Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği’nin (TMMOB) 71. kuruluş yılı ve 18-21 Ekim Mühendislik ve Mimarlık Haftası dolayısıyla Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu tarafından yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, Türkiye’nin sanayileşme, planlama ve kamu yararı anlayışında mühendislik camiasının taşıdığı sorumluluğa dikkat çekildi.
Eskişehir İl Koordinasyon Kurulu adına açıklamada bulunan İKK Sekreteri Salih Eğerci şu ifadeleri kullandı:
“4 Şubat 1954’te Resmî Gazete’de yayımlanan 6235 Sayılı Kanun’la kurulan TMMOB’nin ilk genel kurulu 18–21 Ekim 1954’te Ankara’da yapılmıştır.
Farklı mühendislik ve mimarlık disiplinlerinden temsilcilerin katıldığı bu kurultay, yalnızca bir örgütün değil, ülkenin teknik aklının ve kamusal vicdanının örgütlü biçimde sahneye çıkışının miladıdır.
Aradan geçen 71 yılda TMMOB, 24 oda, 231 şube, 673 il temsilciliği ve 705 bini aşkın üyesiyle Türkiye’nin en büyük mesleki-demokratik kitle örgütlerinden biri hâline gelmiştir.
Bugün Türkiye ekonomik kriz, işsizlik, hayat pahalılığı ve barınma sorunlarıyla mücadele ederken; enerji anlaşmaları, çevre tahribatı, deprem hazırlıksızlığı, maden yağması ve kentlerin rant alanına dönüştürülmesi gibi çok yönlü sorunlarla da karşı karşıyadır.
Son dönemde imzalanan enerji anlaşmaları uluslararası sermayenin çıkarlarını öncelemekte, kamusal faydayı zayıflatmaktadır. Her yıl yinelenen orman yangınları ve sel felaketleri, kamusal denetimin yok edilmesi ve liyakatın dışlanmasının acı sonuçlarıdır.
TMMOB olarak biliyoruz ki bu tablo, yalnızca yanlış yönetimin değil, bilimden koparılmış bir siyasal sistemin sonucudur. Mühendislik ve Mimarlık Haftası’nı kutlarken ‘bilimi ve kamuyu savunmak’ demek, halkın yaşam hakkını savunmak demektir.
Özelleştirmeler, kamusal yatırımların durması ve üretimin taşeronlaştırılması sonucu meslektaşlarımızın emeği değersizleştirilmiştir.
Eskişehir ve çevresindeki maden projeleri doğayı ve tarım alanlarını tehdit etmekte, içme suyu havzalarını kirletmektedir. Bu projeler sürdürülebilir madencilik değil, rant politikalarının uzantısıdır.
TMMOB olarak konutun meta değil, en temel insan hakkı olduğunu savunuyoruz. Barınma hakkı sosyal devlet anlayışıyla planlanmalı, şehirlerde sağlıklı ve sürdürülebilir yaşamın önü açılmalıdır.

Ülkemiz hâlâ 6 Şubat depremlerinin yaralarını sarmaya çalışıyor. Bilimin ve planlamanın dışlandığı her kentleşme politikası yeni felaketlerin habercisidir.
Cumhuriyetin ikinci yüzyılına girerken TMMOB, bilimsellik, kamu yararı ve demokratik örgütlülüğü savunmaya kararlıdır.
Unutulmaz Başkanımız Teoman Öztürk’ün dediği gibi: ‘Yüreğimizde insan sevgisini ve yurtseverliği, baskı ve engelleme yöntemlerinin söküp atamayacağının bilinciyle, bilimi ve tekniği emperyalizmin değil, halkın hizmetine sunacağız.’
Biz biliyoruz ki bizler boşuna okumadık; bizi yetiştiren bu topraklara, halkımıza ve çocuklarımıza borcumuz var. Üreten, paylaşan, hakça bölüşen bir ülkeyi ortak mücadeleyle yeniden inşa edeceğiz.”
Eğerci, 18 Ekim 2025’te Ankara’da düzenlenecek “TMMOB Mühendis, Mimar ve Şehir Plancılarının Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Kurultayı”na tüm meslektaşlarını davet etti.