Açıklamasına, Şehit Polis Şeyda Yılmaz başta olmak üzere tüm şehitleri anarak başlayan başkan, şehitlere minnettar olduklarını belirtti. Yeni eğitim öğretim yılının başlaması dolayısıyla öğrenci ve ailelere başarı dileklerini ileten Başkan, öğrencilerin karşılaştığı maddi zorluklara vurgu yaptı. "Bir tost ve çayın 120 lira, defter ve kalemin 200 lira olduğu bir yerde gençlerin kaliteli eğitim alabilmesini nasıl bekleyebiliriz?" diyerek, gençlerin okul sonrası çalışmak zorunda kaldıklarını ve ekonomik yükün onları derinden etkilediğini ifade etti. Ekonomik sıkıntılar ve gelecek kaygısının gençleri intihara sürüklediğini vurgulayan Başkan, "Gençler yaşayamıyor, barınamıyor ve bu sıkıntılarla boğuşuyor" dedi.
"Gençler yaşayamıyor, gençler barınamıyor"
İktidarın ekonominin iyiye gittiği yönündeki açıklamalarını eleştiren Başkan, "Kendi geminiz batarken bir gençlik de sizinle birlikte yok oluyor. Bu ülkeye binlerce gençlik borçlusunuz" diyerek sert eleştirilerde bulundu. Mustafa Kemal Atatürk'ün "Tüm umudum gençliktedir" sözüne atıfta bulunarak, gençlerin umutsuz bırakıldığını ve sığınmacılara daha fazla değer verildiğini dile getirerek,” Öncelikle konuşmama başlamadan önce Şehit Polis Şeyda Yılmaz olmak üzere tüm şehitlerimizi saygıyla anıyor, yüce Allah’tan rahmet, ailelerine baş sağlığı diliyorum. Onların varlığı sayesinde biz bu kadar rahatız ve hepsine ayrı ayrı minnettarız.
Konumuz ekonomi ama tabi ki değinmemiz gereken birçok olay var ve konuşmamız arasında onlara da değineceğiz. Yeni eğitim öğretim yılı da başlamışken tüm öğrencilerimize ve ailelerine hayırlı uğurlu olsun dileklerimi iletiyorum ama bir noktada ise Allah yardımcıları olsun diyorum. Çünkü; bir tost bir çayın 120 lira, defter ve kalemin 200 lira olduğu bir yerde bu gençlerin kaliteli eğitim alabilmesini temenni ediyoruz. Liseli kardeşlerim okuldan çıkınca, üniversiteli arkadaşlarım boş günlerinde harıl harıl bir iş yerinde çalışacaklar. Bir de bunun yanı sıra okumaya gayret gösterecekler. Türlü hayallerle üniversiteye yerleşen gençlerimiz bunca ekonomik sıkıntı ve gelecek kaygısı yüzünden intihar ederken neyin eğitiminden neyin yaşamasından bahsediyoruz anlamıyorum. Gençler yaşayamıyor, gençler barınamıyor, gençler 18’li 20’li yaşlarında ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor. Ama bunlar olup biterken ekonomide her geçen yıl iyiye gittiğimizi savunan Sn. İktidar mensupları vicdanları çok rahat bir şekilde gemilerini yürütmeye devam ediyorlar. Ama bilin ki yalanlarla yürüttüğünüz geminiz batmak üzere. Kendi geminiz batarken yanınızda bir gençlikte sizinle birlikte yok oluyor ve siz bu ülkeye bir değil binlerce gençlik borçlusunuz. Mustafa Kemal Atatürk tüm umudum gençliktedir derken, Mustafa Kemal’i hedefe koyanlar gençleri ölüme terk ediyorlar. Unutulmasın ki gençler bir ülkenin geleceği ve umududur siz bu umudu bitirmektesiniz. Tüm umudunu sığınmacılara bağlayanlar, din kardeşimiz onlar diyenler kendi öz evladı olan Türk Gençlerine aynı değeri göstermiyor, sahip bile çıkmıyorlar. Bir ülkede sığınmacılar, biz Türk Gençlerinden daha iyi yaşam koşullarına sahip olabiliyorsa yanlış giden bir şeyler var demektir. Mesela; intihar eden gençlere sahip çıkabildiniz mi? Tacize-tecavüze uğrayan kızlara hatta katledilen evlatlarımıza sahip çıkabildiniz mi? Siz bu ülkede geldiğiniz günden beri hiçbir şeye sahip çıkamıyorsunuz ki bizlere sahip çıkmanızı nasıl bekleyelim. Konusu gelmişken Narin kızımız, Ayşenur Halil, İkbal Uzuner ve Sonay Öztürk Aslan’ı da hüzünle ve büyük bir utançla anıyorum ailelerine sabır diliyorum. Ve nice katledilen çocuğumuz ve kadınımıza da Allah’tan rahmet diliyorum. Gördüğünüz gibi hiç güzel bir örnek değil ama konuşmaya başladığımdan beri sahip çıkamadığınız, sizin ihmaliniz yüzünden yaşamını yitirmiş 5 farklı candan bahsettim ve bunlar çok kısa zamanda oldu. Sizin önem vermediğiniz eğitim, adalet ve gençlik kavramı sebebiyle bunlar yaşanıyor. İyi eğitimli bireyler yetişmesini istemiyorsunuz bunu itirafta ediyorsunuz. Zaten yaşadığımız türlü sıkıntılar nedeniyle de eğitim-öğretim artık hiç kimse için öncelik bile değil. Eğitim-öğretimin öncelik olmadığı yerde birçok dehşetin yaşanması da kaçınılmaz değil. Adalet deseniz delik deşik olmuş. 27 ayrı suçu olan potansiyel katiller, müptezeller dışarda kol geziyor. Ama siz hala sizi eleştiren vatandaşla, muhalefetle uğraşıyor yeni yeni yalanlar üretmenin peşine düşüyorsunuz. Bu ülkede yaşanılan sıkıntılar sizin sarayınızdaki 1000 odanın arkasında yaşadığınız güzel hayatlar gibi değil. Vatandaş pimi çekilmiş el bombası gibi dolaşıyor sokaklarda, esnaf kan ağlıyor, çiftçi üretip karşılığını alamıyor ve gençler bunalımda. Bakın bu sıkıntılar insanların psikolojisini git gide daha çok bozuyor. Gençler kolay para kazanmanın peşine düşmeye başlamış durumda. Başta uyuşturucu satıcılığı yer almakta. Kim çocuğunun bunlara bulaşmasını ister? Başta satarlar sonra kullanmaya başlarlar ve son dönemde uyuşturucu ticareti ve kullanımı tekrardan artmaya başladı ve belki de son dönemlerin rekorunu kırıyor. Önceden bonzai illeti vardı şimdi haplar, tozlar haricinde birde met illeti başa bela oldu. İktidar neyi çözdüğünü iddia ediyor hala anlamıyorum. Bakın bunların bu kadar kolay erişimde olması, kullanımı ve ticaretinin artması cinayetleri, tecavüzleri bitirmenize engel olamaz. Ama siz zaten bu ülkenin hayrına bir şey yapmaya gelmediğiniz için bu açıklamalarımızda sizler için bir şey ifade etmiyor. Allah vatanımızı ve milletimizi kötü emeli olan insanlardan ve artık bu dehşet haberlerinden uzak tutsun. Biz bu ülke için, gençleri ve gelecekleri için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Kimse zannetmesin ki biz birilerinden korkuyoruz, yada gayret göstermiyoruz. Emin olun ki daha fazla genç kaybetmemek için elimizden geleni yapıyoruz. Yapmayanları da bu mücadeleye davet ediyoruz. Allah hiçbir aileye ve vatanımıza daha fazla evlat kaybı yaşatmasın. Allah’a emanet olun sağlıcakla kalın” ifadelerini kullandı.
