Başkan Yuva yaptığı açıklamada, Eskişehir ve Bilecik bölgesinde aşılamada olumlu bir tablo olduğunu dile getirerek, “Kuduz hastalığıyla alakalı Eskişehir ve Bilecik bölgesi olarak değerlendirmemiz ve gerçekten tüm konularda olduğu üzere vatandaşımızın aşılama periyotlarına baktığımızda oldukça sayıların güzel olduğunu çok net bir şekilde gözlemleyebiliriz. Bu tabii ki şehrimizin gelişmişlik düzeyi de bize çok büyük katkı sunmakta” dedi.
Aşılama faaliyetlerinin en güçlü koruma yöntemi olduğunu ifade eden Yuva, “Aşılama kıymetli. Dünya Kuduz Günü ile atıfta bulunmak adına da aşılamanın kıymetini özellikle vurgu yapmak istiyoruz. Çünkü Kuduz hastalığında elinizdeki en büyük argüman, tüm hastalıklarda olduğu üzere de aşılama. Biz kedi ve köpeklerimizi Kuduz hastalığına karşı yılda bir kere aşıladığımız takdirde bu hastalıkla ciddi bir şekilde mücadele etmiş oluyoruz” diye konuştu.
Kuduz şüphesi durumunda yapılması gerekenleri de anlatan Yuva, “Herhangi bir Kuduz vakasında neler yapmamız gerekiyor? Isırık, ısırma vakalarında en az 15 dakika süreyle sabunlu suyla o ısırılma bölgeleri veyahut da salyayla teması olan bölgeler hızlı bir şekilde sabunlu suyla mutlaka ki mutlaka yıkanıp ivedilikle en yakın sağlık kuruluşuna gidilmesi gerekmektedir. Çünkü burada yine beşeri hekimlik açısından elimizdeki en büyük kuvvet, o tarafa geçtiğimizde de gerçekten aşıladığımız takdirde insanlarımızda, ölümcül olan hastalığın aşılama sonucunda da hiçbir belirti, olumsuz bir durum çıkartmadan güzel ve kıymetli bir durum” ifadelerini kullandı.
2030 yılı için belirlenen hedeflere dikkat çeken Yuva, “Kuduz hastalığını değerlendirdiğimizde 2030 yılına kadar çok güzel hedefler veriliyor. Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Hayvan Sağlık Örgütü, FAO ve Kuduz Kontrolü Küresel İttifak Merkezi tarafından sıfır Kuduz vakası hedefi güdülmekte. Bundaki en büyük hedef ise hepimize düşmekte. Burada birinci yapmamız gereken unsur, biraz önce söylediğimiz üzere köpeklerimizi ve kedilerimizi aşılama en birinci elzem kural olarak karşımızda durmakta. Ve tedaviye erişimin sağlanması. Yani herhangi bir Kuduz’a temas ettiği zaman vatandaşımızın, sağlık merkezlerimizde bu tedaviye erişimin sağlanması Kuduz hastalığı 2030 yılına kadar sıfır ölümü hedefliyor isek tüm dünyada, burada gerekli sağlık kuruluşlarında hızlı bir şekilde tedavinin sağlanmalıyız” dedi.
Hayvan sahiplerinin sorumluluğuna ve eğitim faaliyetlerine değinen Yuva, “Hayvan sahiplerinin sorumluluğu bu Kuduz hastalığında en önemli argüman ve biz burada vatandaşlarımızı, çocuklarımızı okullarda eğitimler vasıtasıyla bu durumu çok güzel bir şekilde anlatmamız gerekmekte ve kamuoyunda farkındalık yine önümüze çıkmakta” şeklinde konuştu.
Çözüm önerilerini de paylaşan Yuva, şunları söyledi:
“Çözüm olarak biz tüm Veteriner Hekimler olarak, tüm Veteriner Hekim Odaları olarak tüm bakanlıkların bir üst çatısı altında Cumhurbaşkanlığımızda Erken İzleme ve Teşhis Merkezi kurularak, burada bir merkez kurularak bu merkezin koordinasyonunda hızlı bir şekilde kurumların, yerel yönetimlerin, işte Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, Sağlık Bakanlığı’nın hızlı bir şekilde reaksiyon alabilmesi için bir merkezin gerçekten elzem olduğunu düşünmekteyiz. Ve yine karşımıza her basınçta söylediğimiz üzere Tek Sağlık yine karşımıza çıkmakta. Tek Sağlık yasası hızlı bir şekilde çıkartılarak ve Veteriner Hekimlerin Tek Sağlık yasasında hak ettiği yere gelmesi gerektiği Kuduz Günü vesilesiyle tekrar üzerine basmak istiyorum.”
Aşılama kampanyalarının önemini yineleyen Yuva, “Aşılama kampanyası yine Kuduz açısından en önemli argüman olarak karşımızda. Kamu ve yerel yönetimlerin üzerine düşen tüm sorumlulukları hızlı bir şekilde yapması da Kuduz hastalığının tüm dünyada mücadelede bizim için önemli bir durum olarak sizlere belirtmekte fayda görmekteyiz” ifadeleriyle açıklamasını tamamladı.