekonomik buhrandan geçtiğini söyledi.
2025 yılının dar gelirliler, emekliler, asgari ücretliler, işsizler, sanayici ve esnaf için zor geçtiğini ifade eden Özdağ, artan maliyetler nedeniyle çiftçinin de ayakta durmakta zorlandığını belirtti.
Türkiye’de bazı kesimler için ise yılın “çok kolay geçtiğini” söyleyen Özdağ, Kur Korumalı Mevduat ile vergi ödemeyenlerin ve iktidara yakın şirketlerin milyarlarca lira kazandığını ifade etti.
Tekstil sektöründeki çöküşe de değinen Özdağ, 364 bin tekstil işçisinin işsiz kaldığını, toplamda 1 milyon 200 bin kişinin etkilendiğini söyledi. Avrupa’daki düşük faizli yatırım ortamına karşı Türkiye’de sanayicinin yüzde 50 faizle yatırım yapmaya zorlandığını belirterek bunun sürdürülemez olduğunu dile getirdi.
“ÇIKIŞ ANCAK ZAFER EKONOMİSİ PROGRAMIYLA MÜMKÜN”
Ekonomik krizin ancak devletin ekonomide daha etkin olduğu, planlı kalkınmaya dayalı ve milli kaynakların seferber edildiği bir yaklaşımla aşılabileceğini söyleyen Özdağ, Zafer Partisi’nin “Zafer Ekonomisi Programı” ile buna hazır olduğunu belirtti.
Adaletin tesis edilmesi ve eğitim sisteminin güçlendirilmesinin de ekonomik toparlanmanın şartları arasında olduğunu ifade eden Özdağ, “Temiz kadrolarla ve güçlü bir programla bunları yapmaya talibiz.” dedi.
Kongrede ayrıca Zafer Partisi Eskişehir İl Teşkilatının yeni yönetim organları da belirlendi. Kongre, konuşmaların ve seçimlerin ardından sona erdi.
