Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı tarafından yayımlanan güncel “Türkiye Otoyol Ağı” haritası, özellikle Batı Anadolu’daki en önemli ulaşım koridorlarından biri olan Bozüyük–Kütahya–Afyonkarahisar hattının stratejik önemini yeniden gündeme taşıdı. Haritada dikkat çeken en önemli detay, Kütahya’nın hem kuzey–güney hem de doğu–batı yönlü trafik akışının kilit kesişim noktası hâline gelmesi oldu.
Türkiye’nin üç büyük bölgesi olan Marmara, Ege ve İç Anadolu’nun birleştiği güzergâh, Kütahya üzerinden sağlanan bağlantılarla her yıl milyonlarca yolcunun ve dev bir lojistik akışının en güvenli ve en hızlı şekilde ilerlediği hat olarak öne çıkıyor. Bozüyük’ten başlayan ve Kütahya üzerinden Afyonkarahisar’a ulaşan otoyol koridoru, mevcut ağı güçlendirirken yeni bağlantılar için de temel oluşturuyor.
Yeni otoyol düzenlemeleriyle birlikte Kütahya, sadece bir geçiş noktası olmanın ötesine geçerek bölgesel lojistik merkez konumuna yükseliyor. Özellikle transit taşımacılık yapan firmaların, Kütahya’yı Marmara’dan Akdeniz’e, İç Anadolu’dan Ege’ye uzanan rota üzerinde kilit bir durak olarak değerlendirdiği biliniyor.
Bu güzergâhın tamamlanmasıyla birlikte şehirler arası yolculuk sürelerinde ciddi azalmalar bekleniyor. Böylece hem vatandaşlar için konforlu seyahat imkânı doğacak hem de ticari taşımacılık daha hızlı ve düşük maliyetli hâle gelecek.
Otoyolun kritik etkilerinden biri de Kütahya’nın güçlü sanayi yapısına vereceği destek olarak öne çıkıyor. Kentte bulunan Zafer OSB, 30 Ağustos OSB, seramik ve porselen sektörleri, mermer işletmeleri ve diğer üretim alanları, yeni otoyol koridoru sayesinde limanlara, metropollere ve dış pazarlara daha hızlı bağlanma fırsatı elde edecek.
Ulaştırma uzmanları, ulaşımın hızlanmasıyla birlikte Kütahya’nın hem yatırım çekme potansiyelinin hem de ihracat kapasitesinin artacağını ifade ediyor. Sanayi bölgelerinin lojistik maliyetlerinin düşmesi ise üretim gücünü doğrudan artıracak.
Türkiye’nin 2028 otoyol hedefleri, Kütahya’yı daha da stratejik bir noktaya taşıyor. Mevcut ve planlanan yol hatlarına göre Kütahya’nın;
İstanbul–Antalya,
Ankara–İzmir,
Bursa–Denizli
gibi kritik akslarla çok daha güçlü bağlara sahip olması öngörülüyor. Bu bağlantılar, şehrin hem turizm hem ticaret hem de transit ulaşım rotalarında merkezi bir halka hâline gelmesini sağlayacak.
Ayrıca Kütahya çevresinde yeni bağlantı yolları ve alternatif kavşak noktalarının planlanması, trafiğin daha dengeli dağılmasına ve bölgenin ulaşım yükünün hafiflemesine yardımcı olacak.
Turizme de dinamizm kazandıracak
Kütahya’nın güçlü kültürel mirası, termal kaynakları, tarihi yapıları ve bölgesel turizm potansiyeli düşünüldüğünde, yeni otoyolun turizm hareketliliğine de önemli katkı vermesi bekleniyor. Daha hızlı ulaşım sayesinde şehir, hem yerli hem yabancı turistlerin daha cazip bulacağı bir destinasyon hâline gelebilir.
Uzmanlar, termal turizmin gelişmesi, Frig Vadisi rotalarının güçlenmesi ve kültürel etkinliklere erişimin kolaylaşmasıyla birlikte Kütahya’nın turizm gelirlerinde belirgin bir artış yaşanabileceği görüşünde.
Sonuç olarak yeni otoyol haritası, Kütahya’nın sadece bir geçiş güzergâhı değil, Türkiye’nin lojistik, ticaret ve turizm rotalarının merkezinde yer alan bir şehir konumuna hızla ilerlediğini gösteriyor. 2028 hedeflerinin tamamlanmasıyla birlikte Kütahya, ülkenin en önemli ulaşım ağlarından birinde vazgeçilmez bir kavşak hâline gelecek.