İlk olarak Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah, konuşmasına "çocuklarımız geleceğimizin teminatıdır" sözleriyle başladı. "Adli süreçlerin içinde bulunan çocuklarımıza uzmanlar eşliğinde yaklaşımda bulunmak için çalışmalarımıza devam ediyoruz" diye Karakülah, yanı sıra bu hizmetin yargı sistemine de önemli bir katkı sunacağını ifade etti.

Eskişehir Valisi Hüseyin Aksoy, çocuk adalet merkezinin amacının çocuğu toplumla birleştirerek yeniden suç işlemesine engellemek olduğunu vurgulayarak; bu merkezin herkes için hayırlı olmasını dileyerek sözlerine başladı. Çocukların bu süreçte seslerini duyurabilme açısından sıkıntılar yaşayabileceğini dile getiren Aksoy, "çocuk haklarının üstün yararı gözetilmesi esastır" vurgusu yaptı. "Valilik olarak da çocuklarımızı koruyucu ve önleyici pek çok çalışma gerçekleştiriyoruz" diyen Aksoy, bu kapsamda 197 çocuğun sokaktan kurtarıldığını; 120 çocuğun da okula gönderildiğini aktardı. Aksoy, çocuk adalet merkezinin duyarlı, çocuk dostu ve çocukluk çağına uygun bir anlayışla hizmet vereceğini belirterek alanında uzman kişilerle birlikte çocuklara bütüncül bir hizmet sağlanması için çalışacaklarının altını çizdi. "Çocuk adalet merkezi, çocuğa bakış açısının ve bir zihniyet devriminin göstergesidir" ifadelerini kullanan Aksoy, çocukların örselenmeden adalete erişimini oldukça önemsediklerine dikkat çekerek konuşmasını noktaladı.

Ardından konuşmasını gerçekleştiren Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, ilk olarak "kültürel değerleri ve nadide şahsiyetleriyle değerli şehrimiz Eskişehir'de bulunmaktan mutluluk duyuyorum" şeklinde konuştu. Çocukların adli süreçlerde yıpranmaması gerektiğine vurgu yapan Tunç, suça sürüklenmiş, tanık ya da suç mağduru çocuklar için gereken adaletin çocuk adalet merkezlerinde sağlanmaya devam edileceğini dile getirdi. Çocuk adalet merkezlerini dosya sayısı fazla olan şehirlerden başlayarak bütün ülke çapında yaygınlaştırma gayretinde olduklarını belirten Tunç, bu noktada çocuk kavramının önemine dikkat çekerek "aileler ve toplumlar, çocukların varlığıyla güçlenir" vurgusu yaptı. Tunç yanı sıra, Mustafa Kemal Atatürk'ün "bugünün çocuklarını yarının büyükleri olarak yetiştirmek en önemli vazifemizdir" sözünü de hatırlatarak çocuk haklarının önemine bir kez daha değindi. "Çocukların her türlü istismardan korunmasını sağlamak devletin asli görevidir" diyen Tunç, çıkarılan çocuk koruma kanunuyla birlikte şu an için Türkiye'deki çocuk mahkeme sayısının 85, çocuk ağır ceza mahkeme sayısının ise 15 olduğunu açıkladı. Çocuk suçlarının 12 yaş altı, 12-15 ve 15-18 yaş aralığı olmak üzere 3 farklı kapsamda değerlendirildiğini aktaran Tunç, 6284 sayılı aile, kadın ve çocukların korunması kanunun önemine de ayrıca vurgu yaptı. "Çocuklar ve yetişkinler iştirak halinde suç işlemişse aynı salonda yargılanmayacaklar; çünkü korku gibi sebeplerden dolayı gerçeğin ortaya çıkması mümkün olmayabilir" diyen Tunç, çocuklar için gerekli yargılanmaların ayrı şekilde yapılacağını bildirdi. Çocukları dijital çağda sanal bahis, yasadışı kumar ve istismara teşvik eden yasadışı sitelerden uzak tutmak zorunda olduklarının altını çizen Tunç, gerekli tedbirleri almaya devam ettiklerini söyledi. Tunç, bununla birlikte "uyuşturucuyla mücadelede okul çevrelerindeki çocukların korunması ve satışların engellenmesi konusunda da çalışmalarımız devam ediyor" diyerek ceza adalet sisteminin etkiliğini artıracak yeni düzenlemelerin başarıyla tamamlandığından bahsetti. "Hukukun üstünlüğünü esas alan, gecikmeyen ve öngörülebilir bir adalet sistemi" vurgusu yapan Tunç, son olarak "şu an cezaevlerinde 18 yaşın altında 4 bine yakın çocuğumuz var. Çocuğun üstün yararını yok eden bütün kötü görüntülerin önüne geçmek için çalışmalara devam ediyoruz. Şu an 70 adet Çocuk İzlem Merkezi faaliyet gösteriyor. Ayrıca kadına şiddetin önlenmesi konusunda çok hassasız; bu konudaki çözüm için kararlılığımızı sürdürüyoruz" sözleriyle açıklamasını noktaladı.