Kurt, açıklamasına ilk olarak "Odunpazarı Belediyesi kreş hizmetlerine geniş kapsamlı olarak devam edecektir, bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın" sözleriyle başladı. Ardından Kurt, Odunpazarı Belediyesi bünyesine ait 8'i oyun evi ve 10'u gündüz bakımevi olmak üzere toplam 18 kreş ve binin üzerinde öğrencisi olduğunu aktardı. “Biz burada yalnızca eğitim hizmeti vermiyoruz; biz çocuk yetiştirme çalışmaları da yapıyoruz" diyen Kurt; her türlü engellemeye rağmen kreş açmaya ve kreş hizmeti vermeye devam edeceklerini dile getirdi. Kurt yanı sıra, “bu karar herhalde üst makamlara danışılmadan alınmış ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın kendi kendine gelin güvey olduğu bir karar olmalı ki ertesi gün geri adım atıldı” şeklinde konuştu. Odunpazarı Belediye'sine ait kreşlerin Aile ve Sosyal Hizmetler Müdürlüğü'ne bağlı olduğunu ifade eden Kurt, kreşlerin Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olabilmesi için ”anaokulu" statüsünde eğitim ve öğretim şartı gerektirdiğini belirtti. Kurt ek olarak, kreş ücretlerinin kamuda çalışanlar için 5 bin tl ve dışarıdan gelenler için de 7 bin tl olduğu bilgisini paylaştı.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in “bazı kreşlerde LGBT propagandası yapılıyor” sözleri üzerine ise Kurt, “sayın Bakan'a tarikat yurtlarına da bakmasını tavsiye ediyorum” ifadelerini kullandı. Özellikle küçük çocukların maruz kaldıkları taciz ve tecavüz olaylarının sıklıkça bu yurtlardan çıktığının altını çizen Kurt, iddia hakkında “bu büyük bir iftira ve karalamadır. Bu ifade Bakanın kendi kafa yapısını ortaya koyuyor. 3-5 yaşındaki çocukların cinsel bir dürtü ile değerlendirilmesi kadar yanlış bir şey yoktur. Maalesef bu gerici kafalar bu olaya böyle bakıyor.” açıklamasını yaptı.
"Eskişehir nüfusunun %5'i kreş ihtiyacı olan çocuklardan oluşuyor" diyen Kurt, 3-6 yaş arası yoğun olan kreş hizmeti esas alındığında Eskişehir'de 20-25 bine yakın çocuğun kreşe ihtiyacı olduğunu dile getirdi. Kurt, burada Bakanlığın herhangi bir kreş hizmetinin bulunmadığına da ayrıca dikkat çekti. 20 bin öğrencinin ancak %10'unun kreş hizmeti alabildiğini ifade eden Kurt; bu noktada 20 bin kişilik bir kreşe daha ihtiyaç olduğunu paylaştı. 150'den fazla kadın işçi çalıştıran kurumların kreş açma zorunluluğu bulunduğunu aktaran Kurt, bu konuda hiçbir denetim ve çalışma olmadığını; aksine bu kişilerin belediyelerin açtığı kreşleri engellemeye çalıştığını dile getirdi. Kurt, “bu tamamen politik bir yaklaşımdır” diyerek yerel seçim döneminde Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) adayı Murat Özcan'ın “parasız kreş” vaadini ve AKP Eskişehir Milletvekili Nebi Hatipoğlu'nun “her mahalleye kreş” vaadini hatırlattı.
Kurt, AKP Eskişehir İl Başkanı Gürhan Albayrak tarafından Seyitgazi yolu tartışması üzerine kendisine yöneltilen “Kazım Kurt her fırsatta milletvekili gibi davranmaya çalışıyor” eleştirisi için de şu sözleri aktardı: “Bizim özgürlük sınırlarımızı AKP İl Başkanı çizemez. Ben eski bir milletvekiliyim. Eski milletvekilleri mevcut milletvekilleri gibi bütün hakları ve yetkileri kullanan; sadece genel kurulara katılmayan kişilerdir. Dolayısıyla hem milletvekilliği görevini hem de belediye başkanlığı görevini yapmak durumundayım çünkü ben bir politikacıyım. Seyitgazi yolunun eleştirisini ben yapmazsam kim yapacak? O yolu yapsınlar bir an önce, ben de susayım.” Konuyla ilgili olarak Kurt, Türkiye'de yanlış yapılan her işe karşı bir itirazları ve duruşları olduğunu; bu noktada da sosyal demokrat belediyecilik anlayışıyla insanların her türlü sorunuyla ilgileneceğini ve bunları korkmadan dile getireceğini söyledi.
Kurt yanı sıra, kızının Ankara Çankaya Belediyesi'nde Başkan Yardımcısı olarak; gelinin de ESMEK'te öğretici olarak çalışmasıyla alakalı basına yansıyan “torpil” iddialarını yanıtladı. Konuya ilişkin Kurt, ilk olarak “basın objektif olursa iyidir, güncel haberi veriyorsa doğrudur. Herkesin bildiği bayatlamış bir haberi sanki yepyeni bir şeymiş gibi ortaya çıkarmaya çalışmak art niyetli bir davranıştır.” ifadelerini kullandı. Kızının 2 dönemdir Çankaya Belediye Başkan Yardımcılığı görevini yaptığını dile getiren Kurt, “hak edip etmediğinin kararı buradaki çıkarcı ve şantajcıların işi değil. Ankara'daki belediye başkanları oturup bunu değerlendirmiş ve kendisini başkan yardımcısı yapmış. Benim herhangi bir katkım ve dahilim söz konusu değil.” dedi. Benzer şekilde gelininin de taşeron olarak işe başladığını belirten Kurt; "binlerce kişinin çalıştığı belediyede Kazım Kurt'un gelini çalışamaz diye bir kural mı var?" sorusunu yöneltti. Akabinde Kurt, "kendisi bir çevre mühendisi ve aynı zamanda çok başarılı bir sanatçı. benim gelinim orada bankamatik memurluğu yapmıyor, ESMEK'te kurs veriyor. Kurs vermek eğitim sunmak demektir." şeklinde konuştu. Son olarak “bu yayınların amacı bellidir ve bütün Eskişehir bu amacı bilmektedir” diyen Kurt; “bu işler bizi karalamakla olmaz. Ben Eskişehir'de 50 yıldır politika yapan bir kişiyim. 50 yıldır politika yaptığım bir yerde elbette benim yakınlarım da yaşıyor. Onlar da çalışacak, onlar da ekmek yiyecek. Bir politikacı muhalefet yapıyor diye çoluğu çocuğu işe giremeyecek mi? Hak ettiği ve liyakatli olduğu halde işe giremeyecek mi? O yüzden herkes işine baksın. Bizi bu tip şeylerle karalamaları söz konusu değil” ifadeleriyle açıklamasını noktaladı.
