04 Ocak 2025
weather
6°
Eskişehir Haber Genel Gündem Nahit Menteşe Kimdir, Kaç Yaşında, Öldü Mü, Neden Öldü? Türk Siyasetinin Sessiz Gücü Hayatını Kaybetti

Nahit Menteşe Kimdir, Kaç Yaşında, Öldü Mü, Neden Öldü? Türk Siyasetinin Sessiz Gücü Hayatını Kaybetti

Türk siyasetinin yakın tarihine damga vuran isimlerden biri olan Nahit Menteşe, 91 yaşında Ankara’da hayatını kaybetti. Sessiz ve derinden ilerleyen bir siyasi figür olarak bilinen Menteşe, Cumhuriyet tarihinin pek çok kritik döneminde, perde arkasında hem devletin hem de halkın taleplerini dengeleyen bir isim olarak görev yaptı. Ama kimdi Nahit Menteşe? Onu bu kadar özel kılan neydi? Birlikte derinlemesine bakalım.

Milas’tan Ankara’ya: Nahit Menteşe’nin Yolculuğu

1932 yılında Muğla’nın Milas ilçesinde doğan Nahit Menteşe, mütevazı bir Anadolu çocuğuydu. İlk ve orta öğrenimini Milas’ta, lise eğitimini ise Aydın Lisesi’nde tamamladı. Daha o yıllarda, memleketine ve halkına olan bağlılığıyla dikkat çekti. Hukuk alanında ilerlemek isteyen Menteşe, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun oldu. Öğrencilik yıllarında aktif bir şekilde derneklerde yer aldı ve Aydın Yüksek Talebe Derneği’nin başkanlığını üstlenerek liderlik becerilerini henüz genç yaşta ortaya koydu.

Siyasete İlk Adım: Adalet Partisi’nin Yükselen Yıldızı

Nahit Menteşe’nin siyasi kariyeri, 1961 yılında Adalet Partisi’nin (AP) Aydın teşkilâtının kurucularından biri olmasıyla başladı. 1965 yılına kadar bu partinin il başkanlığı görevini yürütmesi, onun siyasetteki kararlılığını ve halkla kurduğu güçlü bağı gözler önüne serdi. Aynı dönemde Aydın İl Genel Meclis Üyesi ve İl Daimi Encümen Üyesi olarak görev aldı.

1965: Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne Giriş

1965 seçimlerinde Aydın Milletvekili olarak TBMM’ye giren Menteşe, o tarihten itibaren Türkiye siyaset sahnesinde önemli bir figür haline geldi. Özellikle Süleyman Demirel ile yakınlığı, onun Demirel başkanlığındaki pek çok hükümette kritik görevler üstlenmesini sağladı. İlk olarak Gümrük ve Tekel Bakanlığı (1968-69) görevini üstlenen Menteşe, ardından Ulaştırma Bakanlığı (1969-70, 1970-71) ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı gibi önemli pozisyonlarda bulundu.

12 Eylül ve Yeni Bir Dönem

1973 ve 1977 seçimlerinde tekrar milletvekili seçilen Menteşe, 1975-1977 yılları arasında Ulaştırma Bakanı, 1977-1978 yılları arasında ise Milli Eğitim Bakanı olarak görev yaptı. Ancak 1980’deki 12 Eylül Darbesi, onun siyasi kariyerinde bir kesintiye neden oldu. Adalet Partisi’nin genel sekreteri olan Menteşe, darbe sonrası siyasi yasaklarla karşı karşıya kaldı.

DYP Dönemi ve Yeniden Doğuş

Siyasi yasakların kalkmasının ardından Nahit Menteşe, 1991 genel seçimlerinde Doğru Yol Partisi (DYP) saflarından yeniden siyasete döndü. Bu dönemde Tansu Çiller liderliğindeki hükümetlerde hem Milli Eğitim Bakanı hem de İçişleri Bakanı (1993-95) olarak görev yaptı. 1996 yılında, Refah-Yol hükümeti olarak bilinen 53. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nde Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak siyasetin zirvesine çıktı. Ancak her zaman bir gölge lider olarak kaldı; halkla buluşmaktan çok, devletin akılcı yüzü olarak hizmet etti.

Nahit Menteşe’nin Farkı Neydi?

Menteşe’nin siyasetteki rolü, doğrudan çatışmaya girmekten çok, bir denge unsuru olmaktı. Süleyman Demirel’in en güvendiği isimlerden biri olan Menteşe, hükümet krizlerinden koalisyon görüşmelerine kadar pek çok kritik süreçte arabulucu ve sorun çözücü bir kimlik sergiledi. Sessiz ama etkili bir figürdü; kamuoyunda fazla gözükmeden siyasetin arka planında devleti şekillendirdi.

Sosyal ve Yerel Hayata Katkıları

Nahit Menteşe, yalnızca siyasetle değil, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleriyle de ön plandaydı. Kızılay, Türk Hava Kurumu, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Aydın Spor Kulübü gibi kuruluşlarda aktif görevler üstlendi. Bu, onun halkla bağlarını daha da güçlendirdi. Bir siyasetçiden çok, bir halk adamıydı.

Nahit Menteşe’nin Ardından Türkiye, Nahit Menteşe ile yalnızca bir siyasetçiyi değil, aynı zamanda bir denge figürünü kaybetti. Onun hikayesi, siyasetin yalnızca görünürdeki liderlerden ibaret olmadığını, perde arkasındaki isimlerin de en az onlar kadar önemli olduğunu hatırlatıyor. Bugün Nahit Menteşe’nin ardından, onun gibi sessiz liderlerin değerini anlamak için bir kez daha düşünme vakti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *