Konuşmasına, “Sayın başkanım, değerli meclis üyeleri, toplantımızı takip eden kıymetli Eskişehirliler ve basın mensupları sizleri saygıyla selamlıyorum. Merkezi bütçe vergi gelirlerinde önemli bir yer tutan Özel Tüketim Vergisi ile ilgili görüşlerimi belirtmek üzere söz almış bulunmaktayım” diyerek başlayan Yıldız, 17 Ekim’de Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne sunulan merkezi hükümet bütçesinin, iktidarın kaynakları kimlerden topladığını ve kimlere aktardığını gösteren bir belge olduğunu belirtti.
Yıldız, “Genel bütçe ya da merkezi bütçe teklifi incelendiğinde, iktidarın bütçe gelirlerini işçilerden, küçük esnaftan, köylülerden ve yoksul halktan almayı planladığı açıkça görülmektedir. 2026 yılı bütçesinde 15 trilyon 600 milyar vergi toplanmakta ve bu vergi gelirlerinin yarısı dolaylı vergilerden yani Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisi’nden sağlanmaktadır” dedi.
“Milletin sırtında bir yük olan ÖTV, adalet ve eşitlik ilkeleriyle bağdaşmıyor”
ÖTV’nin halk üzerindeki yüküne dikkat çeken Yıldız, “Kendi emekleriyle yaşamak durumunda olan işçi, memur, esnaf gibi kesimlerin maaş, ücret ve gelirlerinin vergilenmesinden sonra ödedikleri dolaylı vergiler; yaşam için gerekli ihtiyaçların temini için yapılan zorunlu harcamaların ikinci kez vergilendirilmesinden alınmaktadır. Özel Tüketim Vergisi de bu kapsamda kanunla belirtilen ürünlere ve mallara oransal olarak uygulanan, bir defaya mahsus olmak üzere alınan dolaylı bir vergidir. Gelir düzeyi ne olursa olsun herkesin aynı oranda ödediği bu tüketim vergisi, vergileme ilkelerinden adalet, ayırma ve eşitlik ilkeleriyle uyuşmamaktadır. Milletin sırtında bir yük olan ÖTV en çok da halkın dezavantajlı gruplarını etkilemektedir” diye konuştu.
Yıldız, vergileme ilkelerinden “ayırma” ilkesinin, emek gelirlerinden alınacak verginin sermaye gelirlerine göre daha düşük oranda belirlenmesini öngördüğünü; “eşitlik” ilkesinin ise her yükümlüden ödeme gücü oranında vergi alınmasını şart koştuğunu belirtti.
“Bir otomobilden 14 milyon lira ÖTV ve KDV alınıyor”
Yıldız, 2026 yılında ÖTV gelirlerinin 2 trilyon 549 milyar liraya ulaşmasının hedeflendiğini belirterek, ürün gruplarına göre dağılımı şu şekilde paylaştı:
“Motorlu taşıt alımlarından 960 milyar, akaryakıt ve doğalgaz tüketiminden 662 milyar, sigara ve tütün mamullerinden 563 milyar, alkollü içkilerden 191 milyar, kolalı gazozlardan 23,5 milyar, beyaz eşya ve dayanıklı tüketimden 149 milyar lira tahsilat beklenmektedir.”
Motorlu taşıtlara uygulanan yüksek vergi oranlarına dikkat çeken Yıldız, “1 trilyon liraya yakın tahsilat beklenen motorlu taşıt alımları kaleminden de anlaşılacağı üzere, hükümet vatandaş arabaya binmesin diye elinden geleni yapmaktadır. Araç satışlarından yüzde 220’ye varan ÖTV oranlarıyla üretenden katbekat fazlaca gelir elde edilmektedir” dedi.
Kabine üyelerinin sıklıkla tercih ettiği Alman menşeli bir araç örneğini paylaşan Yıldız, “Otomobilin vergisiz fiyatı 5 milyon lira, yüzde 220 ÖTV oranıyla satış fiyatı 19 milyon liradır. Sadece bir arabadan 14 milyon lira ÖTV ve KDV alındığını görmekteyiz” ifadelerini kullandı.
“TOGG Almanya’da Türkiye’den 200 bin lira daha ucuz”
Yerli otomobil TOGG’a da değinen Yıldız, “Yerli ve milli otomobilimiz TOGG’un yurt içinde satış fiyatı 1 milyon 862 bin lira, yüzde 25 ÖTV oranıyla satılıyor. Ancak aynı araç Almanya’da ülkemizden 200 bin lira daha düşük fiyata satılmaktadır. Asgari ücretli bir çalışan, hiç harcama yapmazsa bu aracı 84 ayda, yani 7 yılda alabiliyor. Ülkemizde üretilen her ürünün yurt dışında daha ucuza satılması da üzerinde düşünülmesi gereken başka bir konudur” dedi.
“Cep telefonunda vergi, ürünün fiyatından fazla”
Yıldız, dijital çağda teknolojiye erişimin zorlaştığını vurgulayarak, “Teknolojiye ulaşmak ülkemizde son derece pahalıdır. Örneğin, son günlerde piyasaya çıkan bir cep telefonu modelinin vergisiz fiyatı 46 bin lira, vergisi 47 bin 800 lira, satış fiyatı 93 bin 800 liradır. Alım gücünün düşük olduğu ülkemizde bu oldukça pahalı bir fiyattır” dedi.
Cumhurbaşkanı Kararı ile yürürlüğe giren “Genç Teknoloji Destek Projesi”ne değinen Yıldız, 9 bin 500 lirayı geçmeyen cihazlar için verilen vergi desteğinin artık geçerliliğini yitirdiğini belirtti. “Bu tebliğle öğrencilere toplamda 5 bin 500 lirayı geçmeyen vergi desteği sağlanıyor. Ancak kararın üzerinden 2 yıl geçti, tutar güncellenmedi. Artık sadece eski model tuşlu telefonlar için geçerli hale geldi” ifadelerini kullandı.
“Öğrencilerin teknolojik imkânlara erişimi kolaylaştırılmalı”
Yıldız, teknolojiye erişimin önündeki engellerin kaldırılması gerektiğini vurgulayarak, “Yükseköğrenimde öğrenim gören gençlerimiz için teknolojik ürünler bu kadar pahalı olmamalı. Bunun sağlanamaması durumunda neler olduğunu geçtiğimiz günlerde KAAN uçağının motorunu alamadığımızda gördük. İlk seçimde göreceğimiz; Cumhuriyet Halk Partisi’nin iktidarında Türk mühendisleri yaptıkları uçağın kanadını takacak, motoru pazarlık konusu olmayacak, büyük bir onurla uçaklarını uçuracaklardır” dedi.
“Öğrencinin telefonundan alınan ÖTV bütçede gelir kalemi olmamalı”
2026 yılında saniyede 495 bin, dakikada 29 milyon, saatte 1 milyar 784 milyon, günde 42 milyar lira vergi toplanacağını ifade eden Yıldız, “Öğrencilerin alacağı bir telefon ya da bilgisayar üzerinden alınan ÖTV, bütçede gelir kaynağı olmamalıdır. İktidar Teknofest’le övünecek, her yere üniversite açacak ama öğrencinin masasındaki bilgisayardan da gelir yaratma peşinde olmamalıdır. Zaten mezun olduğunda işsiz kalacak, az ücretle çalışacak gençleri öğrencilik döneminde yıpratmayınız” dedi.
“Odunpazarı Belediyesi’nin 48 yıllık geliri, hükümetin bir aylık faiz giderine eşit”
Faiz ödemeleriyle ilgili dikkat çekici bir kıyaslama yapan Yıldız, “2026 yılında bir günde 7 milyar 511 milyon, bir ayda 228 milyar 475 milyon, yılın tümünde ise 2 trilyon 741 milyar lira faiz ödemesi yapılacaktır. Geçen ay belediyemizin gelir bütçesi 4 milyar 750 milyondu. Hükümetin 2026’da ödeyeceği bir aylık faiz gideri, belediyemizin yıllık gelirinin 48 katıdır. Yani Odunpazarı Belediyesi’nin 48 yıllık geliri, merkezi bütçenin bir aylık faiz giderine eşittir” dedi.
CHP’li Meclis Üyesi Uğur Yıldız, konuşmasını “Halkımızın üzerindeki ağır vergi yükü hafifletilmeli, çocuğu okula giderken yaşadığı kaygılar giderilmeli, kamuda tasarruf yapılmalı ve milletin menfaatine uygun politikalara dönülmelidir” sözleriyle tamamladı.
