Eskişehir’in Odunpazar'ı ilçesine bağlı Emek Mahallesi’nde geçen Haziran ayında yaşanan kan donduran cinayet olayının yankıları sürüyor. Osmaniye’den Eskişehir’e gelen 60 yaşındaki Osman Nuri Keskin, boşanma aşamasında olduğu eşi Hatice Keskin’in yaklaşık bir ay önce sığındığı kızı Merve Karabaş’ın evini öğrenerek, sabaha karşı Yanartaş Sokağı’nda pusuya yattı. Sabah 07.30 sıralarında kızı Merve Karabaş ile torunu Ataalp Karabaş evden çıkarak otomobile binmek isterken, Keskin tabancayla art arda ateş etti. Merve Karabaş olay yerinde, ilkokul birinci sınıfa giden oğlu Ataalp ise yaklaşık 20 metre ötede hayatını kaybetti. Anne ve oğlunun sırtlarına ikişer kurşun isabet ettiği belirlendi. Olay anında çöp atmak için köşe başına giden Hatice Keskin ise şans eseri kurtuldu.
Olayın ardından yaşananlar
Cinayetin ardından mahalle sakinleri tarafından darp edilen Keskin, polis ekiplerince gözaltına alınarak hastanedeki tedavisinin ardından Eskişehir Emniyet Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne götürüldü. Zanlının, eşi Hatice Keskin hakkında uzaklaştırma ve tedbir kararı aldırıldığı, ayrıca adresin gizli tutulmasına rağmen yeri öğrenip plan yaparak geceyi sokakta geçirdiği ortaya çıktı. Merve ve Ataalp Karabaş’ın cenazeleri Erenköy Mahallesi’nde kılınan cenaze namazının ardından Asri Mezarlık’ta yan yana toprağa verilmişti.
İlk duruşmada komisyonlar müdahil olmak istedi
Olayın üzerinden aylar geçti, Eskişehir kamuoyunu sarsan davada sanık Osman Nuri Keskin bugün Eskişehir 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ilk kez hakim karşısına çıktı. Duruşmaya tutuklu sanık Osman Nuri Keskin cezaevi görevlileri tarafından getirilirken, müştekiler Ahmet Karabaş ve annesi Gülhan Karabaş da salonda hazır bulundu. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü, Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu ve Eskişehir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu da davaya katılma taleplerini mahkemeye iletti.
İddianameyi ve dosyadaki belgeleri okuyan mahkeme heyeti, sanığın daha önce tehditler savurduğunu, Eskişehir’e gelerek aileyi takip ettiğini ve olay günü kızına ve torununa silahla ateş açarak ölümlerine sebep olduğunu belirtti. Sanık Keskin savunmasında suçlamaları kabul etmedi. “Olaydan dolayı pişmanım. Kızıma tehditte bulunmadım. Yanımda neden silah getirdiğimi hatırlamıyorum. Torunumu görmedim, ona ateş etmedim” diyerek kendini savundu.
Müştekiler Ahmet ve Gülhan Karabaş sanıktan şikayetçi olduklarını yineledi. Duruşmada tanık olarak dinlenen Derya Karaarslan, “Merve benim 11 yıllık arkadaşımdı. Babasının daha önce onu tehdit ettiğini biliyordum. Olay günü sesleri duyunca pencereye koştum, Merve ve Ataalp yerde yatıyordu” dedi. Rafet Karabaş ise “Olayı görmedim, eşim arayınca gelinimle torunumun öldüğünü öğrendim” diye konuştu.
Duruşmada söz alan Eskişehir Barosu Kadın Hakları Komisyonu davanın bir kadın cinayeti olduğunu vurgulayarak katılmak istediklerini, Eskişehir Barosu Çocuk Hakları Komisyonu ise sanığın küçük Ataalp’i de öldürdüğünü hatırlatarak, “Sesi duyulmayan çocuklar için buradayız” diyerek davaya müdahil olmak istediklerini belirtti. Mahkeme heyeti, müştekiler ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’nün davaya katılmasına karar verirken, komisyonların katılma taleplerini reddetti.
Mahkeme ayrıca, müşteki Hatice Keskin ile sanığın sık sık sözünü ettiği Alaattin Yaman’ın tanık olarak dinlenmesi için zorla getirme kararı çıkardı. Sanığın tutukluluk halinin devamına hükmeden mahkeme, duruşmayı 22 Ekim’e erteledi.
