Op. Dr. Alev Özdemir Karabağ, HPV’nin Human Papilloma Virus olduğunu belirterek, “Rahim ağzı kanserine yol açan virüs diye söyleyebiliriz. Bulaş yolu tamamen cinsel geçişlidir. HPV’nin 150’den fazla türü var. Bir kısmı cildi enfekte eder ve siğil benzeri lezyonlara yol açar. Daha önemlisi ise rahim ağzında, serviks dediğimiz bölgede mukozal yüzeyleri etkileyerek kansere neden olabilmesidir” dedi.
“Esas tehlike belirti vermeyen türler”
HPV’nin belirtileriyle ilgili önemli bir noktaya dikkat çeken Karabağ, siğil yapan türlerin hastaları hekime yönlendirdiğini ancak esas tehlikenin bu olmadığını söyledi.
“Siğillerin kanserle çok ilgisi yok. Asıl mesele rahim ağzında etki eden ve kanser dönüşümünü başlatan türleri almış olmak. Bunun da hiçbir belirtisi yok. Bu nedenle tarama yöntemleri çok önemli” diye konuştu.
Erken teşhiste tarama testleri öne çıkıyor
Erken teşhisin mümkün olduğunu vurgulayan Op. Dr. Karabağ, uzun yıllardır uygulanan smear testlerine dikkat çekerek şunları söyledi:
“Smear testlerinde rahim ağzında hücresel bir değişiklik başlamış mı onu tespit ederiz. Artık HPV testiyle virüsün tipi de belirlenebiliyor. Kanserojen türlerden biri mi değil mi görülebiliyor. Günümüzde smear ve HPV testinin birlikte yapıldığı ‘kotest’ erken teşhis açısından yaygın olarak kullanılıyor.”
“Bağışıklık sadece aşıyla mümkün”
HPV’nin bir virüs olması nedeniyle aşının büyük bir şans olduğunu ifade eden Karabağ, “HPV kana karışmıyor, kandan tespit edilemiyor. Doğal yolla bu virüse karşı bağışıklık geliştiremiyoruz. Antikor oluşturmanın tek yolu aşı” dedi.
Günümüzde kullanılan dokuzlu HPV aşısına da değinen Karabağ, “Bu aşı dokuz farklı HPV türüne karşı koruyuculuk sağlıyor. İki tür siğil yapan, yedi tür ise en sık kansere yol açan tipler. Koruyuculuğu yüzde 95 ile 97,5 arasında. Bu nedenle son derece kıymetli bir aşı” ifadelerini kullandı.
“Dünyada rahim ağzı kanseri neredeyse ortadan kalktı”
HPV aşısının dünya genelinde yaygın olarak uygulandığını belirten Op. Dr. Alev Özdemir Karabağ, “150’den fazla ülkede kız çocuklarına, 50’den fazla ülkede ise hem kız hem erkek çocuklarına yapılıyor. Bugüne kadar milyonlarca doz uygulandı ve ciddi bir yan etki bilinmiyor. Bu aşı sayesinde rahim ağzı kanserini neredeyse tamamen ortadan kaldırmış ülkeler var. Biz neden öyle olmayalım?” diyerek aşının önemini bir kez daha vurguladı.