Yuva, Şap hastalığının 2025 yılında ilk kez Hakkari’de görüldüğünü belirterek, “Hakkari ilinde görülmesi üzerine 30 Nisan 2025 tarihinde Ankara’daki Şap Enstitüsü’ndeki uzman arkadaşlarımız ilgili suşla ilgili çalışmaları hemen başlattı. Bu çalışmalar sonucunda, virüsün Afrika ve Ortadoğu kökenli bir bulaşmayla ülkemize geldiği tespit edildi” dedi.
Bu yıl tespit edilen virüsün 1965’ten bu yana görülmeyen Sat-1 suşu olduğunu vurgulayan Yuva, “Kısa sürede bu suşa özel aşının üretilmesi gerekiyordu. Şap Enstitümüz 1,5–2 ay gibi kısa bir sürede başarılı bir çalışma yaptı. Üretilen aşı, beşli karma yani ‘Penta’ aşı olarak hazırlandı. A, O, Sat-1, Sat-2 ve Asya-1 tiplerini içeriyor. Bu aşı şu anda ülkemizin tüm illerinde uygulanmakta” diye konuştu.
Erdinç Yuva, Eskişehir’de ilk vakanın Temmuz ayının ilk haftasında Sivrihisar’da görüldüğünü belirterek, “Sat-1 suşunun görülmesiyle birlikte hızla kordon ve gözetim alanı oluşturduk. İlk aşılamayı hemen başlattık. Haziran sonunda ise ülke genelinde hayvan pazarlarında hareketler durduruldu ve pazarlar kapatıldı” ifadelerini kullandı.
Yuva, Eskişehir genelinde 29 Şap hastalığı mihrakı tespit edildiğini, bunlardan 16’sının Sat-1 suşundan kaynaklandığını söyledi. “Bugün itibarıyla 29 mihrakın 14’ü söndürülmüş durumda. Kalan mihraklarda karantina süreci devam ediyor” diyen Yuva, virüsle mücadelede aşılama dışında bir yöntemin bulunmadığını vurguladı.
Eskişehir’de şu ana kadar 151 bin büyükbaş hayvanın aşılandığını belirten Yuva, “Temmuz’un ilk haftasında ortaya çıkan hastalıkta kısa sürede ilimizdeki tüm büyükbaş hayvanları tek doz aşıyla buluşturduk. Suşun yeni olması nedeniyle tek doz yeterli olmayabilir, bu yüzden 10 bin doz ikinci (rapel) aşı uygulaması da yapılıyor” dedi.
Küçükbaş hayvanlarda da çalışmaların sürdüğünü ifade eden Yuva, “Bugüne kadar 140 bin civarında küçükbaş hayvan aşılandı. Bu aşılama özellikle mihrak bölgelerinde ve koruma alanlarındaki mahallelerde gerçekleştirildi” diye konuştu.
Dezenfeksiyonun da en az aşı kadar önemli olduğuna dikkat çeken Yuva, yetiştiricilere çağrıda bulundu: “Ahır ve çiftliklerin kontrolü çok önemli. Özellikle bu dönemde, çiftliklere dışarıdan girişleri mümkün olduğunca azaltın. Traktör, kamyon, kamyonet gibi araçların dezenfeksiyonu mutlaka yapılmalı. Basit sırp pompalarıyla bile olsa dezenfeksiyon ihmal edilmemeli. Ayrıca yetiştiricilerimizin ayakkabı ve elbise hijyeni de çok önemli.”
Veteriner hekimlerin sahada yoğun emek verdiğini dile getiren Yuva, “Temmuz ayının ilk haftasından bu yana gece gündüz çalışan tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum. Kliniklerde ilk vakaları tespit eden hekimlerden, sahada Cumartesi-Pazar demeden aşılamayı sürdüren kamu görevlilerine kadar hepsine minnettarım” ifadelerini kullandı.
Yuva, aşılama çalışmalarının sistem üzerinden de kayıt altına alındığını belirterek, “Veteriner hekimler aşılama sonrası sisteme giriş yaptığında, yetiştiricinin cep telefonuna ‘hayvanlarınız aşılanmıştır’ mesajı gidiyor. Bu da sürecin şeffaf ve düzenli yürütüldüğünün göstergesi” dedi.
Aşı karşıtlığı konusuna da değinen Yuva, “Bazı platformlarda aşı karşıtı söylemler görüyoruz. Buna rağmen Eskişehirli yetiştiricilerimizin duyarlılığı sayesinde tüm büyükbaş hayvanlarımızı aşılayabildik. Bu bizim için çok kıymetliydi. En büyük teşekkürü yetiştiricilerimize ediyorum” diye konuştu.
Erdinç Yuva, açıklamasının sonunda Sat-1 suşunun hızlı bulaşan ve kısa kuluçka süresine sahip bir virüs olduğunu hatırlatarak, “Hep birlikte topyekûn mücadele ederek bu hastalığı kontrol altına alacağımıza inanıyorum. İnşallah en güzel günlerde hep birlikte olacağız” ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.