Eskişehir’de gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan TÜM BEL SEN Eskişehir Şube Başkanı Gerçek Bilyaz İzgü, toplu sözleşme masasının iktidar ile yetkilendirilmiş konfederasyon arasında gerçek anlamda işlemeyen bir yapıya dönüştüğünü belirtti.
Yetkili sendikanın, enflasyon karşısında değeri düşen ücretler, ek ödemelerin maaşlara yansıtılmaması, hukuksuz KHK ihraçları ve kamu kurumlarındaki keyfi yönetim uygulamalarına karşı sessiz kaldığını ifade eden İzgü, “Emekçilerin örgütlü gücünü göstermeye hiçbir zaman yeltenmediler,” dedi.
İzgü, yerel yönetim emekçilerinin 1993 yılından bu yana fiilen kullandığı toplu sözleşme hakkının kapsamının daraltıldığını, mevcut yetkili sendikanın bu geri adımı “tarihi başarı” olarak göstermeye çalıştığını ifade etti.
Grevli ve özgür bir toplu sözleşme sisteminin kurulması gerektiğini vurgulayan İzgü, “Herhangi bir kısıtlamaya bağlı olmaksızın tarafların eşit pazarlığına dayanan bir düzen kurulmalıdır” ifadelerini kullandı.

“İktidar halkın iradesini gasp etmeye çalışıyor”
Basın açıklamasında, iktidarın seçimle kazanamadığı belediyelerde halk iradesini ve emekçilerin haklarını gasp etmeye çalıştığı öne sürüldü. Tasarruf tedbirleri ve SGK borçları gerekçesiyle belediyelere yönelik mali baskılar uygulandığını belirten İzgü, “Bu vesayet elinin kaldırılması ve yerel yönetimlerin demokratik şekilde güçlendirilmesi gerekiyor” dedi.
Öne çıkan talepler
TÜM BEL SEN’in açıklamasında yer alan diğer önemli talepler ise şu şekilde sıralandı:
Tüm ek ödemelerin maaşlara yansıtılması ve emekliliğe sayılması,
Adil bir gelir vergisi sistemi oluşturulması,
3600 ek göstergeden tüm kamu emekçilerinin yararlanması,
Zabıta ve itfaiye emekçilerine meslek statüsü ve yıpranma payı verilmesi,
Şehir tiyatrolarında çalışan emekçilerin ayrımsız şekilde kadroya geçirilmesi,
Uzman, mühendis, tekniker, teknisyen ve sanat tarihçisi kadrolarındaki emekçilerin görev tanımlarına uygun işlerde çalıştırılması ve hak ettikleri ödemelerin yapılması.
Açıklamanın sonunda İzgü, tüm yerel yönetim emekçilerini birleşmeye ve mücadeleye çağırarak, “Gelin birlikte mücadele edelim, birlikte kazanalım” çağrısında bulundu.