Mersin’de bir çocuk cinayeti: Hiranur Nilgün Aygar olayı ve dava süreci
Hiranur Nilgün Aygar’ın yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olay, başlangıçta bir "intihar" girişimi gibi gösterilmeye çalışılmış ancak emniyet güçlerinin titiz çalışması sonucu bir çocuk cinayeti olduğu ortaya çıkmıştı.
Hiranur Nilgün Aygar kimdir?
2008 yılında Mersin’de doğan Hiranur Nilgün Aygar, Mersin’in Toroslar ilçesinde ailesiyle birlikte yaşayan, 16 yaşında bir lise öğrencisiydi. Çevresinde sevilen bir genç olan Hiranur’un hayatı, 31 Ağustos 2025 gecesi Akbelen Mahallesi’nde sona erdi.
Olayın gelişimi: İntihar iddiasından cinayet itirafına
31 Ağustos gecesi meydana gelen olayda, Hiranur Aygar başından vurulmuş bir halde araçla hastaneye bırakıldı. Olayın perde arkasında şu gelişmeler yaşandı:
İlk Yalan: Erkek arkadaşı Hüseyin Arda Şark, ilk ifadesinde Hiranur’un kendi başına ateş ederek intihar ettiğini öne sürdü.
İfade Değişikliği: Polis sorgusu ve WhatsApp yazışmalarının ardından sanık ifadesini değiştirerek; olayın "şakalaşma" sırasında gerçekleştiğini, silahın dolu olduğunu bilmediğini ve kazayla ateş aldığını iddia etti.
Delil Karartma Şüphesi: Sanıkların olay sonrası Hiranur’u önce ağaçlık bir alana bıraktıkları, panikleyince tekrar alıp hastaneye götürdükleri belirlendi. Araçta bulunan diğer iki kişi de delilleri gizlemekle suçlanıyor.
İlk duruşmada neler yaşandı? (23 Aralık 2025)
Mersin 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ilk duruşmaya tutuklu sanıklar SEGBİS ile katıldı. Duruşmada öne çıkan başlıklar şunlar oldu:
Sanık Savunmaları: Katil zanlısı Hüseyin Arda Şark, olayın bir "kaza" olduğu yönündeki savunmasını yineledi. Diğer sanıklar ise delil karartmadıklarını savundu.
Müşteki İsyanı: Hiranur'un ailesi ve avukatları, olayın kasten işlendiğini ve sanığın en ağır cezayı alması gerektiğini vurguladı.
Baro ve Sivil Toplum Desteği: Mersin Barosu ve çeşitli sivil toplum örgütleri duruşmaya katılarak davaya müdahil olma talebinde bulundu.
Mahkemenin kararı ve bir sonraki duruşma
Mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Dosyadaki eksikliklerin giderilmesi, tanıkların dinlenmesi ve Adli Tıp Kurumu raporlarının beklenmesi amacıyla duruşma 6 Şubat 2026 tarihine ertelendi.