İlk olarak Eskişehir Adliye Binası'nın yetersizliği iddiaları üzerine Günaydın, planlamasının doğru yapılmadığını belirterek şu an için çok ciddi bir sıkıntı yaşandığını dile getirdi. Adliye içinde tadilat ve inşaat işlerinin hala devam ettiğini aktaran Günaydın, Çocuk Adalet Merkezi binasının, çarşı içindeki İcra Daireleri ile ilgili binanın ve Sulh Hukuk ve İdare Mahkemeleri binalarının ayrılmasıyla ilgili olarak "Bu durum meslektaşlarımızın aynı gün içinde duruşmalara yetişmesini kolaylaştıracak" şeklinde konuştu. "Eskişehir'de gerçekten fiziki imkan açısından çok ciddi bir adliye sorunu var" diyen Günaydın, bu anlamda avukat sayılarının artmasıyla birlikte mevcut adliyede otopark sıkıntıları da yaşandığını dile getirdi. Yeni bir adliye binası yapılmasının henüz gündemde olmadığını ancak bunun ciddi bir ihtiyaç olduğuna vurgu yapan Günaydın; gündemde olmayışının sebebi olarak ise Adalet Bakanlığı ve genel kamu tedbirlerini gösterdi. 

Günaydın, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü'nün önemine bir kez daha dikkat çekerek Eskişehir'deki Çocuk Adalet Merkezi açılışının bu noktada "suça sürüklendiği iddia edilen çocuklar" için oldukça önem taşıdığını ifade etti. Ülkemizde pek çok hak ihlalinin yaşandığı bu dönemde çocuklara daha da fazla hassasiyet gösterilmesi gerekiyor" diyen Günaydın, konuyla ilgili olarak alanında uzman kişiler tarafından yapılacak çalışmaların, adalet mekanizmasının düzgün şekilde çalışması için önem taşıdığının altını çizdi. Çocukların hukuk sistemi içerisinde "mağdur" sıfatıyla bulunmalarının fazlasıyla hassas bir konu olduğuna dikkat çeken Günaydın; çocukların sosyal ve psikolojik durumlarının olumsuz etkilenmemesi adına yapılacak olan çalışmaların hassas bir şekilde yürütülmesi gerektiğini dile getirdi. Günaydın, Erzurum ve Bursa'dan sonra üçüncü olarak Eskişehir'e açılan Çocuk Adalet Merkezlerinin başka şehirlerde de yaygınlaşmasının önemli olduğunu aktararak eski Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan'ın da katkılarıyla bu sürecin olumlu bir şekilde tamamlanacağına inandığını söyledi.

Son olarak Yenidoğan Çetesi'yle ilgili "Türkiye'nin en büyük sağlık skandalıdır" diyen Günaydın, bu davanın herkesi çok ciddi bir biçimde yaraladığından bahsetti. Eskişehir Barosu Çocuk Hakları İzleme Komisyonu'nun davayı yoğun bir şekilde takip ettiğini aktaran Günaydın, davaya müdahil olma tekliflerinin ise henüz kabul edilmediğini dile getirdi. Günaydın, "biz hem bu davanın hem de Narin Güran davasının takipçisi olacağız" diyerek yeniden, bu davanın çok ciddi bir skandal olduğunun altını çizdi. Son olarak Günaydın, "umarım bu canice yapılan eylemlerin hiçbiri cezasız kalmaz. Gereken cezaların alınması için bizim de Eskişehir Barosu olarak takipte olduğumuzu belirtmek isterim" sözleriyle açıklamasını noktaladı.