Tepebaşı Belediyesi, 11 Nisan 2025 tarihinde İklim Sözcüleri için ikinci eğitim programını düzenledi. Eğitime yalnızca iklim sözcüleri değil, sosyal medya üzerinden paylaşılan afişteki barkodu kullanarak başvuran vatandaşlar da katılım sağladı.
Etkinliğe, Eskişehir Teknik Üniversitesi Çevre Mühendisliği Bölümü’nden Doç. Dr. Zehra Yiğit Avdan da konuşmacı olarak katıldı. Avdan konuşmasına, "Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri 2023'ün sonunda dedi ki artık küresel ısınma dönemini kapatıyoruz, küresel kaynama dönemine doğru gidiyoruz." ifadeleriyle başladı.
Meteoroloji verilerine dayanan açıklamalarda bulunan Avdan, okyanus sıcaklıklarının 1,5 dereceyi aşmadığını ancak karasal ve okyanusal sıcaklıkların ortalamasına bakıldığında Paris İklim Anlaşması’nda belirlenen sınırların aşıldığını ifade etti. İklim raporlarında "bu sınırlar aşılırsa ne olur?" sorusunun yanıtının, halihazırda günümüzde yaşanan olaylar olduğunu belirtti.
Avdan, raporlarda felaket senaryolarının başında kuraklık olgusunun geldiğini ve Türkiye’nin coğrafi konumu nedeniyle kuraklığa yatkın bir ülke olduğunu vurguladı. Türkiye’de yaşanma ihtimali yüksek olan ikinci doğal afetin ise sel ve taşkınlar olduğunu söyledi.
Konuşmasının devamında Eskişehir’in durumuna değinen Avdan, şehirde yağış miktarının 110 mm’ye kadar azaldığını belirtti. Daha önce 473 mm olan ortalama yağış miktarının, geçen yıl itibarıyla 348 mm seviyelerine gerilediğini ve bunun kuraklık göstergesi olduğunu ifade etti.
Eskişehir’in su kaynağının Kütahya’dan gelen Porsuk suyu olduğunu hatırlatan Avdan, Kütahya’da kuraklığın arttığını söyledi. "Kütahya ve Eskişehir iki ayrı ülke olsaydı şu an aralarında bir su savaşı çıkabilirdi." şeklindeki açıklamasıyla durumun ciddiyetini vurguladı.
Konuşmasını sürdürülebilir su teknolojilerinden bahsederek sonlandırdı.