İYİ Parti Odunpazarı İlçe Başkanı Gürol Yer, basın toplantısında hem Balıkesir Sındırgı merkezli deprem sonrası yaşanan iletişim sorunlarını hem de Eskişehir’in kuraklık tehlikesini gündeme taşıdı. Yer, Meteoroloji verilerine göre kentin “olağanüstü kurak” kategorisinin merkezinde bulunduğunu belirterek, “Kuraklık kapıdan girdi, tedbir almakta geç kaldınız” dedi.
Başkan Yer açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Değerli basın emekçileri,
Öncelikle dün akşam saatlerinde Eskişehir’imizde geniş bir alanda şiddetle hissedilen, Balıkesir Sındırgı ilçesi merkez üssü olan 6.1 şiddetindeki depremden dolayı milletimize çok geçmiş olsun diyoruz.
Vefat eden büyüğümüze Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar, mağdur olanlara ise ferahlık ve esenlik diliyoruz.
Ülkemizin bir deprem kuşağında olduğu, buna her an ve her zaman diliminde, her alanda hazır olmamız gerçeği çok açık ortada duruyorken; maalesef yaşanan her afet, kaza ya da tabiat olaylarında organizasyon sağlayamayan, yetersiz kalan ve her alanda olduğu gibi sınırsız yetki sahibi olup hiçbir zaman üzerine sorumluluk almayan, asla haksız olmayan bir anlayış yönetimsel olarak karşımızda durmaktadır.
Kontrollerindeki GSM operatörlerinin her kaza ya da afet sonunda kilitlenmesi, kullanılamaması konusu bile üzerlerine almadıkları ama insanlarımızın net şekilde dile getirdiği bir sorun olarak dün de yaşanmıştır.
Depremden yola çıkarak asli konumuz olan kuraklık ve bu konuda Eskişehir’in önlem, tedbir ve hazırlıkları var mıdır sorusunu bugün kamuoyumuzla paylaşmak istedik.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün Türkiye Kuraklık Haritası’na baktığımızda, en kritik ve hassas oran olan olağanüstü kurak bölgenin tam merkezinde maalesef Eskişehir’imiz yer almaktadır. Oranlamada olumsuzluğun en üst noktası olan 6. seviyedeyiz; bu, su ve su alanı olmayan bir konum demektir.
Bunlar gerçeklik olarak yaşanırken, yönetimsel ve icraat aşamasında bizim nasıl bir önlem zincirimiz, hazırlığımız ve planlamamız var? Bunu merak ediyoruz. Üç üniversitesi, 15 belediyesi, onlarca kurumu, onlarca konuya vakıf ve muhatap sivil toplum kuruluşu olmasına rağmen bugüne kadar —ne hikmetse, ne akılsa— bir araya gelinmemiş, bu hassas konuyla ilgili bir fikir birliği, iş birliği maalesef oluşmamış, oluşturulmamıştır.
Su konusu, kişisel ya da yalnızca bir kurumun tedbirleri veya bilgisiyle yürütülecek, ilerletilecek bir süreç değildir.
Değerli basın mensupları,
Bugün yapacağımız basın açıklamasına hazırlanırken, son günlerde Eskişehir gündeminde bir vidanjör meselesi siyasetin söylemi olunca ilgimizi çekti. Merak ettik, muhataplarına teyitli sorduk, öğrendik: Kaymaz beldesinde sel sonrası temizlikte, konut ya da bahçelerden çekilen çamurlu atık su, boşaltılabilecek en mantıklı yer olarak kuru dere yatağına bırakılmış.
Tüm yaşananlara ve gerçekliklere bakınca bu konu, siyasetin ana malzemesi olacak bir konu değildir. Ancak son iki gündür Eskişehir’de, vidanjörden açık araziye dökülen atık sel suyu yüzünden kıyamet koparılıyor. Milletvekilinden il başkanına kadar, adeta “mal bulmuş mağribi” edasıyla açıklama üstüne açıklama geldiğini gördük.
Biz buradan, muhataplıkları gereği kendilerine hatırlatalım istiyoruz: Eskişehir’de siyasal iktidarın sorumluluğunda olan su kaynak ve havzaları kuruyor. Haberleri var mı acaba?
Ülke genelinde “1000 günde 1000 gölet” projesi kapsamında, Porsuk Nehri’ni besleyen kolların kesilmesi ve suların göletlerde toplanması; besleme planlamasının yapılmaması neticesi, yanına yıllık kuraklık etkisi de eklenince Porsuk Nehri’nin akışı azalıyor. Bunun yansımasıyla, Eskişehir’i besleyen Porsuk Barajı’nın doluluk oranı yüzde 30’lara düşmüş durumda.
Bunu kimse görmüyor ya da umursamıyor. Çatören Barajı kurumanın ötesine geçmiş, Sakarıbaşı kurumuş; neredeyse su kalmamış durumda. Dağlardan beslenen sular çekiliyor, yeraltı suları kayboluyor. Bunlarla ilgili ne bir problem ne de bir dert var!
Yalnızca bir vidanjör üzerinden siyaset yapmak, çok ucuz bir yöntemdir ve bu şehre, bu kentin siyasetçilerine yakışmamaktadır. Siyasete söz düştü mü Eskişehir, zincir ve balon vaatleri görüyor; fakat gerçekleşmelerini göremiyoruz. İlçe yollarında ölüm ve yaralanmalarla devam eden kazalar, değer kaybeden Eskişehir, işsizlik, ekonomik çıkmazlar, liyakatsizlik, sahtelikler aynen yerinde duruyor. Sorumlu siyaset ise küçük detaylardan, yapay konulardan kendine malzeme bulma derdine düşmüş durumda.
Buradan bir kez daha hatırlatmak istiyoruz: Hem genelde hem yerelde sorumlular, lütfen kulak verin. Tedbir almakta geç kaldınız, daha da gecikmeyin. Kuraklık kapıdan girdi ve bundan sonraki yıllarda kendini gösterecek, hatırlatacak. Aynı masa, aynı doğru ve aynı çember içinde olmak zorundasınız. Karşınızdakinin fikrine saplanmadan, siyasetini sorgulamadan, uzman ne diyorsa ve ne yapılması gerekiyorsa onu yapın.
Su kıtlığı, yetersizliği, kullanımı için harekete geçmekte artık daha da geç kalınmamalı. Bahsettiğimiz gibi, bir yandan ormanlar yanarken, bir yandan madenler ve konutlar için tabiat yok ediliyor. Vahşi sulama yapılmaya devam ediliyor, plansız yeraltı suyu kullanımı sürüyor, kaynakların beslenmesi engelleniyor. Kurak geçen kış ve bahar ayları ile sonrasında devam edecek yağışsızlıklar bilinirken, tedbir almak, yeni politika ve yatırım üretmek Eskişehir’e karşı acil bir yükümlülüktür.
Sözümüzün duyulması, yazılanların okunması ve akılların başa gelmesi temennisiyle… Bereketin artması, kaynakların bollaşması ve insanlarımızın feraha ermesini diliyoruz. Katılımınız için teşekkür ediyor, vasıtanızla hemşehrilerimizi selamlıyor ve İYİ günler diliyoruz.”