Dünyada 50-60 yıldır uygulanan ve son 20-30 yıldır da rutin olarak yapılan bir uygulama olan obezite cerrahisinin 21. yüzyılın pandemisi olarak adlandırılan obezite sorunun çözümünde kullanıldığını aktaran Op. Dr. Danış, obezitenin; başta Tip 2 diyabet olmak üzere hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, meme, prostat, jinekolojik sorunlar ve kalın bağırsak kanseri oluşumunda önemli bir risk faktörü olduğunu belirtti. Ayrıca eklem hastalıkları, safra kesesi taşı oluşumu, reflü, varis hastalıkları, adet düzensizlikleri, kısırlık, doğum zorlukları, uyku bozuklukları ve depresyon dahil pek çok hastalığın oluşumunda da obezitenin rolü bulunduğunu dile getiren Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Danış, obezite cerrahisinin yalnızca estetik kaygılarla değil, kişinin genel sağlık durumunu iyileştirmek için uygulandığını kaydetti.
“Obezite tedavisinde ilk seçenek cerrahi ameliyat değildir” diyen Dr. Danış, “Ancak diyet, egzersiz gibi yöntemlerin başarı sağlamadığı durumlarda ve medikal tedavilerle kan şekeri kontrol altına alınamıyorsa ameliyatın önerilebileceğini söyledi. Obezite cerrahisinin kimlere uygulanabileceği hakkında da bilgi veren Op. Dr. Danış, “Bunun için kişinin vücut kitle endeksine bakılır, bu değer, kilonun boy uzunluğunun karesine bölünmesi ile ortaya çıkar. Ortaya çıkan vücut kitle indeksi değeri 30 ve üzerinde bir değer ise kişi obez kabul edilir. Bu ameliyatların gerçekleştirilebilmesi için hasta odaklı bir değerlendirme yapılması, vücut kitle endeksi ve ek hastalıklarının varlığına göre planlama yapılması gerekir” şeklinde konuştu.
Kapalı yöntemle yapılan obezite cerrahisi sonrasında hastanede yatış süresinin 2 veya 3 gün olduğunu söyleyen Dr. Danış şöyle devam etti; “Zayıflamak için en çok uygulanan yöntemlerden biri olan Tüp Mide ameliyatında; midenin yüzde 70-80 kadarı çıkartılarak mide bir tüp haline getirilir. Kişinin kalori alımı azaltılır. Ameliyat sonrasında hastalar iki hafta sıvı, daha sonraki iki hafta da yumuşak gıdalar tükettikten sonra normal gıdaya geçebilirler.”
Ameliyat sonrasındaki 1 yıl içinde kişinin fazla kilolarının tamamını verebileceğini aktaran ve obezite cerrahisi sonrası için ilişkin Dr. Danış, “Ameliyat sonrası hem kişinin kalori alımı azaltılır hem de midenin açlık hormonu salgılayan kısmı alındığı ve mide boşalım hızı arttığı için olumlu metabolik etkiler de görülür. Cerrahi sonrası beslenme ise, çok dikkat edilmesi gereken bir konudur. Ameliyat sonrası eski alışkanlıklara devam edilmemelidir. Daha çok protein ağırlıklı beslenilmelidir. Düzenli ve sağlıklı beslenmenin yanı sıra kalıcı kilo kaybı için de egzersizler unutulmamalıdır” dedi.