Homurlu 1951 Ligden Çekildi: Sessizlik Daha Çok Şey Söylüyor

Futbol, sadece sahada oynanmaz. Zaman zaman kulislerde, zaman zaman yönetim odalarında alınan kararlarla kader çizilir. İşte Mersin temsilcisi Homurlu 1951’in ani bir kararla ligden çekilmesi de bu türden bir gelişme. Üstelik bu karar, hafta sonu iç sahada oynanması planlanan Manavgat Belediyespor maçı öncesinde alındı. 

Kulüp yönetimi, Türkiye Futbol Federasyonu’na resmi dilekçeyi gönderdiğini ve maça çıkmayacaklarını açıkladı. Ancak dikkat çeken nokta şu: Kamuoyuna sunulan bu kararın gerekçesi hâlâ açıklanmadı. Ne maddi sıkıntıdan söz edildi, ne de bir iç krizden. Tam anlamıyla bir sessizlik duvarı var ortada. İşin ilginç yanı, futbolcular oynamak istediklerini dile getirmiş. Ama yönetim kararlıymış: Çıkılmayacak. Bu durumda aklımıza gelen ilk soru şu oluyor: Neden? 

  Bu karar sadece bir “sportif çekilme” midir, yoksa daha fazlası mı? 

  Futbolu biraz yakından takip eden herkes bilir; bu tür kararların bazı dönemlerde farklı etkileri olabilir. Özellikle puan hesaplarının, fikstür avantajlarının, hatta masa başı ilişkilerin konuşulduğu dönemlerde bu tarz hamlelerin şeffaf yapılması hayati önem taşır. Kimi zaman "kaç para aldılar" sorusu, sadece bir itham değil, haklı bir şüphe olarak da dile gelir. Kamuoyunda yer alan haberlere göre, Homurlu 1951 yönetimi sadece maçtan çekildiğini belirtmekle yetindi. Gerekçe yok, detay yok. Bu sessizlik ise söylentilere, dedikodulara ve güven kaybına davetiye çıkarıyor.  Bu ülkede futbolcu oynamak isteyip de yöneticisi tarafından sahadan çekilen bir takımın haberini yazıyorsak, işin sportif boyutunu geçtik, artık ahlaki boyutunu tartışıyoruz demektir. Taraftarın, futbolcunun ve futbol kamuoyunun hak ettiği şey şeffaflıktır.  

Sormaya devam etmeliyiz: Homurlu 1951 neden çekildi? Kimin talebiyle? Kimin lehine? Kimin zararına? Sustukça futbolda sadece skorlar değil, adalet de kaybediliyor.