Su meselesinin bütüncül ele alınması gerektiğini belirten Candemir, “Bir ailenin kullanım suyu ve içme suyunun toplam maliyetinin vatandaşa getirdiği yüke bakmak lazım. Bazı şehirlerde kullanım suyu içilebiliyor ama ne yazık ki Eskişehir’de böyle bir durum yok. Damacana suyunun diğer şehirlere göre ucuz olması normal; çünkü kaynak burada. Nakliye masrafı düşünüldüğünde bu tablo olağan” dedi.
Asıl problemin geleceğe dönük yatırımların yapılmaması olduğunu vurgulayan Candemir, “Eskişehir’in en büyük sıkıntısı yıllardır sadece kullanım suyunda Porsuk’a bağlı kalmak ve alternatif kaynaklar aramamak. Son yıllarda yaşanan kuraklıkla birlikte bu sorun daha da hissediliyor. İnşallah bundan sonra daha düzgün adımlar atılır” ifadelerini kullandı.
Vatandaşın ekonomik olarak zorlandığını söyleyen Candemir, yerel yönetimlerin bu noktada sorumluluğu olduğunu dile getirerek, “Yerel yönetimler vatandaşın cebine para koyamaz ama sunduğu hizmetleri ucuza satarak bütçesine katkı sağlayabilir. Sosyal ve halkçı belediyecilik bunu gerektirir. Eskişehir’in 13’üncü sırada olması bir övünç kaynağı olmamalı” şeklinde konuştu.
“Suyun geleceğini keşke 25 yıldır konuşabilseydik” diyen Candemir, “Gerekli yatırımlar yapılabilseydi bugün mecliste bu konuları tartışmazdık” dedi.
Vizyon projelerle ilgili de değerlendirmelerde bulunan Candemir, “Vizyon projeler kapsamlı ve büyük projelerdir. Ayşe Hanım’a haksızlık yapmayalım. Kendisi seçim sürecinde son anda aday gösterildi, bu projeler için yeterli hazırlık zamanı olmamış olabilir. Biraz daha beklemek gerekiyor. Eskişehir için kim ne yaparsa yapsın, yararına olan her şeyi desteklemek lazım. Sonuçta yapılan hizmetler bu şehre yapılıyor” ifadelerini kullandı.
Nebi Hatipoğlu’nun projeleriyle ilgili eleştirilere de değinen Candemir, “Uzun yıllardır siyasetin içindeyim. Eğer Nebi Bey’in projelerine ‘vizyon proje yok’ deniliyorsa, bu haksızlık olur. Benim Eskişehir’de gördüğüm en güzel lansmandı. Ulaşımdan konuta, sağlıklı kent yaşamına kadar çok güzel projeler vardı. Lütfen bir kez daha incelensin” dedi.
Projelerin Eskişehir’in tüm sorunlarını kapsadığını belirten Candemir, “Keşke o projeler dikkate alınıp hayata geçirilseydi. Ayşe Hanım da zaten onların küçük bir kısmını yaptı” diye konuştu.
Kentsel dönüşüm konusunda vatandaşın rızasının önemine dikkat çeken Candemir, “Kentsel dönüşümde en önemli ayaklardan biri vatandaşı ikna etmektir. ‘Bana güvenin’ demekle olmuyor. Vatandaşı bilgilendirmeniz, rızasını almanız gerekiyor. Vatandaşa rağmen siyaset olmaz. Tepebaşı Belediyesi haklı olabilir ama bunu vatandaşa anlatıp ikna etmesi gerekir. ‘Ben yaptım oldu’ anlayışıyla siyaset olmaz” dedi.
Yeşiltepe’de yaşanan sorunlara da değinen Candemir, “Bu problem yıllardır Eskişehir’de tartışılıyor. Şehrin lehine olan konularda tartışmadan ziyade uzlaşmayı ön plana çıkarmalıyız. Siyaset kavga olmamalı. Orada mağdur olduğunu düşünen vatandaşlar var. Onları ikna etmek öncelikle Tepebaşı Belediyesi’nin görevidir. Karşılıklı istişare ve bilgilendirmelerle bu sorun en kısa sürede çözülmeli” ifadelerini kullandı.