Birleşik Metal-İş Sendikası Kadın Komisyonu adına konuşan Ayla Pehlivan ve Duygu Yeşil, "kadın cinayetlerini, şiddet ve tacizi durdurun" diyerek taleplerini dile getirdi. Kadın cinayetlerinin ve şiddetin artışının temelinde toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve ataerkil düzenin olduğunu belirten işçiler; kadın haklarını korumaya yönelik tasarlanan yasaların kanun uygulayıcılar tarafından görmezden gelindiğine dikkat çekti.
Yanı sıra açıklamada "failler her zaman için kadınların en yakınlarındaki erkekler" vurgusu yapılırken, kadınların yaşamın her alanında şiddet ve tacizle karşı karşıya olduğu dile getirildi. "Evde, işte ve sokakta. Şiddet her yerde" diyen kadınlar, bu noktada çalışan kadınların yüzde 90’ının özellikle iş hayatı boyunca ve sonrasında sosyal yaşamlarında mutlaka şiddet ve tacizle karşı karşıya kaldığını belirtti.
Kadın işçiler, Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun 190 sayılı Şiddet ve Taciz Sözleşmesi’nin onaylanması ve İstanbul Sözleşmesi’nin etkin şekilde uygulanması gerektiğini dile getirerek, işyerlerinde "sıfır tolerans" politikası, kadın sığınaklarının artırılarak kamu ulaşımının ücretsiz sağlanması, kadın cinayetlerinde iyi hal ve tahrik indirimlerinin kaldırılması ve medyada şiddeti meşrulaştıran cinsiyetçi dilin terk edilmesi gibi temel taleplerini sıraladı. Ayrıca İstanbul Sözleşmesi'nin kadınlar için hayati bir önem taşıdığının altı çizilerek iktidara "İstanbul Sözleşmesi'nden çıkan AKP, kör sağır ve dilsizi oynuyor" şeklinde bir eleştiri yöneltildi.
"Bizler öldürülmekten, gece gündüz kaygı içinde sokakta yürümekten, çocuklarımız ve hayvanlarımız için endişelenmekten bıktık" sözleriyle kadınlar, şiddetten ve tacizden arındırılmış; insan onuruna yakışan bir hayat talebinde bulundu. "Susmuyoruz, korkmuyoruz, itaat etmeyeceğiz" diyerek mücadeleyi sürdüreceklerini belirten kadınlar, şiddet ve tacizin sona ermesi için tüm kadınları örgütlenmeye çağırdı.