Zafer Partisi Eskişehir İl Başkanı Hasan Demir, yaptığı açıklamayla Türkiye’nin içinde bulunduğu süreci değerlendirerek dikkat çeken açıklamalarda bulundu. Demir, seçim dönemlerinde yaşanan hayal kırıklıklarıyla başlayan sözlerinde, Türk milletinin geçmişte kumpas davaları ve açılım süreçleriyle nasıl sınandığını hatırlattı.
Demir, "Her seçimde kandırılarak kaybetmenin yorgunluğunu hafızalarından silemezken, kumpas davaları ve açılım süreçleri ile zirveye ulaşan ihanet süreçleriyle öz yurdumuzda Türk olmanın zorluğunu hissederken, şehitlerimizin kemiklerinin gazilerimizin onurunun sızladığı bir süreçte, tarihin bir kez daha Türk’ten yana cilvesiyle bir araya gelmiş kimseleriz.
Ülkemizin içinden geçtiği olağanüstü süreçlerin yalnızca bir kurumsal yapı için değil her bir vatansever için mücadele etmesi zor şartlar taşıdığını iliklerine kadar tecrübe etmiş; biat etmeden bedel ödemeyi, pes etmeden mücadele etmeyi şiar edinmiş Atatürk çizgisinde Türk milliyetçileriyiz.
Biz, Zafer Partiliyiz. İlhamını Mustafa Kemal Atatürk’ten alarak Prof. Dr. Ümit Özdağ ile çıkmış ve onun ilan ettiği “Türk Devleti’ni Türk Milleti’ne geri vereceğiz.” parolasıyla mevcut şartlar altında az zamanda başarması imkansız görünenleri başararak adını Türk siyaset tarihine çoktan yazmış ve her türlü girişime inat tarihi, henüz yeni yazmaya başlamış kadrolarız.
İnandığımız değerlerle, Genel Başkanımıza olan güvenimizle ve parti politikalarımızla güçlendirdiğimiz ilkeli ve kararlı siyasetimizle, içinden geçtiğimiz her dönüm noktasından alnı ak, başı dik çıkmış Zafer Partilileriz.
Biz, Birbirimizi Biliriz. Biat kültürüyle değil, ilkeler ışığında yürüyenler olarak doğru bildiği yollarda kimi zaman Türk’ün öfkesini birbirine yansıtsa da ortak amacını ve yola çıkışını hatırladığında milli mevzide yeniden toplanacak teşkilat ruhunu dışa vurmuş gösterebiliriz. Biz, birbirimizin samimiyetini Türk bakışmasından tanır, kardeşliği daim kalacak olan kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz.
Türksüz Anadolu hayalinin Sevr’den sonra bir kez daha tertiplendiği bu günlerde, İkinci Açılım ihaneti ile tarihte eşine az rastlanan bu tertiplenmeyi, ulus devlet ilkelerimizin ve kurucu değerlerimizin yer almadığı bir Yeni Anayasa sürecinin izleyeceğini görüyoruz.
“Süreci Baltalayacağız” çıkışıyla Türk’ün millî refleksini bir kez daha gösteren Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ’ın ikinci Ergenekon Kumpası niteliğinde uydurma davalarla Silivri’de neden rehin tutulduğunu ve ne yapmak istendiğini biliyoruz.
Türk gençliğinin, bu ihanet süreçlerine karşı Zafer Partisi çatısı altında birleştiğinden rahatsız olan odakların, parti içi meseleleri eşzamanlı olarak sosyal medyaya nasıl taşıdıklarını ve gençler ile partimiz arasındaki duygusal bağı hangi siyasi hesaplarla zedelemeye çalıştıklarının farkındayız. Fakat eminiz ki başaramayacaklar.
Türk varlığı, zor şartlar altında birden fazla cephede sınav verirken bu sınavda bizlere düşen de ülkü siyasetiyse, zafere ancak bir tim veya bölük olarak değil, bir ordu olarak ulaşılacağını bilmek zor değildir. Enerjimizi birbirimize harcamak ve bilmeden-istemeden bir takım senaryoları harekete geçiren parçalar olmak yerine, bizi bir arada tutan ülkünün birer taşıyıcı kolonu olmayı başarmaktır aslol olan.
Mücadelenin yönteminde ve şeklinde yer alan görüş ayrılıkları siyasetin doğasında; öfkemiz ise itaat sevmeyen ruhumuzda vardır. Doğamızın ve ruhumuzun bilincinde olduğumuz kadar, disiplinin ve birbirimize sevgiyle bağlılığın değerini fark ettiğimizde, işte o zaman zafer bizim olacak.
Başta Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ ve Genel Başkan Vekilimiz Prof. Dr. Ali Şehirlioğlu olmak üzere, teşkilatlarımızın her birinde öyle veya böyle bir yük varsa ve o yükü sırtlayan birileri varsa yükün detayını hesap etmek yerine o yükü paylaştığımızda, işte o zaman zafer bizim olacak.
İşte o zaman ülkemize ve partimize bu kumpasları, bu hukuksuzlukları, bu operasyonları yapanlar denedikleriyle kalacak.
Önce Genel Başkanımız Prof. Dr. Ümit Özdağ özgürlüğüne kavuşacak. Ardından ihanet süreçleri teker teker sonlanacak. Başka yol yok. Ama önce biz, “Biz” olacağız. Sonra zafer, bizim olacak. Zafer, Türk Milletinin Olacak."
