“Eskişehir Hazır Bir Şehir Değil”
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Eskişehir İl Başkanı İsmail Candemir, “MHP olarak Eskişehir genelinde özellikle kentsel dönüşüm, depreme hazırlık, ulaşım ve spor alanları konularında çalışmalar yapılması gerektiğini sürekli dile getiriyoruz. Eskişehir’in her zaman söylediğimiz gibi hazır bir şehir olmadığını vurgulamak gerekiyor. Bir an önce Eskişehir’i afete hazırlamak şart. İnşaat Mühendisleri Odası’nın yaptığı açıklamaya göre, şehirde acil olarak yıkılıp yenilenmesi gereken yaklaşık 6 bin bina bulunuyor. Ancak yıkım işlemleri oldukça zorlu geçiyor. Geçen gün Şair Fuzuli Caddesi’ndeki bir binanın yıkımı sırasında hem iş kazası yaşandı hem de trafik ve şehir düzeni olumsuz etkilendi. Keşke 1999 depremi sonrasında bu çalışmalar başlasaydı da bugün bu sıkıntıları yaşamıyor olsaydık,” ifadelerini kullandı.
Candemir, kentsel dönüşümün öncelikli bir konu olması gerektiğini belirterek, “Eskişehir’in önceliği, kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık olmalıdır. Bunun yanı sıra, kentsel dönüşüm için çeşitli yöntemler mevcut. Mevcut yerlerde teknik altyapı elveriyorsa, kat artışı sağlanarak müteahhitler üzerinden dönüşüm gerçekleştirilebilir. Eskişehir’de Tunalı, eski Bağlar ve yeni Bağlar gibi mahalleler bu şekilde dönüşüm geçirdi. Ancak Fevzi Çakmak, Şarhöyük ve Yeşiltepe gibi mahallelerde vatandaş ve belediye sürekli karşı karşıya geliyor. Bu mahallelerde kat artışı verilmesi gerekiyor. Şu anda Tepebaşı Belediyesi’nin buralarda yeni imar uygulamasına geçeceği söyleniyor,” dedi.
“Algılar Değil, Gerçekler Üzerinden Hareket Edilmeli”
Eskişehir’de afet riskli bölgelerin de bulunduğunu ifade eden Candemir, “Bu bölgeler, büyükşehir belediyesinin isteği üzerine Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından ilan edilir ve dönüşümü sadece TOKİ ya da belediye yapabilir. Vatandaş bu bölgelerde bireysel dönüşüm gerçekleştiremez. Büyükşehir Belediyesi’nin daha önce afet riskli bölge olarak belirlediği 8 mahalle için bakanlık onay vermiş ve bütçe sağlamıştı. Ancak belediye, imar planını hazırlarken vatandaştan uzlaşma aramadan bir firmaya planı yaptırmış ve bu süreçte vatandaşlar mahkemeye başvurarak planın iptal edilmesine neden olmuştu,” şeklinde konuştu.
Eskişehir’de algılar üzerinden siyaset yapılmasını eleştiren Candemir, “Eğer bir problem varsa doğru teşhis konulmalı ve çözüm yolları aranmalıdır. Bir şehri imara açmanın ya da bir bina yapmanın yolu öncelikle zemin etüdüyle başlar. Zemin uygun olmalı, buna uygun projeler hazırlanmalı ve standartlara uygun malzemeler kullanılmalıdır. Ancak bunlar konuşulmuyor. 2000 sonrası imara açılan bölgelerin çoğu, depreme dayanıklı olmayan zeminlere sahip. Oysa Eskişehir’de çok daha sağlam bölgeler varken, bu bölgelerdeki imarlaşma engellenmiş ve tarım arazileri imara açılarak rant sağlanmıştır. Sanayi ile ilgili girişimlerde dahi çevreci gerekçelerle aynı zihniyet karşı çıkmıştır. Eskişehir’in gerçeklerine göre hareket edilmesi gerekir, algılara göre değil. Bu durum şehirdeki diğer problemlere de yansıyor. Trafikten imara kadar her konuda sorunlar yaşanıyor. Zamanında yerinde dönüşüm yapılmış olsaydı, bugün Eskişehir’de ev ve dükkân kiraları bu kadar yüksek olmazdı. Eskişehir son yıllarda yaşaması zor bir şehir haline geldi. Eskiden sosyal dokusuyla emeklilerin, memurların ve ticaret yapanların kolayca yaşayabildiği bir şehirdi. Ucuz bir şehir olarak bilinirken, bugün Türkiye’nin en pahalı şehirlerinden biri oldu,” dedi.
Seyitgazi Yolundaki Kaza
Seyitgazi yolunda yaşanan kazalara değinen Candemir, “Seyitgazi yolunda kaza oldu. 4 kişi hayatını kaybetti. Allah rahmet eylesin. Dün gece bir kaza daha olmuş. Dün geceki kazayı tam olarak bilmiyorum ama Derbent’te daha önce yaşanan kazada trafik kurallarına uyulmaması, kaptan şoförün hava şartlarını göz önüne almadan aşırı hız yapması gibi sürücü hatası sonucu meydana gelmişti. Biz isteriz ki Eskişehir’deki tüm yollar uluslararası standartlarda olsun. Ama bunların hepsi bir bütçeyle ve belirli bir plan dahilinde yapılabiliyor. İnşallah en kısa sürede tamamlanır. Derdimiz de zaten bu. Maalesef ülkemizde yıkıcı bir deprem meydana geldi ve 11 kent ciddi bir şekilde etkilendi. Şu anda ülke kaynaklarının çok büyük bir kısmı deprem bölgesini ayağa kaldırmak için orada kullanılıyor. Ne yazık ki Eskişehir gibi illerdeki bu tür yatırımlar biraz sekteye uğruyor. Burada biraz daha sabırlı olmamız gerekiyor. Gönül ister ki bir an önce bitsin. Ama burada art niyet yok. Herkes iyi niyetli. Ancak ülkenin de yaşadığı bir deprem felaketi var. O bölgede insanların öncelikle barınmaya ihtiyacı var. Devlet tüm imkânlarıyla bugün orada. İnşallah en kısa sürede Eskişehir’in yolları da tamamlanır,” ifadelerini kullandı.
Suriyeliler Geri Dönecek Mi?
Suriyeli sığınmacılar konusuna da değinen Candemir, bu konunun siyaset malzemesi yapılmaması gerektiğini söyledi. Candemir, “Ne yazık ki Eskişehir’de ve Türkiye’de, bu sığınmacı meselesi birileri tarafından siyaset malzemesi haline getiriliyor. Biz o gün de söyledik, bugün de söylüyoruz: Dün savaştan ve can güvenliğinden dolayı bize sığınan insanlar, inşallah bugün geri dönüyorlar. Yarın ise bizim komşumuz olacaklar. Bu süreç içinde onlara gösterdiğimiz iyilik ve sahip çıkma, ilerleyen dönemde Suriye ile Türkiye arasında çok büyük dostluklara vesile olacak. Bunlar siyaset malzemesi değildir; insanların en doğal hakkı yaşamaktır. Bu konuda Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2018 yılında sınır aşan göçler konusunda Türkiye’deki en ciddi çalışmayı yapmış bir partiyiz. Biz, bunun sonuçlarını, demokratik yapıya etkilerini ve ilerleyen süreçte yaşanabilecek sıkıntıları bilimsel olarak ortaya koymuş bir partiyiz. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak uluslararası hukuka tabi bir ülkeyiz. Uluslararası hukuk ne diyor? Eğer ülkenizde savaş hali varsa, oradaki masumların canı tehlikedeyse sınırlarınızı açıp bu insanları ülkenizde barındırmak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, uluslararası hukuka uymuştur. Bizim dini inancımıza ve geleneklerimize göre misafire karşı misafirperverlik vardır. Bugün gelişen şartlarla birlikte bu misafirlik de inşallah en kısa sürede sona erecektir. Komşularımız ülkelerine dönecektir,” dedi.